Kraldan çok kralcı olmanın komik halleri
Tetikçi, kalkan aynı zamanda paravan site AKP’ye yaranmak için; Olay Gazetesi ve Objektif Gazetesi’nin AKP iftarları üzerine yapmış olduğu somut gelişmelerden ibaret haberlerini itibarsızlaştırmak adına yine müstear isimli yazarları ile sahne aldılar.
AKP yöneticilerinin iftar yemeklerinin yetişmeme durumuna bağlı olarak mikrofondan yapmış olduğu anonslar ortada iken müstear isimlerin arkasına gizlenerek; kraldan çok kralcı olan bu tiplerin “keşmekeşlik eziyete dönüştü” haberimizi gerçek olmamakla suçlamaları kelimenin tam anlamıyla aymazlıktır.
Bununla da yetinmeyen kraldan çok kralcılar AKP iftarlarının organizasyon mükemmelliğinin propagandasını yaparak AKP’ye yaranma çabası içersinde olduklarını bir kez daha ortaya koymuşlar, halkın duygularının istismarının ortakçısı olmuşlardır.
Böylesi çarpıtma çabaları içinde olanların mantıkları da yanlış çalışmaktadır.
Kimse iftar sofralarının kurulmasına karşı bir tavır almamaktadır.
Çeşitli yerlerde değişik kuruluşlar iftar programları düzenlemektedirler.
Ramazan Ayında bundan daha doğal bir başka şey olamaz.
Karşı çıkılan ve normal olmayan insanların inançları üzerinden siyasal prim yapma çabalarıdır.
İftar sofralarının siyasete malzeme yapılarak siyasal nemalanmanın aracı haline dönüştürülmesi kabul edilemez.
AKP’nin yaptığı da tamda budur.
Kraldan çok kralcı olmak adına hareket eden tetikçilerin gözlerini öyle bir kin bürümüş ki; artık ne söylediklerini bilmez hale gelmiş durumdalar.
Kordon ve Cumhuriyet Meydanı’nın kapanması konusunda vatandaşın tepkisini dile getiren gazetemizi Gezi parkı mücadelesi ile gündeme gelen protestolarla direkt ilişkilendirecek kadar hadlerini aşarak, gezi protestoları üzerinden gazetemizin haberciliği karalanmaya çalışılmıştır.
Sanki Gezi Parkı protestolarını Olay Gazetesi düzenlemiş, buradan hareketle gazetemizin gündeme getirdiği; iftarlar konusunda vatandaşın tepkisi kabul edilemeyecek bir davranış olarak gösterilmeye çalışılmıştır.
Vatandaşın böylesi bir tepkisi olmuştur, kimse bunu yok sayamaz.
Gezi parkı protestoları ile iftar yemeklerini aynılaştıracak kadar mantıksız olmak da meselenin ayrı bir yanıdır.
İftar yemekleri olağan bir durumun getirdiği bir organizasyon olup her türlü planlaması önceden yapılabilecek türdeki bir organizasyondur.
Buna rağmen Cumhuriyet Meydanı’ndaki iftarda, yol son anda kapatılmış, kimseden izin alınmadığı gibi vatandaşların yaşayabileceği mağduriyetler içinde hiçbir önlem alınmamıştır.
Gezi Parkı protestoları spontane olarak gelişen kitlelerin o andaki tepkilerinin getirmiş olduğu barışçı ve demokratik tepkilerdir.
Protesto ile normal bir organizasyonu aynı kefeye koyarak, karşılaştırma yapmak, aynı zamanda böylesi protestoların yapılmasına karşı olmak mantığının ürünüdür ki; zaten yaşanan şiddet de böylesi bir anlayışın sonucudur.
İşte AKP’ye yaranmak adına yola çıkan ağababalarının misyonunun bir parçası olarak tetikçiliğe soyunmuş bu maskeli karanlık kafalı insanların kraldan çok kralcı olma hallerinin inanılmaz hafifliğinin geldiği nokta burasıdır.
Gerçeklerden her zaman ürken ve onları çarpıtmak adına yola çıkan bu tiplerin gazetemize saldırmasının ardındaki gerçek budur.
Ülkemizde Gezi olayları bir konuyu daha çok net bir şekilde gün yüzüne çıkardı.
Ülkemizde ana akım medya vizyonu halktan gerçeklerin gizlenmesi üzerine kurgulanmıştır.
Onların yolundan yürüyen bazı organizasyonlarda aynı dezenformasyon yöntemleriyle, amaçlarına ulaşmak için çabalamaktadırlar.
Yaftalamak, karalamak, çarpıtmak bu süreçte temel yöntemleri haline gelmiştir.
Bunları yaparken de keşke böylesi komik duruma düşmeselerdi, kralın soytarıları olarak şimdi gerçekten zor durumdalar.