Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kutlu’nun söylediklerine bak!

1587
AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu’nun ‘l0 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle yayınlamış olduğu kutlama mesajındaki değerlendirmelerini başta basın emekçileri olmak üzere kamuoyunun dikkatine sunmak isterim.
Bu değerlendirmeler konusunda yarın AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu ‘sehven bu değerlendirme yapılmıştır’ dese bile bu sözlerin hiçbir anlamı olmadığını da şimdiden belirtirim.
Çünkü bu tespit bir dünya görüşünün yansıması olarak gündeme getirilmiştir.
Kapitalist sistemin temsilcisi olan kesimler için tamda bu noktada belirtildiği gibi, emekçiler açısından yaşam koşullarının hiçbir anlamı yoktur.
Zaten verili olarak böyle bir sorunda söz konusu olmayıp, her zaman bu sorunlar sözde onlar tarafından “çözülmüştür.”
Her geçen gün daha olumsuzlaşan yaşam koşullarını, yolsuzluk ve rüşvet olaylarını gizlemek için çeşitli demagojilere başvurarak gerçekleri gizlemeye çalışan AKP zihniyetinin, çalışan gazeteciler konusundaki gerçek yaklaşımı da bu temeldedir.
Kutlunun değerlendirmelerine göre “basın çalışanları hak ettikleri hayat koşullarına kavuşturulmuş”!...
Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz sayın Kutlu ?
           -------------------------------
AKP İl Başkanı’nın bu konudaki değerlendirmesini bir hatırlayalım:
“Bu anlamda basın çalışanlarının haklarının iyileştirilip, sorunlarının çözülmesi demokrasiye büyük önem veren AK Parti hükümetleriyle birlikte hak ettikleri hayat şartlarına kavuşturulmuştur”
Basın emekçileri, duyduk duymadık demeyin; padişahımız buyurmuş, temsilcisi İl başkanı da hak ettiğimiz bütün şatlara kavuşturulmuş olduğumuzu açıklamış.
Allah hepimizi bu şartlardan korusun inşallah!
AKP hükümetinin basın emekçilerine reva gördüğü bu koşullar neler acaba?
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevlerine tıkılan gazeteciler bazında dünya birincisi bir ülke olduğumuz hatırlanırsa; Kutlunun ifade ettiği hak ettiğimiz koşulların neler olduğunu daha iyi anlaşılacaktır.
Haber peşinde koşan gazetecilerin demokratik haklarını kullanan vatandaşlarla birlikte meydanlarda saldırılara uğraması,göz altına alınması, cezaevlerine tıkılması, sakat kalması  gibi koşullar mı hak edilen koşullar?
Medyanın sermaye yapısı nedeniyle özellikle AKP hükümetinin kendine bağımlı bir medya yaratma çanlarının sonucu olarak her an işten atılma tehlikesi altında  olmak mı hak edilen koşullar?.
Sendikasız, sigortasız ve çalışma koşullarındaki diğer onca olumsuzluk altında çalışmak mı hak ettiğimiz hayat koşulları?
Kendisi gibi düşünmeyen kendisinden olmayan basın çalışanlarının ötekileştirildiği şartlar mı hakkımız olan koşullar?
Geçin bunları, bir kez daha baltayı taşa vurdunuz sayın AKP İl Başkanı 
Psikolojiniz fena halde bozulmuş olmalı ki son günlerde pot üstüne pot kırmaktasınız
Kolay değil tabi; ayakkabı kutuları konusundaki  kamuoyu baskısını göğüsleyebilmek, her yerde süren  onca yolsuzluk karşısında, polisinden savcısına bürokratından çeşitli düzeyde çalışana kadar binlerce kişinin görevden alınması , görev yerlerinin değiştirilmesi yöntemleriyle   bu iğrençlikleri gizlemeye çalışmak.
Mevcut sistemin savunucusu olmak; bu sistemin sürdürülebilir olmasını, hizmet ettikleri kesimler adına sürdürebilmek böyle bir şey olsa gerek.
Başka türlü nasıl söylenebilir ki; “gazetecilerin hak ettikleri koşullara AKP hükümeti ile ulaşılabildiği”!...
Hadi bakalım gazeteci arkadaşlar yine iyiyisiniz, hak ettiğiniz koşullar sağlanmış, eğlenin artık, balolar, yemekler, kutlamalar şimdi sizlerin hakkı…
“Tutuklu  gazeteciler” mi dediniz? “İşten çıkarılan gazeteciler” mi dediniz? Geçin bunları …
Majestelerinin gazetecisi olmak varken ne gerek var şimdi bunlarla uğraşmaya
Hepinize hayırlı olsun.