MUTLULUK TARİFİ
Çevremizde ne kadar da fazla mutsuzluk ve mutsuz insan var hepimiz görüyoruz. Diyebilirsiniz ki ne kadar kötü bir dünyada yaşıyoruz. Ya da ben mutlu olmaya çalışsam da benim mutluluğumu gelip birileri mahvediyor. Ne yazık ki haklısınız. Ama dünya da hep kötülük vardı. Eski kitaplara, eski gazete haberlerine bakarsanız bunu çok net görebilirsiniz. Her zaman savaş vardı, her zaman acı vardı, her zaman yoksulluk vardı. Biz büyüdükçe dünya daha kötüye gitmiyor, biz büyüdükçe içimizdeki masumiyeti, çocuksu düşleri ve hayattan keyif alan tarafımızı bir kenara bırakıyoruz.
Çocukken mutluyduk. Çünkü bu kadar meşgul değildik, birilerinin emirleri ve çıkarları doğrultusunda çalışmıyorduk. Sokakta oyun oynardık, derdimiz sıkıntımız annemizin bizi eve erken çağırmasından ibaretti.
Problemlere rağmen gülümsemeyi bilmeliyiz. Hayatta hiçbir şey sizin mutlu olmanız ve gülümsemeniz kadar önemli değil. Her gününüz mükemmel olmayacak tabi ki. Bu hayatta her zaman problemlerle karşılaşabiliriz. Parasal sıkıntılar yaşayabilir, sevgilinizden ayrılabilir, yakın birini kaybedebilir aklınıza gelmedik sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Böyle durumlarda iki seçeneğiniz var, ya problemlerinize üzülür, ağlarsınız ve daha da dibe çökersiniz, ya da bunun da bir çözümü olmalı deyip yıpranmadan ayakta durmayı tercih edersiniz. Hangisini seçeceğinize siz karar verirsiniz ve bu kararda tamamen özgürsünüz. Ne kadar çok denerseniz, o kadar şanslı hale gelirsiniz. Başarı yolu problemler ve başarısızlıkların olmadığı bir yol değil. Bol bol başarısızlık ve sorunların olduğu bir yol. Hayatta sorunu olmayan insan yoktur. Ne kadar başarısız olursanız başarılı olmaya o kadar yaklaşırsınız. Sorunlara da gülümseyebildiğiniz ölçüde başarılı olursunuz. Çünkü hayatta hiçbir şey sizin mutlu olmanız ve gülümsemeniz kadar önemli değil. Gülümsememenin, somurtmanın size hiçbir katkısı yok. Ama gülümsediğinizde, mutlu olmayı seçtiğinizde hayat sizin için daha kolay hale gelir. Mutlu olduğunuzda, gülümsediğinizde beyin frekanslarınız da çözüm odaklı olur. Daha kolay çözümler bulursunuz.
Hayatta ne verirseniz onu alırsınız. Hangi enerjiyi yayarsanız o enerjiyle karşılık alırsınız. Daha fazla insana mutluluk verin. Daha fazla insanın hayatına katkıda bulunun. Daha fazla insanın gülümsemesini sağlayın. Daha fazla insanın hayatına anlam katın. Siz onlara yardım ettikçe onlar da size yardım edecek. Herkese sürekli negatif enerjiyle yaklaşan, sürekli sorunlarını dile getiren arkadaşınızı hatırladınız mı? Bir düşünün. O size somurturken, hayatın ne kadar acımasız ve kötü olduğundan bahsederken siz ona huzur ve mutluluk verebiliyor musunuz? Aynısı sizin için de geçerli. Önce kendinize mutluluk verin. Önce kendinize ışık saçın. Sonra diğer insanlarla bunu paylaştıkça, onlarla mutluluğunuzu paylaştıkça içinizdeki ışık azalmayacak, katlanarak artacak.
Hayattan keyif almaya çalışın. Evet, o beyniniz o kadar çok şeyi düşünmekle meşgul ki içtiğiniz çaydan, yediğiniz yemekten bile tat alamıyorsunuz. Evet, sürekli uğraşacak önemli işleriniz var.
Ama hayat ciddi yaşanarak mahvedilemeyecek kadar ciddi bir hediye. Bu dünyaya bir kez geliyorsunuz. Bugün yaşamınızın son günü olsaydı tüm gününüzü somurtarak geçirmeyi mi tercih ederdiniz; yoksa daha fazla gülmeyi, hayattan daha fazla keyif almayı, daha fazla oyun oynamayı, daha fazla sevdiklerinizle mutluluğunuzu paylaşmayı mı tercih ederdiniz? Yarın yatağınızdan sağ bir şekilde kalkabileceğinizi garanti edebilir misiniz? Bugün yaşadığınız son gün olsaydı, keşke daha fazla somurtsaydım mı derdiniz, yoksa keşke daha fazla gülseydim mi?
O halde size sınırlı nefes sayısıyla gelen bu hayatı en doruklarda yaşamamanız için bir sebep var mı? Ne yaparsanız yapın, ama daha fazla tadını çıkarmayı amaçlayarak bunu yapın. Dün geride kaldı. Yarın ne olacağı belirsiz. Elinizde tek bir an var, o da şimdi.
Yaşam adı verilen bu hediyeyi mahvetmekte, tadını sonuna kadar çıkarmak da sizin elinizde. Hiçbir ciddi iş, sizin yaşamdan tat alabilmeniz kadar ciddi değil. Evet, şu an yaşadığınız en büyük problem, ya da uğraştığınız en ciddi iş de buna dahil.
O zaman şimdi geriye doğru yaslanın. GÜLÜMSEYİN.
Bugün hayatınızın son günü olsaydı şimdi siz ne yapardınız?