On Numara

790
Yusuf Eroğlu
Uzman Veteriner Hekim
Federasyon (E) Temsilcisi
 
Vefa, Boza adı mı?
" Aşkı sorma, hazar olmuş,
Vefa Çoktan mezar olmuş,
Yürekler taş, duvar olmuş,
Geç olsa da, öğrendim ben ..."
Yazımıza, Ünlü söz yazarı Ahmet Selçuk İlkan’ın dizeleriyle başladık. Vefa`yı; İstanbul’da bir semt olarak görenleri ya da Boza adlı içecek gibi bilenleri gördükçe, insanlığımızdan utanır hale geldik. Yuh olsun. Yazıklar olsun. Efendim. Sizleri daha fazla merakta bırakmadan, konumuza girelim. Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu, gönüllerin bey efendisi, kel oğlumuz keleş oğlumuz, doğuştan fanatik Fenerbahçeli Alex. Türkiye’ye gelmiş. Başkan Aziz Yıldırım`dan randevu istemiş. Kral hazretleri! ise, görüşme isteğini geri çevirmiş. Bir Fenerbahçeli olarak, yapılan bu vefasızlığı kınıyoruz. O Alex ki, bütün Fenerbahçelilerin gönüllerinde taht kurmuş, Kadıköy’de heykeli dikilmiş, Sarı-Lacivertli formaya şampiyonluklar kazandırmış. Bu bir futbolcuya yapılan haksızlıktır. Hatta densizliktir. Sarı Kanaryalar`ın taraftarlarına haksızlıktır. Kalbimiz kırılmıştır. Ona yapılan bu davranışın, bizlere yapıldığını düşünüyoruz. Aranızda ne geçerse geçsin, bu durumu, kamuoyuna yansıtmamalısınız. Alex’e yapılan bu hareket bizleri, dördüncü yıldızı takamamaktan, şampiyon olamamaktan daha fazla üzmüştür. Bakınız, Ulu Önder Atatürk, ne güzel söylemiş;”Millet sevgisinden daha büyük mükâfat yoktur” Ey Aziz başkan. Fenerbahçelilerin olduğu kadar, rakiplerinin de kalbini fetheden bu efsane futbolcuyu, ne yaparsanız yapın, insanların gönlünden silemezsiniz. Onun başarıları ve hizmeti, Fenerbahçe tarihine altın harflerle kazınmıştır. Silmek, atmak mümkün değildir. Delikanlı Alex, Aziz başkanın bu tutumundan sonra, inadına gidip Galatasaray başkanını ziyaret edebilirdi. Ancak, o Beşiktaş Başkanını ziyaret etti. Asaletini gösterdi. Aksini yapıp, Yıldırım`ı kızdırabilirdi. Alex, Brezilya`ya döndükten sonra, Şampiyon olan takımıyla, şeref turu atarken bile, elinde, şanlı Türk Bayrağımız vardı. O, bizden, içimizden biri gibiydi. Hatta birisiydi.
Aziz Yıldırım, yüz yıllık Çınar`a, unutulmaz hizmetler veren bu nadide insana haksızlık yapmıştır. İyi bir Fenerbahçeli olan, Cahit Göveren hocamın dediği gibi; başkan, onu rencide etmek yerine, bir heykelini de, Avrupa yakasına dikmeliydi. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve hiç kimse, Fenerbahçe’den büyük olamaz. Bizler, 60 yıl önce Fenerbahçe`ye sevdalınırken, o dönemdeki başkanlar için değil; Can Bartular, Lefterler, Şirzatlar, Mikro Mustafalar, Yükseller, Oğünler, Şükrü Birantlar, Ercan Aktunalar ve Yılmaz Şenler için bu güzide kulübü seçtik.
Yazımızı, Mevlana Hazretleri`nin sözleriyle bitirelim. Sağlıcakla kalınız.
“Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükâfatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır. (Hz. Mevlana)...