Ne iş yaparsınız?
S Bilişim Danışmanlık’ın “Türkiye’de Siyasi İstikrar Bakanlık Performansları X” 2013 yılı ara raporuna göre 2013 yılının ilk yarısında Bakanlar Kurulu 346 karar almış.
Bu kararların 206’sını, yani yüzde 59.54’ünü imar kararları oluşturuyor.
Aynı raporda 2012 yılında da 618 kararın 253’ünün imara ilişkin alınan kararlardan oluştuğu belirtiliyor.
Özetle rant konusu bakanlar kurulunun temel gündemi haline gelmiş durumda.
İmara ilişkin kararların özellikle 2012 sonrasında Bakanlar Kurulu’nun gündeminde ağırlık kazanması dikkat çekiyor.
Raporda belirtilen diğer veriler şu şekilde:
“2009’da kararların sadece yüzde 5’i imar ve gayrimenkullere ilişkinken bu oran 2010’da yüzde 17’ye, 2011’de yüzde 23’e, 2012’de ise yüzde 41’e fırladı.
Üçüncü havalimanı, üçüncü köprü ve diğer altyapı yatırımlarındaki artış ve kentsel dönüşüm kararları, özellikle “acele” kamulaştırma kararlarının son yıllarda önemli ölçüde artmasına neden oldu. 2010’da bu yönde 19 karar alınırken, 2011’de 28, 2012’de 176, 2013’ün ilk 6 ayında 145 karar alındı.
Alınan imar ve gayrimenkul kararlarını, acele kamulaştırma, afet işleri, vakıf taşınmazlarının tahsisi, kamulaştırma, altyapı ve kentsel dönüşüm, riskli alan belirleme ve toplulaştırma kararları oluşturdu”.
Rant’ın bu denli yoğunluk kazandığı bir hükümet performansı çok doğal olarak vatandaşının sorunları yerine başka şeylerle uğraşıyor.
İnsan, yaşam, eğitim, sağlık, çevre , demokrasi, hukuk, özgürlükler unutulmuş durumda.
Onları, gündemine alanlara karşı otomatik devreye giren bir saldırı sistemi mevcut bu ülkede.
Yine hafta sonu akıl almaz bir saldırıya maruz kaldı ODTÜ’lüler ve mahalde halkı.
ODTÜ ormanına sahip çıkanlar Gezi Parkı’nda olduğu gibi bir sabah vakti karşılarında gazlı coplu, tazyikli sulu bir saldırı buldular.
Şimdi daha iyi anlıyoruz “yeşilin hastasıyım” diyenlerin ikiyüzlülüğünü.
Sizin tek bir hastalığınız var; rant
Kimin uğrunda orman, ağaç, akarsular, doğa ,
Gözünüz ranttan başka bir şey görmez oldu.
Öyle ki; artık verilen soru önergelerine bile cevap verilemez duruma gelindi.
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan’ın Kazdağları’ndaki altın madenciliği ve Biga Yarımadasını termik santral cehennemine dönüştürecek yatırım faaliyetleri ile ilgili vermiş olduğu soru önergesine verilen cevapta hiçbir risk yokmuş gibi, genel prosedürlere ilişkin bilgi notları ile geçiştirilen bir cevapla yetinilmiştir.
Herhalde rant konusundaki çalışmalardan, bu konuya ilişkin bir inceleme yapma fırsatı yaratılamamış olsa gerek!
6-7 Eylül’ü unutmayalım.
Etnik ve dini farklılıklar üzerinden sürdürülen tertiplerin bugün hala varlığını devam ettirdiği koşullarda 6-7 eylül 1955 de yaşanan ırkçı saldırı ve yağmayı bir kez daha lanetliyorum.
Barışa olan gereksinimin ertelenemez bir nitelik kazandığı günümüzde geçmişten beri sürdürülen bu tertiplere karşı daha güçlü bir tavır almak zaman dır artık.
Halkların kardeşliği ve barış içinde bir arada yaşaması için sorumluluk alalım.
Etnik kimliklerinden, dini inançlarından, farklı yaşam tarzları ve tercihlerinden ötürü kimsenin ötekileştirilmediği; ırkçı şoven tertiplere karşı mücadelenin yükseldiği insanca bir yaşam için insan hakları mücadelesine destek olmak, sorumluluk almak hepimizin görevi olmalıdır.
58 yıldır 6-7 Eylül olayları nedeniyle özelikle Rum vatandaşlarımıza yapılan saldırı ve yağma olayları ile bugün hala hesaplaşamamak, ne yazık ki bir insanlık ayıbı olarak hepimiz için bir yüz karasıdır.
Bu ayıptan kurtulmak için; şimdi eşit yurttaşlık bilinci ile her türlü ayrımcılığın yok edildiği bir toplumsal yaşam için seferber olma zamanıdır.