turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım, dünyada hiçbir ülkenin gündemi bizdeki gibi alt üst olmuyor Türkiye'yi yönetenler 15 Temmuz FETÖ kalkışmasından sonra kolay kolay "Başkanlık" sistemini ağızlarına alamayacak hale gelmişken, her zaman olduğu gibi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AKP'nin cankurtaranı olduğunu yine kanıtladı!
Ayrıca her gün “Şehit Haberleri” gelirken; kadını kadın olduğu için ikinci sınıf görerek küçümsemeler- aşağılamalar, eşleri tarafından şiddet ve cinayetlere kurban edilmeler…
‘ADAM gibi ölmek var, bir de ‘MADAM gibi ölmek var!’ gibi utanılası benzetmeler ülke gündemini işgal ediyor.
*“Aldanma - Aldatılma” hastalığına yakalananlar, bu hastalıktan nasıl kurtulacaklarını bilemez haldeler...(!)
On beş günde bir Çarşamba günleri bu köşeden sizlere sesleniyorum. e-posta adresime gelen bir iletiyi yukarıdaki Türkiye gündemine yeğleyerek paylaşmak istiyorum.
***
VE TANRI KADINI YARATTI…
Altıncı gün dolmak üzereydi
Ve Tanrı hala kadını yaratıyordu.
Bir melek çıkageldi.
Tanrıya;
-Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmışsın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun? Diye sordu.
Tanrı yanıt verdi:
-“Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum” dedi.
- Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum. Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum. Bu yarattığım bir çok çocuğa ayni anda sarılabilmeli, Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli, düşen bir çocuğun kanayan dizini de, yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli..
Melek sordu:
- Kaç eli, kaç kolu olacak?
- Sadece iki.
- İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini?
- Hepsi bu değil… Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.
- Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…
Melek yaklaşıp kadına dokundu;
-Onu çok yumuşak yapmışsın.
Tanrı:
-Yumuşak ama, ayni zamanda çok güçlü. Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
Melek:
- Düşünmeyi de bilecek mi?
- Yalnızca düşünmeyi değil, hem sağduyusunu kullanmayı, aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi, hem de mücadele etmeyi, düşüncelerini savunmayı, sorun çözmeyi de biliyor… Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…
Melek kadının yanağına dokundu;
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı yanıtladı:
-Buna gözyaşı denir.
Melek;
- Neye yarar?
- Kendini ifade etmeye yarar. Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru, ama ayni zamanda sevinci ifade etmesine yarar…
Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:
-“O, sevincini, mutluluğu ve aşkı yakalayıp, sımsıkı sarılmayı bilir. Haykırmak istediği vakit susabilir. Sustuğunda çığlığını duyurabilir, öfkelendiği vakit gülümseyebilir, ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir; korktuğu vakit gülebilir…
O, inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder. Haksızlığa karşı savaşır. Çözüm yolunu biliyorsa, ‘hayır’ yanıtını asla kabullenmez.”
Melek:
-Amma çok marifeti varmış!
Tanrı:
- Arkadaşı doktora gittiğinde yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.
- Korkan birini gördüğünde ‘tut elimi korkma’ deyip elini uzatandır… Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.
- Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır. Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…
- Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…
- Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık, ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
Melek:
-Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?
Tanrı:
-Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
“NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTUR…”
