Öğretim Yılı Mesajı
DEĞERLİ okurlarım, 2011-2012 Öğretim Yılının başlaması nedeniyle Merkezi Ankara’da bulunan “Ulusal Eğitim Derneği ve Öğretmen Dünyası Dergisi”nin Öğretim yılı mesajı yayımlandı. Bu mesajın ulusal basınımızda yeterince yer bulup değerlendirileceğini sanmıyorum. Ancak, benim bu hafta ki yazımın öznesini oluşturacak bu mesaj…
Tek kelimeyle gerçek saptamalarla dolu bu özgün mesajı sizlerle paylaşmayı onurlu bir görev sayıyorum.
***
“Yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 700 bini aşkın öğretmenle başladığımız yeni öğretim yılı ulusumuza kutlu olsun.
Temel niteliğini Cumhuriyetin kalkınma, çağdaşlaşma, uygarlaşma ve aydınlanma felsefesinden alan eğitim kurumlarımızın bugün kapsadığı insan sayısının 90 yıl öncesinin ülke nüfusunu aştığı düşünüldüğünde, eğitimdeki kimi sorunların tümüyle giderilmiş olmasını düşünemeyeceğimiz açıktır. Ancak bir yandan hızlı nüfus artışı, bir yandan sürekli hızlanan teknolojik gelişmelerin getirdiği yığınla sorunun çözümü için iktidarlarca geliştirilen yöntemler, eğitim kamuoyunun gündeminde sürekli tartışmalara neden olmuştur. 60 yılı aşkın süredir ABD ve Batı merkezli politikaların güdümündeki ülkemizde, bağımlılık sorunu çözülmedikçe eğitimle ilgili çoğu aksaklıkların giderilemeyeceği de gerçektir.
Bugün anaokulundan yüksek lisansa dek öğretim kurumlarımızda uygulanan program ve yöntemlerin ülke gerçeklerinden ve somut ihtiyaçlardan uzak, soyut ezberletme-öğretme odaklı oluşu nedeniyle nitelikli işgücü düzeyindeki gerilik, ne yazık ki gelmiş geçmiş birçok iktidarın en az ilgilendiği konu olmuştur.
Nitelikli insan ve işgücü sorunu günümüzde de ağırlığını artırarak sürdürmektedir. Mevcut hükümet küresel ölçekli liberal ekonomik programlarla tüm çalışanlar gibi eğitim emekçilerinin hem çalışma koşullarını hem ekonomik-demokratik haklarını birer birer yok etmektedir. 2002’den bu yana iktidarını pekiştirme hırsıyla tüm kurumları fütursuzca talan etmekten kaçınmayan hükümetin TUBİTAK, YÖK, ÖSYM gibi kurumların ardından şimdi de TÜBA’ya kanca atması, demokrasi ve bilim ahlakı bakımından sahip olduğu tutuma işarettir.
Cumhuriyetin temel değerlerinden intikam alma hırsıyla kadrolaşma ve eğitim felsefesini Ilımlı İslam temeline tam anlamıyla oturtma çabası iktidarın yeni Milli Eğitim Bakanı tarafından da eski hızıyla sürdürülmektedir.
Yeni öğretim yılına girerken Kanun Hükmünde Kararnameyle Bakanlığın Teşkilat Yasasında bürokrasiyi azaltma görüntülü yapısal değişikliğin önünde, Atatürk ilke ve devrimlerine, yurt savunmasına ilişkin kavramların ayıklanıp “küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ekonomik sistemin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatılmış” insan yetiştirme görevinin vurgulanması, iktidarın para ve kar odaklı ruhuna uygun olabilir; ancak her anlamda “çağdaş uygarlık düzeyini” amaçlayan bir ülkeye uygun değildir.
Yaklaşık 400 bin işsiz öğretmenin sokağa terk edildiği, her okul aşamasındaki öğrencilerin dershanelere itildiği, velilerin ve gençlerin gelecek kaygısından başka bir şey düşünemez hale geldiği ülkemizde yapılması gereken ilk iş, bu alanlarda cesur adımlar atmaktır.
Hükümetin ve doğal olarak bakanlığın “güç bende olduğuna göre istediğimi yaparım” anlayışını bırakıp bir an önce tüm eğitim çevrelerini de sürece katarak gerçekten demokratikleşmeyi sağlamaya dönük çalışmalar gerçekleştirmesi dileğiyle yeni öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar diliyoruz.”
***
Sevgili
Çanakkale OLAY okurları, Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Zeki SARIHAN ve Öğretmen Dünyası Dergisi Yazı İşleri Müdürü Nazım MUTLU’nun imzalarını taşıyan “Öğretim Yılı Mesajı” böyle…
Sayın Sarıhan’ın beş yıl önce yayımladığı “
İyi Öğretmen Olmak” adlı yapıtı tüm öğretmenlerimiz için bir
“başucu” kitabı. Bu kitabı sekiz ay önce de önermiştim. Sayın Sarıhan, meslektaşlarının
“iyi öğretmen” olmaları yolunda yol gösterici öğütleriyle müthiş bir rehberlik yapmış.
Arzu edenler,
www.ogretmendunyasi.org adresinden ayrıntılı bilgi edinebilir ve kitabın siparişini verebilirler.
***
MEB’in görev tanımındaki “Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin temel niteliklerine bağlı öğrenci yetiştirme” ifadesi KHK marifetiyle kaldırıldı. Kuran kurslarına gitme yaşı 12’den 5’e indirildi!
Yanıtlanması gereken soru şu:
- “Siz, Milli eğitimi değil de, Ümmet eğitimini mi yaygınlaştırmak istiyorsunuz?!.”
* Yeni öğretim yılında, tüm öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar diliyorum.