Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kurultayın gölgesinde kalmasın!

1215

CHP’de kurultay öncesinde başta parti içi demokrasi konusunda, genel merkez tarafından da, genel başkan adayı olan muhalif kesimlerden de yüksek perdeden bolca süslü laflar ortalığı kapladı. Bunlar ortalıkta dolaşırken bir de yaşananlar ve gerçekleşmeler var. CHP Çanakkale Örgütü İl Gençlik Kolları Başkanı görevden alındı. Gerekçe; İl yönetimi “demokrasi” anlayışının arkasına sığınarak, tüzüğün bilmem kaçıncı maddesinin getirdiği bırak bir parti üyesi olmayı, sokaktan geçen herhangi bir kişi için bile uygun olabilecek genel geçer bir çok söz. Ben bu yazıyı kaleme aldığım sırada muhtemelen il başkanı, milletvekilleri ve ilçe başkanları kurultay ile ilgili yaptıkları açıklamada, onlar da CHP için sihirli bir karaktere dönüşmüş “demokrasi” anlayışından bahsediyor olacaklar.
 
Çanakkale CHP İl Gençlik Kolları Başkanı’nın görevden alınması olayı, il örgütünün bugüne kadar siyasal hayatın her noktasında sessiz kalıp, sonra da mücadele içersinde olan insanları kendi kontrolünün dışına çıktığı gerekçesiyle hazmedemeyerek bertaraf etme anlayışı, son tahlilde siyasal mücadelenin önünün kesilmesi girişimi olduğu için;  AKP düzenine karşı mücadele kaygısı içersindeki herkes için üzerinde dikkatle durulması gerekli bir konudur.
Kurultay öncesinin hareketliliği ve heyecanı ile bu konu geçiştirilmemelidir.

Özellikle CHP içersinde siyaset yapan gençler; her ne kadar Çanakkale’deki potansiyelleri açısından çok yetersiz kalsalar da bu gelişmeyi sorgulamalıdırlar.

Özellikle CHP il örgütünün performansından memnun olmayan partililer bu konuda sessiz kalmamalıdırlar.

Kurultayın değişim ruhunu yaratacak olan bu sahiplenme olacaktır, gerisi teferruattır.
Gençliğin dinamizmini, mücadele enerjilerini görmezden gelen, onları kendi partilerinde mücadele etmek üzere seferber etmek adına hiçbir çabası olmayan bir anlayışın, geleceğe ilişkin hiçbir hedefi yoktur.

Yanlış anlaşılmasın, tabiî ki bazı hedefleri vardır, ama bunlar siyasi hedefler değildir.
Demokrasi, özgürlükler, eşitlik, adalet, hukuk, barış gibi sosyal demokrat değerler üzerinden geleceğin inşasının yerine onlar tamamıyla duygusal ilişkiler içersinde olabilirler.
Görevden alınan Çanakkale CHP İl Gençlik Kolları Başkanını yerel seçimlerde, Ülgür Gökhan kampanyası sırasında tanıma fırsatı buldum.

Gençlik kolları başkanı olarak son derece fedakâr, genç arkadaşlarıyla uyum içerinde kampanyalarını en etkin bir şekilde sürdürdüler.

Rahatsızlık duyulan konu herhalde buydu.

Sen, partinin hedeflerine ilişkin sessiz kal, siyasal alanı tamamen boşla, gençlik alanında partini yalnızlaştır, sonra da senin kontrolün dışına çıktığı gerekçesiyle gençlik kolları başkanını görevden al, sonra da tüzüğün arkasına sığın.

Bu yaşanan durum, kurultay öncesinde CHP içersindeki hastalığın adeta bir röntgeni olmuştur.
Çanakkale CHP örgütünün performansı hakkında daha fazla bir şey söyleyecek değilim.
Milletvekili Serdar Soydan her ne kadar başarılı olarak değerlendirse de görünen köy kılavuz istemez.
Gerek yerel seçimler, gerekse Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ortadadır.
Bununda ötesinde bir il örgütünün performansı siyasal hayata olan müdahalesi ile yakından ilgilidir.
Bu konudaki performans için Gündem Gazetesi’nin akıl dolu haberini bir kez daha incelemenizi öneririm.

Her ne kadar bu haber dolayısıyla gazete mahkemeye verilmiş olsa da tarihi bir belge olarak arşivlerdedir.

İl yönetimin bu performansı karşısında genel merkez, yaşananlara ne kadar vakıftır, hangi düzeyde bir kontrol ve denetim içersindedir bu da ayrı bir gerçektir.

Çanakkale’de yaşananlar bunu çok iyi ortaya koymaktadır.

Kurultay bu konuda bir gelişmenin adımı olabilirse ne mutlu…

Genel merkez yönetim organlarının il örgütlerinin performansını denetleyebilecek, olan biteni algılayıp karar verebilecek olgunluğa gelmesi CHP’nin bugünkü örgüt yapısının ciddi bir gereksinimi haline dönüşmüştür.

Bunu daha iyi anlayabilmek için; görevden alınan il gençlik kolları başkanı yerine, ataması yapılan kişinin hikâyesine şöyle bir bakmak yeterli olacaktır.