Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Nur topu gibi bir IŞİD’miz oldu.

1262
Büyütüp besledik ya, şimdi artık hizmet vermeye başladılar.
Ne gerek var öyle; Musul da konsolosluğa falan, hemen devreye giriverdiler, konsolosluk çalışanlarımızı devre dışı bırakıp sorumluluğu üzerlerine alıverdiler.
Eee kolay değil tabi, kendilerine yapılan bu kadar hizmetten sonra onlarda bunun hakkını verecekler doğrusu.
Neler neler yapılmadı ki; hastanelerde tedavilerinden,  öğretmen evlerinde konuk edilmelerine, tırlar dolusu yardımlardan, her türlü giriş çıkış kolaylığına, silahlarından, insan yardımına kadar her şey yeni Osmanlıcı yöneticilerimizin eseri.
Yeni Osmanlıcılıktan etkilenen Çanakkale’deki  bazı okumuş çocuklar ve akıl hocaları davul zurna eşliğinde tırlar kaldırdılar, IŞİD’ci ağabeyleri için
Bununla da yetinmediler bilfiil katıldılar kendilerine, okumuş çocuklar gerçekten çok fedakâr.
Yeni Osmanlıcı dış politikamız duvara toslayınca şimdi yeni dengeler üzerinden zevali kurtarma peşinde, hükümetimiz.
IŞİD’ci güçler çok yakında yeni müttefikimiz olarak devreye girerlerse hiç şaşırmayın.
Yeni Osmanlıcı  politikanın beslendiği damarlarlar IŞİD’ci güçlere de can vermektedirler.
Şimdi önümüzde Musul Elçiliğimizin rehin alınmasına ilişkin bir normalleştirme operasyonu var.
Bir tezgah yaratılacak muhakkak; bu konuda engin deneyimlere sahip olduğumuzu, sakın unutmayalım,hani şu Suriye’deki Süleyman Şah Türbesinin bombalanması üzerinden kurulan tezgahlardan, bayrak indirmelere kadar çok çeşitli varyetelere sahip bir tezgahçı geleneğimiz var.
Yeni Osmanlıcı dış politikamız sözde ülkemizin “engin” çıkarları adına sürdürülmektedir.
Bakın göreceksiniz, hemen kısa bir süre sonra turizmde yaşanan durgunluktan bölgedeki iş dünyasının yaşayacağı sıkıntılara,ekonomik konjektürdeki olumsuzlaşmalara  kadar bir çok gelişme  sözde “engin” çıkarlarımız için olacak!...
Bunlar artık masal tadındaki sözler.
Yeter arık bu masallarla uyutulduğumuz , gerçekleri görme zamanı; gördük gördük, barış için bu politikalara karşı çıktık çıktık, güçlü bir halk muhalefetiyle bu gelişmelere dur dedik dedik…
Yoksa mı?
IŞID’in Musul’da ki manifestosunu herhalde okudunuz;  
“- Kadınlar zorunlu olmadıkça evlerinden ayrılamayacak. Evden çıkanlar ise, İslami kurallara göre giyinmek zorunda.
 
- Hırsızlar şeriat kurallarına göre cezalandırılır. Bu kural özellikle, kamuya ait para ve mallara el koyunlar için geçerli. Savaştan elde edilen ganimetin kullanılma biçimi ve dağıtılmasında sadece "Müslümanların imam"ı yetkilidir. IŞİD`e göre, "Müslümanların imamı" Ebu Bekir Bağdadi`dir.
 
- Tüm Müslümanlar 5 vakit namazını, namaz saatlerinde camilerde kılar.
 
- Musul ve çevresindeki aşiret liderlerinin, düşman ve hainlerle işbirliği içerisinde olması kesinlikle yasaktır.
 
- "Dinsiz kurumlar" adına şimdiye kadar görev yapmış polis, asker ve taraftarlar tövbe etmeliler. - - - Tövbe etmeyenler idamla cezalandırılır.
 
- Alkol, sigara ve uyuşturucu yasaktır
 
- IŞİD organizasyonu dışındaki tüm toplantı ve gösteriler yasaktır. IŞİD militanları dışında silah taşımak da yasaklar arasında.
 
- Kentte ölüler anısına yapılan tüm türbeler, anıtlar ve mozoleler yıkılmalıdır.
 
Manifesto "Şimdi sıra İslam Devleti`nde" sözleriyle bitiyor.
 
Bilmem anlatabildim mi?