Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Müjde, artık ‘zam’ yok!

1566

Ben demedim. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek çeşitli ürünlerin artan fiyatlarını, vergi güncellemesi olarak değerlendirdi. Zaten Başbakanımızda ne olur yani “sigara içmeyin, alkolü az tüketin” dolayısıyla bir problem yok dedi. Çocuklara saygısızlık etmek istemiyorum, yinede onların izniyle çocuk mu kandırıyorsunuz demekten kendimi alamıyorum.
 Gerçekten bu safsatalara çocuklar bile inanmaz.
Fakat başbakan bir şeyi unutmuş gibi gözüküyor.
Cari açığı gidermek için bu zamları yapanlar, sigara ve içki ÖTV artışından yaklaşık3.5 milyar  Tl gelir bekler iken “sigara içmeyin, alkolü az tüketin” demek bile samimi değil.
Ben size onların gerçek beklentilerini söyleyeyim.
Kümesteki tavuk olarak gördükleri sigara ve alkol tüketenler de olmaza bu kaynağı nereden yaratacaklar.
Bendeniz, vatanı seven bir vatandaş olarak ülkemin ihtiyacı olduğu vergiler için destek oluşturmak amacıyla artık daha çok alkol tüketeceğim.
Vatan sağ olsun.
Her şey vatan için ,siz ne diyorsunuz öyle; zamlar kapitalist ekonomilerin ayrılmaz  parçasıdır, ekonomik krizin halka çıkarılan faturasıdır diye!
Bu zamlar hep mukaddes amaçlar için yapılır,devletin  bekası için yapıldığı gibi,yoksa halimiz nice olurdu tıpkı  Yunanistan gibi…
ÇOMÜ’deki yemek zamları ne için yapıldı zannediyorsunuz?
Yoksul aile çocuklarının yemek ücretlerini karşılamak için değil mi?
İşte zammın komik hikayesi budur…
Mantıksız,saçma gerekçeler ile savunulmaya çalışılan bu uygulama sadece bunlar ile kalmaz.
Sonrasında da hem bir saldırının, hem de bir itibarsızlaşmanın aracı olacak yeni süreç başlatılır.
ÇOMÜ’de yemek zammına karşı çıkan öğrenciler için bir merkezden basılan düğme ile neden bir dezenformasyon süreci başlatıldı zannediyorsunuz?
Yok öğrenciler zamlara karşı çıkıp aynı zamanda sigara içiyorlarmış,yok pahalı telefonlar ile konuşuyorlarmış gibi.
Başbakanımızın söylediklerinin bire bir kopyası,aynı dezenformasyon yöntemleri.
ÇOMÜ kurulduğu günden bu yana ilk defa bu boyutta Çanakkale dinamikleri ile çatışma içersinde, aynı zamanda ciddi bir politik misyon üstlenmiş durumda.
Rektörü rol model olarak alan bazı kesimler, şimdiden üzerlerine vazife olmayan birtakım rollere soyundular.
Akademik yıl başladı, açılış ile başlayan uygulamalardan biri de yemek zammı oldu.
Buna tepki gösteren öğrenciler için bir itibarsızlaştırma çalışması başlatıldı.
Karışık bazı ilişkilerin getirdiği linçler ve dezenformasyon çalışmaları hızla devreye sokuldu.
Bu öğrenim döneminde ÇOMÜ’nun gerek kendi dünyasında, gerekse kent ile olan ilişkilerinde siyasileşmiş tavırlarının ön planda olacağını söyleyebilirim.
Bunun işaretleri şimdiden verilmiştir.
Bazı kesimler her neden ise en küçük bir fırsatta siyasi alanın bir müdahili olarak hareket etmektedirler.
Bu müdahale bir bilim kuruşunun müdahale sınırlarını şimdiden aşmış,  siyasal bir linçe dönüşmüştür.
Birden bire ortaya, siyasi linç için görev almış aktörler çıkmıştır.
Sanki bir merkezden düğmeye basılmışçasına özellik ile öğrencilerin en masum talepleri olan yemek zammı karşısında almış oldukları tavır ile başlayan, karşı çıkan her kesimi ve kurumları hedef alarak başlatılan bu topyekun hareketin mantığı ilerleyen günler için ÇOMÜ açısından bir kaosu çağrıştırmaktadır.
Rektör Laçiner, bu gelişmeleri çok iyi değerlendirebilecek birikimdedir.
Böylesi bir çatışma ortamı için, şimdi kimse çıkıp haklılık zemini yaratmak için uğraşmasın.
Bugüne kadar geliştirilen kentin çeşitli kesimlerini hedef alan çatışmacı  kültürden vazgeçilmelidir.
Vazgeçilmez ise ortaya çıkabilecek her türlü olumsuzluğun sorumlusunun ÇOMÜ yönetimi olacağını şimdiden deklere ediyorum.
Ben gelişmeler noktasında duyduğum kaygıları tarihe not düşüyorum.
Yanılmış olmayı umut ederek ÇOMÜ akademik yılının hayırlı ve başarılı olmasını dilerim.