Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

KURTULUŞ

Değerli okurlarım zaman zaman e-posta adresime gelen iletileri sizlerle paylaşmak hoşuma gidiyor. Bu kez yazanı belli olmayan ve beni de etkileyen o ileti karşınızda!..

9254

 

 

***

            Ne ateşe tapmak,

            Ne şimşeği, ne yıldırımı Tanrı yapmak..

            Ne cehennemden korkmak..

            Ne cenneti ummak..

            Ne çan sesi kurtardı bizi..

            Ne de ezan sesi..

            İnsanlar rahat alamıyor nefesi..

            Biz, bize dert üretiyoruz dizi dizi…

 

            Kitap düşündüremedi…

            Doğa güzellikleriyle sevdiremedi…

            Dert çoğalttık, çoğaltıyoruz kendimize, sevgi üremedi..

            Hepimiz birden anlayamıyoruz;

            Konfüçyüs ne dedi?

            Musa ne dedi?

            İsa ne dedi?

            Muhammet ne dedi?

            Luter ne dedi?

            Kant ne dedi?

            Sen ne dedin, ne diyorsun

            Ben ne dedim, ne diyorum?

           

            Düşünceyi, düşünmeyi, sevmeyi bilmeyince insan,

            Kendi kendini yedi..

Nimetlerle bezenmiş kocaman dünya,

Gözler aç olunca,

Gönüller fesatla dolunca,

Bizi mutlu edemedi…

Bu gidişle edemez de………………

………………………………………………………………………………….

İnsanları yalnız sevgi doyurur..

Sevgi bütün kötülüklerden korur…

Karşılıksız bir sevebilsek birbirimizi…

Kötülükler kökten kurur…

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, ‘kurtuluş’ başlığı ile gelen ileti böyle… Kurtuluş’u okuyunca Çinli Filozof Konfüçyüs’ün bir önerisini anımsadım, onu da paylaşarak yazımı sonlandırıyorum. Umarım beğenirsiniz…

            “Gürültü patırtının içinde sükûnetle dolaş. Sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış ama kimseye teslim olma. Telaşsız açık seçik konuş, başkalarına kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları.

            Çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır. Yalnız planlarını değil, başarılarının da tadını çıkar. İşinle, ne kadar küçük olursa olsun, ilgilen, hayattaki dayanağın odur.

            Olduğun gibi görün, sevmediğin zaman sever gibi yapma. Aşka burun kıvırma sakın, o çöl ortasında çimenli bir vahadır. Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.. Ara sıra isyana yönelecek gibi olsan bile, hatırla ki kainatı yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

            Görmeye çalış ki bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen DÜNYA YİNE DE GÜZELDİR…”

                                                                                                                                 Konfüçyüs

*HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN… T.Ç