Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Ne alaka…

Son siyasal gelişmelere bağlı olarak dikkatlerin üzerine yoğunlaştığı bir parti olarak MHP, siyasal gündemin ilk sıralarında yer alıyor. 7 Haziran seçimleri öncesinde AKP'den hesap sorma temelinde gelişen kamuoyu cephesinde bir şekilde MHP' de yer bulmuştu. 13 yıllık AKP hükümetinin uygulamalarına karşı gelişen tepki böylesine bir algıyı otomatik olarak oluşturdu. Ancak MHP'nin geçmiş performansı, halklara karşı sürdürülen şiddet baskı ve provokasyon koşullarında MHP'nin konumlanışı,13 yıllık AKP hükümetinin sıkıştığı her koşulda vermiş olduğu kurtarıcı destek; özünde böylesi bir algının gerçekliğine gölge düşüren olgulardı.

918

 Son olarak meclis başkanlığı seçiminin son turunda almış olduğu tavır, AKP destekçisi olarak kendisini bir kez daha ortaya koydu.

Siyaset olgular ve gerçekleşmeler üzerinden yapılır.

Ortada net bir şekilde AKP’li adayın meclis başkanı seçilmesine yol açan fiili bir durum varken ne söylerseniz söyleyin bu gerçeği değiştiremezsiniz!

Hele hele MHP Çanakkale il Başkanının yaptığı gibi bu konudaki eleştiriler karşısında bu eleştirilerle hiçbir ilgisi olmayan konular üzerinden, sözde savunma adına siyasi rakiplerinize bir saldırı politikası oluşturursanız siyasi olarak iflasını vermiş olursunuz.

MHP il başkanının bu konuda yapmış olduğu açıklamayı bir hatırlayalım.” Milliyetçi Hareket Partisi, Ülke ve Millet çıkarlarını her zaman şahsi çıkarlarının üzerinde tutmuştur ve ne pahasına olursa olsun tutmaya devam edecektir” şeklinde yapılan açıklamanın AKP ‘li adayın meclis başkanı seçilmesiyle ne ilgisi vardır…

Yoksa başkan, bu seçimin bu şekilde sonuçlanmasının ülke millet çıkarlarına uygun olduğunu mu söylemek istemektedir!

Siyaset olgular üzerinden yapılır; olgular ile ilgili olmayan her türlü yaklaşım açıklama tam bir demagojidir.

Başkan, yine AKP’li adayın başkan seçilmesiyle ilgili MHP’nin tavrını doğrulamak ile hiçbir ilgisi olmayan aynı zamanda doğruluğu ispat edilmemiş bazı değerlendirmeler üzerinden CHP ve HDP’yi suçlayarak yapmış olduğu açıklama için söylenecek tek bir söz vardır; ne alaka!

MHP’li il başkanı, meclis başkanı seçilmesine ilişkin MHP’nin  almış olduğu tavrı eğer bu gerekçelendirmelerle savunuyor ise işin başında AKP’ye teslim olmuş demektir.

MHP Çanakkale İl Başkanı iddialarını şöyle sürdürüyor;

“ Son dönemlerde Atatürk´ün kurduğu CHP´yi ele geçirmiş olan bazı yöneticiler, hiçte masum olmayan bir yaklaşım ile teröristlerle iş birliği içine girdiklerini gözlemlemekteyiz. Bu durumun en bariz göstergesi 2015 Genel Seçimlerinde özellikle bazı Doğu ve Güney Anadolu İllerinden geçmişlerinde pkk bağlantısı olan Milletvekili adaylarıdır. Ayrıca AKP ve CHP de geçmiş dönemlerde Milletvekilliği yapanları şu anda HDP çatısı altında siyaset yaptıklarını esefle izlemekteyiz”

Tüm bunlar, AKP’li adayın meclis başkanı seçilmesine verilen desteğe gerekçe olarak gösteriliyorsa ortada bir siyasi körlük var demektir.

7 Haziran öncesi MHP’nin kendi gerçeklerine rağmen; halkın algısında AKP karşıtı olarak konumlandırılan MHP, ilk sınavında AKP’nin can simidi olmuştur.

Bundan sonrasında da özellikle Tayyip Erdoğan, erken seçim ile AKP’nin gücünü yeniden tahkim etme hedefine bağlı olarak; MHP ‘yi kendi yedeğine almak, böylece MHP’nin,  HDP karşıtlığı üzerinden sürdüreceği Kürt sorununu yok sayma, inkarcı ve çözüm sürecini kabul etmeyen yaklaşımlarından nemalanmak istemektedir.

Böylece, Kürt sorunu ve Suriye’deki gelişmeler gibi konularda şiddet yanlısı, güvenlikçi politikalar ile AKP’nin şiddet politikaları taşeronluğunu üstlenecek MHP, AKP tarafından kullanılacak bir siyasi irade olarak var edilecektir.

Ancak şu unutulmasın; AKP bugün halkların kırmızı kartını gördüyse bu politikalar yüzündendir.

Şimdi AKP, taşeron kullanarak bu imajını düzeltmek istemektedir.

AKP’nin bu hedefi karşısında MHP nasıl bir politika izler bunun analizini yapmak oldukça derin bir konudur.

Derin devlet çağrışımı, yapıyor değil mi?