Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

O sadece bir tetikçi

1171
Haftalık yayın yapan Aynalı Pazar gazetesinin açıkladığı Firuze Ateş adında yazılar yazan kişi sadece bir tetikçidir.
Paralel tezgahın ürünü olarak ortaya çıkmış, müstear isimlerle kendisini gizleyerek kentin çeşitli dinamiklerini itibarsızlaştırmak için yazı yazan kişinin mahkemeler karşısında rolünü üstlenerek bu tezgahın aktörü olmuş organize ilişkinin ürünü olan bir tetikçi…
O zat yapmış olduğu bu tetikçiliğinin karşılığında ÇOMÜ yönetimi tarafından çeşitli şekillerde ödüllendirilerek korunmuştur.
Bu kişi aynı zamanda mahkemeleri de yanıltarak suç işlemiştir.
Bırakın Firuze ateş olmayı yine, bir başka adli dosyada Feride K. Yavaş’da benim demiştir..
Özetle bin bir suratlı bir tetikçidir.
Benim bu konuda yazmış olduğum.4/10/2013 tarihli “Bin bir suratlı bir tetikçi” başlıklı yazımı http://www.canakkaleolay.com/yazi.asp?id=4673  adresinden okuyarak bu tetikçinin üstlendiği Firuze ve Feride rollerini daha iyi anlayabilirsiniz.
Bu sözde gazeteci, sadece bir tetikçi olmanın ötesinde paralel yapının tezgâhlarının ve tertiplerinin kavranması açısından da güncel bir örnektir.
Müstear isimler altında yazmış olduğu yazılarla çeşitli itibarsızlaştırma ve dezenformasyon çalışmalarına imza atmış paralelci yapının ele başı zaten kendisini deşifre etmiş bir kişidir.
Kendisini ele veren, müstear isimlerin arkasına saklanan bu kişi ‘yalancının mumu yatsıya kadar yanar’ misali  kendisini gizleyememiş ve açığa çıkmıştır.
Bu konudaki gelişmeleri de 30/03/2013 tarihli “Çanakkale’nin dansözü” başlıklı yazımda bulabilirsiniz. (http://www.canakkaleolay.com/yazi.asp?id=4278)Firuze ve Feride olarak tetikçilik yapan Aynalı Pazar Gazetesi’nin ismini deklere ettiği kişi bu tezgah içersinde kullanılmış bir piyondur,yani paralel tezgahların bir aktörü…
Asıl önemli olan bu tezgâhların kimin tarafından tezgâhlandığıdır.
Paralel, AKP çatışmasına bağlı olarak şimdi bazı gerçekler ortaya çıkmaktadır.
Düne kadar kol kola olan aynı dezenformasyon çalışmalarının bir parçası olan ‘comuhaber.com’ adlı internet sitesinin kapatılması için bugün ÇOMÜ yönetimi hukuki girişim başlatmıştır.
Kavga başlayınca gerçeklerde ortaya çıkmaya başlamıştır.
Sitede yer alan “Laçiner’in özgürlük anlayışı ibretlik; sitemizi susturmak istiyor” başlıklı yazıda itiraflar başlamıştır.
Bakın neler yazıyor site:
“Firuze Ateş, Feride K. Yavaş, Selim Eren ve Hamit Palabıyık imzalarıyla 17-25 Aralık sürecinden önce sitemizde yayınlanan bir çok köşe yazısı üniversitemizin en yetkili kişisi konumunda bulunanlar tarafından yayınlanması amacıyla sitemize ulaştırılmıştır.
 
Bunun yanında kentte Çanakkale Belediyesi ve Ülgür Gökhan, Aynalı Pazar Gazetesi, Çanakkale Olay Gazetesi, Sermet Atadinç, Türker Savaş, Telat Koç gibi isimleri hakkında tepki toplayan bir çok haberimizde bizzat üniversite yöneticilerimiz tarafından sitemize gönderilmiştir”.
Şimdi ‘comuhaber.com’ yöneticileri, bu yazıları kimin gönderdiğini, hangi üniversite yöneticileri olduğunu açıklamalıdır.
Ortada organize bir tezgâh olduğu çok nettir.
Bunu Laçiner ,rektör olduğundan beri yapılan uygulamalar itibarıyla sürekli yazıyorum.
Kişilerinde ötesinde bu yöntemin paralelci bir tezgâh olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir.
Bugün bile rektörlük seçimlerinin arifesinde sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla aynı yöntemler sürdürülerek algı yönetimi yapılmaktadır.
Daha önce Firuze ve Feride isimli yazıları mahkemeler karşısına çıkıp ben yazdım diyen kişi bugün eskiden sorumlusu olarak künyesinde adı geçen internet sitesinde ismi bulunmamasına rağmen Firuze ve Feride rektörlük seçimlerine müdahalede  bulunmak üzere tam mesai yapmaktadır.
Tetikçi kullanılmış kendisine bunun karşılığında gerekli imkânlar yaratılmış şimdilik kendisinin AKP taraftarı rolleri oynamasına izin verilmiştir.
Sakın ola kimse, Aynalı Pazar Gazetesi’nin haberinden mahkemeler karşında tetikçilik rolüne soyunmuş sözde gazeteciyi,  Firuze Ateş olarak yorumlayarak bu yazıları yazan gerçek kişinin kurduğu tezgahın gizlenmesine hizmet edecek bir algı içersine girmesin.
Bir kez daha söylüyorum mahkemeler karşısında ‘ben Firuzeyim,ben Ferideyim’  diyen kişi sadece bir tetikçidir.
Bugüne kadar var olan tezgâhın korunması için adaleti de yanıltarak yalan ifadeler vererek suç işlemiştir.
Tüm bu gelişmeler karşısında şimdi adaletin bu tezgâhı ortaya çıkarması sorumluluğunun olduğunu belirtmek isterim.
Bununla birlikte, gazetecilik mesleğini bu şekilde karalayan tetikçileri de şiddetle kınıyorum.
Hala bu kişi bir gazeteci örgütünün yönetiminde bulunuyorsa bir sorunda budur...
Bu kişinin gazetecilik mesleğine vermiş olduğu zarar karşısında yönetim kurulu üyesi olduğu örgütün Çanakkale halkına bir açıklama yapması gerekmektedir.
Kamuoyu da, gerçek gazetecilerle, tetikçileri bir kez daha tanısın!..