Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Ne topmuş ama…

1820
Kumkale Tabyalarından Çanakkale girişine kimin izni ile getirildiği bilinmeyen top patladı.Öyle bir patladı ki koruma kurulunda görev değişikliğine yol açtı. Şimdi yeni Kültür Bakanımız var, belki kucağında ilk kriz olarak Çanakkale topunu bulacak. Durum onu gösteriyor. Bu suskunluk ortamına o top fazla gelir. Adı üstünde top bu; bom diye patlar...
 
Ersümer söylemişti; CHP’nin Çanakkale’deki rakibi CHP’dir diye.
 
Ben bu tespitin sadece Çanakkale için değil bir bütün olarak CHP için geçerli olduğunu düşünüyorum.
Daha dün CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler “Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz. Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız`” sözleri ile CHP içersinde yeni bir fırtına yaşandı.
 
Bu arada Çanakkale CHP örgütü sanki içeriden bir elin ortalığı karıştırması ile ancak bu kadar kendisine zarar verecek bir üretim merkezine dönüştürülebilir.
 
Belediye başkanlığı seçimlerine ilişkin adaylık süreci o kadar kötü yönetilmektedir ki ; her geçen gün kendilerine vermiş oldukları bu zararı bile algılamaktan yoksun bir hava partiye hakim olmuş durumda.
Birileri bu kötü gidişe dur demeli , sağda solda parti adına dedikodudan öte bir anlam taşımayan yıpratıcı çalışmalar engellenmelidir.
 
CHP şu günlerde gerek genel politikalar itibarıyla gerekse yereldeki bazı konularda süreci doğru yönetemez ise önemli ölçüde yıpranacaktır.
 
Benim bu konudaki düşüncem daha farklı bunu tartışmak niyetinde değilim; çok da bu satırlardan doğru bulmuyorum. Fakat bazı yükler var ki onlardan kurtulmak gerçeğini de görmezden gelemeyiz.
 
Artık isyan ediyorum
Esenler mahallesinde yaşayan bir vatandaş olarak boru patlakları nedeniyle oluşan su kesintilerine isyan ediyorum.
 
Yetkililerin bu kadar kangren haline gelmiş bir soruna hala müdahale edememeleri konusunu da çok manidar buluyorum. “Ne yapalım kazı sırasında patlıyor” şeklinde açıklanacak kadar basit bir durum değil artık gelinen yerdeki bu yoğunluk. Yetkililerin bu konuda gerekli önlemleri almalarını talep ediyorum.
 
Temel ihtiyaç konumundaki bu durumun böylesi başıbozuk bir şekilde yönetilmesinin vatandaş üzerindeki algısının olumsuzluğu önemlidir. Bunun bedeli bir gün gelir pahalı bir şekilde ödenir.
 
Ayrıca şunu da çok merak ediyorum; yetkililerin bu konuda ellerinde istatistiki bir bilgi var mıdır? Mesela son 3 ay içersinde kaç kere, kaçar saatlik kesintiler olmuştur. Varsa bunları paylaşmalarını öneririm. Yoksa bugünden itibaren bu verileri kaydetmeleri gerekir.
 
‘Ben mi abartıyorum’ sorusunun cevabını bu verilere dayanarak oluşturabiliriz.