Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Mütevazi olmak...

2227
Mütevazi olmak kavramı kişisel olarak ele alındığında, kişilerin ahlaki kültürel yapılarına göre şekillenen bazı insanların değerlerini yücelten bazılarını da ne oldum budalalılığına kadar götüren eylemsel bir sonuçtur.
 
Siyaset arenasında ‘mütevazi olmak’ çok daha zor, bir o kadar da daha değerli bir özelliktir.
Siyaset kapitalist düzen sınırlarında yapıldığı sürece bir propaganda sanatıdır. Yapılan bir şeyin övülmesi hatta abartılması siyaset yapma biçiminin önemli bir özelliğidir. Bu bakımdan siyaset dünyası genelde mütevazilik kavramına kapalıdır.
 
İşte bu bakımdan siyasette mütevazi olabilen, buna uygun davranabilen siyasetçiler toplumda daha da saygınlık kazanırlar. Siyasetçilerin mütevazi olabilmesi konusunda, kişisel özelliklerinin dışında bazı çevresel faktörlerde önemli rol oynar. Kamuoyunun kendisine sahip çıktığı, onu desteklediği, siyasetçinin başarılarını kendi başarısıymış gibi içselleştirdiği koşullarda siyasetçi mütevazi davranabilme noktasında önemli avantajlara sahip demektir.
 
Kamuoyuna mal olmuş siyasetçiler kişisel özellikleri itibarıyla da alçakgönüllü olabildikleri sürece toplum ile sağlam bağlar kurarlar ve bu bağlar da kalıcı olur.
 
Çanakkale siyasal tarihinde Reşat Tabak böyle bir siyasetçi olmuştur ve 3 dönem Çanakkale Belediye Başkanlığını sürdürmüştür.
 
Kamuoyuna mal olmayan bir siyasetçi ancak mütevazilik sınırlarını zorlayarak abartılı övünç kaynakları yaratarak toplumun karşısına çıkar. Bu da her an patlamaya hazır bir balon performansından başka bir şey getirmez.
 
Geçtiğimiz günlerde bir araştırma şirketinin il belediyeleri içersinde Çanakkale Belediyesi`ni 5. sırada başarılı olduğuna dair yaptığı bir kamuoyu yoklaması sonrasında Ülgür Gökhan son derece mütevazi bir tavır takınarak takdir toplamıştır.
 
Böylesi önemli bir başarı karşısında hiç bir abartılı bir tavır geliştirmediği gibi bu konuyu bir övünme aracına da dönüştürmemiştir. Tabii ki kendisini takdir eden insanlar çıkmıştır, bu başarısından dolayı kendisine tebriklerini iletmişlerdir.
 
Gökhan kendisine iletilen tebrikler karşısında, övünme ve kibirlenme yerine daha çok çalışmanın gereğine dikkat çekerek, bu vesile ile yaklaşan yerel seçimler konusunda partisinin başarıları için çaba gösterilmesinin altını çizip önemli mesajlar vermiştir.
 
CHP’sini dışardan, manipüle etmek ve itibarsızlaştırmak için uğraşanların propagandalarının aksine birlik adına verdiği mesajlar ile bu kesimleri hayal kırıklığına uğrattığı kadar, CHP içersinde bazı kesimlerin kendisi nezdinde sürdükleri esasında CHP’nin kurumsal kimliğine verdikleri zarara karşıda ders verici bir tavır takınmıştır.
 
Bir yandan Türkiye’nin en başarılı 5 belediyesinden biri olan bir performans sergileyeceksiniz diğer yandan da bu gelişim karşısında siyasal arenada hiçbir kişisel fayda beklentisine girmeden partinizin başarısı için birlik ve dayanışma temelinde ilkeli bir tavır içersinde olacaksınız; bu davranış siyasette gerçek anlamda mütevazi davranılmasının belirgin bir örneğidir.
 
Ülgür Gökhan bu süreçte son derece disiplinli ve ilkeli tavrını sürdürürken Belediye Başkanlığı adaylığı için ismi geçen diğer bir kişi olan İsmail Özay’da bir başka olumlu bir tavır göstermektedir.
 
Yine ifade ediyorum; CHP’yi hedef alarak sürdürülen dezenformasyon çalışması noktasında görev üstlenmiş üniversite camiasından bazıları ve CHP içersindeki bazı küçük kafalıların kışkırtıcı faaliyetlerine rağmen gündemdeki bu kişiler son derece ilkeli bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedirler.
 
Ülgür Gökhan seçim yokmuş gibi Belediye Başkanlığı sorumluluğunun gereklerini yerine getirmektedir.
Bu süreçte İsmail Özay ile yapmış olduğum bir görüşmede Özay’ın adaylık ile ilgili henüz kesinleşmiş bir tavrının olmadığını ve sürecin örgütün iradesi temelinde şekilleneceğini noktasındaki düşüncelerini öğrenme imkanım oldu.
 
Özay, şu andaki çalışmalarının tamamen yerel yönetim konusundaki gereksinimler temelinde halkın düşüncelerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesine dönük bir siyasal hat yaratmak temelinde olduğunu, bunun da sonuçta partisinin ideolojik potansiyeline her durumda bir katkı yapacağını belirtti.
 
Bu çalışmanın kendisinin aday olup olmamasıyla bir bağlantısının olmadığı belirten Özay malum çevrelerin yaratmak istediği manipülasyonlara da izin vermeyeceklerini belirtti.
 
Özet ile gündemde ne Ülgür Gökhan’ı yıpratmak için sürdürülen Özay tarafından organize edildiği iddia edilen bir takım çabalar, ne de Gökhan’ın adaylık ile ilgili henüz belirlemiş olduğu bir tavır var.
Ortada sadece CHP’ye karşı bir manipülasyon ve bu çabalara karşı gerekli tavrı koyamayan bir CHP örgütü var.
 
Zaten, Gökhan ve Özay gibi CHP içersinde önemli hizmetlerde bulunmuş iki deneyimli siyasetçiden bundan farklı bir davranış beklenmez.
 
Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; özellik ile Özay’ı desteklediğini söyleyip de dedikodudan başka bir şey üretmeyen bazı kesimlere de bir önerim olacak, önce İsmail Özay’ın düşüncel hattını kavramaya çalışın.
 
Ondan sonra yaptıklarınızın bu perspektif ile ne denli örtüştüğünü bir kez daha düşünün.
 
İdeolojik olarak da İsmail Özay’ı anlamaya çalışın, tabii anlayabilirseniz?
 
Şunu bilin ki öyle karalamalar ile asılsız dedikodudan öte gitmeyen bazı iddialarla siyaset yapacaklarını zannedenler benim tanıdığım kadarı ile İsmail Özay’dan destek bulamazlar.