Ne yerse, yesin!
Artık kurtuluşu olmayan, hayatının son demlerini yaşayan birini doktora götürmüşler. Hekim bakmış. Sağlam bir yeri yok."Alın bunu eve götürün" demiş. Alışkanlık ya. Sormuşlar."Hocam. Ne yesin, Ne yemesin?".Doktor, ümitsiz hasta için,"Ne yerse yesin" demiş. Bizim de, yoğun bakımda ümitsiz bir vakamız var. Anladınız siz onu. Fenerbahçe. Defalarca yazdık, Çizdik. Problem nerede, göstermeye çalıştık. Ancak, pansuman tedavilerle geçiştirmeye çalışıldı. Ne güzel söylemiş, atalarımız." Balık baştan kokar"."Tayfalar ne kadar çok olsa da, iş geminin kaptanındadır". Kaptan acemi. Dümen tutmasını bile bilmiyor. Sonuç ortada. Erol Bulut gönderildi. Ona stajyer demiştik. O gitti, Geminin en acemisi, Miço geldi. Yahu, koca Fenerbahçe böyle acemi çaylakların eline bırakılır mı? Bundan da anlaşılıyor ki, Sarı Lacivertliler iyi yönetilmiyor. Tablo ortada. Aldığımız istihbarata göre, Ali Koç, bir kere daha "Sil baştan" yapacakmış. Yap, boz tahtası oldu kulüp. 3 sezonda 50 futbolcu almış, Ali Koç. İlginç olan nedir biliyor musunuz? Harcanan 2 Milyar (2 Katrilyon ) liranın karşılığında başarısızlık gelince, suçlu teknik heyet olmuş. Nasrettin hocanın evine hırsız girmiş. Kadıya gidip, şikâyette bulunmuş. Kadı Hazretleri sormuş."Kapını kilitledin mi. Pencereler sağlam mı? Uykun hafif mi? Neden duymadın?"gibi sorular sorunca, ,hoca dayanamamış,"Kadı efendi. Hırsızın hiç mi suçu yok?" demiş". Sayın Başkan, meseleyi, teknik heyete ve futbolculara bağlıyor. Peki, kendisinin hiç mi suçu yok? Sarı Lacivertlilerin başarısızlığının temelinde, yönetilememesi yatıyor. Pansuman tedbirlerle sonuç alınmıyor işte. Dedik ya."Ali Topu bırak". Ne güzel bir deyim vardır." Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuç beklemek,aptallıktır". Bu takımın içi çürümüş. Başından sonuna kadar. Önce hastalığı teşhis etmek, tedavide başarının temelidir.. Fenerbahçe taraftarının, basiretsiz yönetimlerle geçecek bir üç yıla daha tahammülü yoktur. Nasrettin hoca ile başladık, bari onunla bitirelim. Hocayı istemediği halde, görücü usulü evlendirmişler. Eskiden kaçma, göçme vardı. Yani, yabancı erkeklere görünmeme. Hanımı sormuş."Hoca efendi. Kime görünüp, kime görünmeyeyim?". Hoca, zaten gönülsüz evlendi ya. Cevabı yapıştırmış."Bana görünme de, kime görünürsen görün" demiş. Taraftar da aynı şeyi, Ali Koç`a söylüyor. Artık yeter. Bize görünme de, kime görünürsen görün. Sağlıcakla kalınız.
