havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Ne günlere geldik…

956
Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 76. yıl dönümünde yeni Osmanlıcı politikalar aracılığıyla bir kez daha itibarsızlaştırılmaya ve sıradanlaştırılmaya çalışıldı.
Cumhuriyetin ilanı ile gündeme gelen başta laiklik olmak üzere çağdaşlık yolunda atılan bütün adımlar yok sayıldı.
Cumhuriyetin ilanı, 1299 yılında kurulan Osmanlı imparatorluğuyla aynılaştırıldı.
Yeni Osmanlıcı politikalar ile karşımıza, padişah özentisi olarak çıkan bir anlayıştan da başka bir yaklaşım belenemezdi.
10 kasım 2014 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk, siyasal İslam tarafından bir kez daha öldürüldü.
“29 Ekim 1923, 1071 Malazgirt Zaferimizin bir uzantısıdır. 29 Ekim 1923, 1299`da kurulan Osmanlı Cihan Devleti`nin bir uzantısıdır. 1923, 1453`ün bir devamıdır” değerlendirmesiyle yeni Osmanlıcı yaklaşım, Mustafa Kemal Atatürk’ü böylece yok saydı.
Bu yaklaşım, tarihi gerçekleri sıradan bir çarpıtma girişimi değil; laik demokratik cumhuriyet ilkelerini yok sayarak ülkemizi yeni Osmanlıcı politikalar ile her geçen gün daha çok bataklığa doğru götürmektir.
Laik demokratik cumhuriyet değerleri algı olarak böylece yok edilmeye çalışılmaktadır.
Sanki saltanat ve hilafete son verilmemiştir; bugün kaçak AK saraylar savunuluyorsa temelindeki ideolojik yaklaşımda budur.
Osmanlı cihan devletinin uzantısı günler işte böyle canlandırılmaktadır.
Atatürk de zaten ne yapmıştır ki;’Osmanlı cihan devletinin devamını sağlamıştır’ şeklindeki bir yaklaşım ile kendilerinin gerici din esasına dayanan mezhepçi,  anti demokratik, baskıcı, özgürlüklerden bilimden yoksun yaklaşımlar Atatürk üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.
Gerçekten akıl almaz yaklaşımlar ile tehlikeli planlar gündeme getirilmektedir.
Onun için kafa kesen, kadınları köle gibi satan IŞID’çi çeteler korunup kollanmakta, beslenmektedir.
“Ülkemiz şeyhler, müritler, dervişler ülkesi olamaz” diyen Mustafa Kemal’in kurucu iradesi yeni Osmanlıcılığa kurban edilmiştir.
Böylesi bir siyasal iradenin yönetimi altındaki ülkemizde anlaşılması zor birçok olaya ile karşılaşmaktayız.
Atatürk’ü anmak için saat 9.05 de saygı duruşuna geçerek anma yapan bir kişi için ‘yolun ortasında aracını durdurdu eylem yapıyor’ bildiriminde bulunulmuştur.
 Ramazan ayında adını camideki mahyaya yazdırmasıyla duyuran Şanlıurfa Belediye Başkanı, bu sefer de “10 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun” yazılı bir pano hazırlatarak gündeme gelmiştir.
Soma Yırca’da köylülere şiddet uygulayıp 6 bin zeytin ağacının kesilmesinden sonra özel güvenlikçiler hizmet ettikleri şirketin patronları tarafından işten atılmışlar, şimdi dövdükleri köylüler ile birlikte termikçi patrona karşı mücadele etmektedirler
Termikçi şirketin hukuk tanımazlığı her alandadır.
Ülkemizde yaşama ait her türlü değer, siyasal gericiliğin saldırısı altındadır.
Adeta yaşam haklarımız elimizden alınıp, çok övündükleri Osmanlıcılık günlerine geri dönüp son Osmanlı padişahı rolüne soyunmuş günümüz diktatörlerini iyi tanımalıyız, planlarını iyi anlamalıyız.
Yaşandıklarımız bize bunu net bir şekilde göstermektedir.