Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Neden olmasın…

1585
Vali Güngör Azim Tuna’nın Eskişehir’e tayininin çıkması, yerine yeni Vali olarak Ahmet Çınar’ın görevlendirilmesi ile daha evvel görmediğimiz bir devir teslim törenine şahitlik ettik.
Eskiden, giden vali veda ziyaretlerini yapar ayrılır, yeni valide gelir görevinin başına geçerdi.
Bana bu uygulama; hep sorumsuzca bir davranış olarak gelirdi.
Şimdi ise eski valinin yeni valiye görevini teslim etmesi gibi medeni bir durum yaşandı ki; bu her iki valinin de bu konuda sorumlu yaklaşımlarının göstergesi olarak yorumlandı.
Yeni Valimiz ayağının tozuyla il protokolü ve basın ile bir tanışma kahvaltısı düzenleyerek görevine hızla başladı.
 
Üst düzey bürokratların görev değişimlerinde genellikle lüzumsuz bir zaman kaybına neden olan hoş geldin ziyaretleri yaşanır.
 
Yeni Vali Ahmet Çınar’ın bunu bir tanışma kahvaltısı ile yerine getirmesi, belki protokol dışında kalan çeşitli kurumlarında yöneticileri ile buna benzer bir organizasyonla bu işi disipline etmesi bürokraside çığır açacak bir uygulama olacaktır.
 
Şöyle bir düşünsenize, kim bilir kaç kurum kuruluş, dernek, sivil toplum örgütü, siyasi, parti sendika temsilcisi Vali Ahmet Çınar’a hoş geldin demek için randevu talebinde bulunacaklardır.
Bu protokol ziyaretlerinin getireceği zaman kaybını siz düşünün.
 
Vali Ahmet Çınar bu konuda genel tanışma ziyaretleri boyutundaki bir uygulama ile bu ihtiyacı giderirse; Çanakkale açısından bir ilke imzasını atarak örnek olma noktasında da bir iz bırakacaktır.
Görev yapmış olduğu yerlerde kendi anılarında belirttiği gibi bürokratların çalışma verimliğine dikkat eden bir yönetici olarak böylesi bir katkısının olması Çanakkale açısından yeni bir değer olacaktır.
Bu vesile ile kendilerine hoş geldin der, başarılar dilerim.
 
Vali Ahmet Çınar’ın kucağında bulacağı en önemli sorunlardan biri olarak; gerek Kazdağlarında gerekse Biga Yarımadasında gündemde olan çevresel riskler itibarıyla önemli sorunlara yol açacak ve Çanakkale halkının şiddetle karşı çıktığı altın madenciliği ve termik santraller konuları olacaktır.
Bu konuda duyarlı vatandaşların Eski Vali Güngör Azim Tuna’yı kitlesel bir basın açıklaması ile uğurladıkları ve bu konudaki duyarlı davranışları nedeniyle kendilerini takdir ettikleri düşünülürse, bu durum Çınar için de gündemin birinci maddesine oturacaktır.
 
Yine kentin önemli bir özelliği olan barış kültürü kavramı açısından, bazı çevrelerin dar siyasi hesapları gereği toplumsal barışın bozulması çabaları ile kendi varlıklarını gösterebilme gerçeği karşısında, Vali Çınar’ın objektif olma konumu önümüzdeki günlerin kent hayatının kalitesi açısından son derece önem arz etmektedir.
 
Kişi hak ve özgürlüklerine karşı kent halkının önemli bir duyarlılığının olduğu kentimizde yöneticilerimizin de buna saygılı davranmaları son derece önem kazanmıştır.
Vali Ahmet Çınar bugüne kadar görevini son derece zor koşular altında yerine getirmiş bir üst düzey bürokrat olarak Çanakkale’nin olumlu özelliklerinin kendisine vereceği katkı ile önemli başarılara imza atabilir.
 
Güngör Azim Tuna gibi yıldızı parlayan bir bürokrat olarak yükselen bir grafik çizebilir.
Çanakkale’ye yakışan da budur.
Birlikte başarı öyküleri yaratmak, insanca, adil, eşit karşılıklı saygının hakim olduğu barış içersinde bir toplumsal hayatın gelişimine katkı sunmak hepimizin temel görevidir.
Vali Çınar’ın arkasında bu irade vardır.
Şimdi görev Vali Ahmet Çınar’ın…
Ben inanıyorum ki, Vali Çınar yeni kitabını Çanakkale’de yazacak kadar bir zenginlik ve deneyimi Çanakkale’de yaşayacaktır.
Belki Çanakkale’deki yeni kitabı, “Her Şeyi Yazamadım “ kitabına alternatif olarak ‘İşte Her Şey’ ismi ile çıkabilir.
 
Çanakkale bu zenginliği, deneyimi, canlılığı, aktiviteyi kendisine sunacak her şeye sahiptir.