turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım, yazımın başlığı eskimeyen bir öyküyü anımsatıyor. O öyküyü neredeyse bilmeyenimiz yoktur. Megaloman kralın, dalkavukları yüzünden düştüğü hali hikaye eden bu kıssadan verilen mesaj nedir?
***
Bilmeyenler için paylaşmak istiyorum
“Giyimine düşkün kral, bir gün yaverini çağırıp ülkedeki terzilere duyuru yapmasını ister.
Duyuru şudur: Kim en güzel elbiseyi dikerse, onun sandıklar dolusu altınla ödüllendirileceği, beğenilmez ise kellesinin gideceğidir. İlanı duyan terziler saraya koşar, ama çoğu bu cesaretinin bedelini kellesi ile öder.
Fakat uyanık bir terzi saraya giderek krala bu işe talip olduğunu söyler. Nihayetinde işi alan terzi, haftalar sonra sadece akıllıların görebildiği ama aptalların göremediği elbiseyi getirir. Doğal olarak, kral ve adamları, aptal konumuna düşmemek için “ortada elbise falan görünmüyor” diyemezler.
Kral ilk törende, halkın huzuruna bu sadece akıllıların görebildiği elbiseyle çıkar. Tabii kralın dalkavukları bu arada elbisenin özelliklerini halka anlatmışlardır. Ayni şekilde halk da aptal durumuna düşmemek için kralı alkışlar ve tezahüratlarla karşılarlar.
Ama gel gör ki, bu tür entrikalara aklı ermeyen ufak bir çocuk, gördüğü manzara karşısında kendini tutamaz ve “anneee bak, kral çıplak” diye bağırır. Olayın büyüsü bozulur ve “halk ta kral çıplak” diye bağırmaya başlar…”
***
MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’nin hiç gereği yok iken Kraldan çok Kralcı bir tavırla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yarattığı fiili duruma kılıf biçme çabasını, bu ülkede aklı başında hiç kimse anlayamamıştır!..
Meclisten içtüzük çiğnenerek geçen anayasa değişikliği ve referandum sürecine ilişkin Devlet Bey’in açıklamasına bakar mısınız;
“Milliyetçi Hareket Partisi TBMM’de göstermiş olduğu ahlaki duruşun, olgun ve sorumlu tavırla birlikte isabetli kararın aynisini referandum sürecinde de ortaya koyacaktır.”
*(Demek oluyor ki; ‘başkanlığa karşıyız’ savunuları ahlaksızlıkmış ki şimdi ahlaki duruşun, olgun ve sorumluluğuna ulaşmışlar(!))
Bahçeli açıklamasının devamında;
“Partimizi tutarsızlıkla suçlayanların, dün söylediklerimizle bugünkü ifade ve irademizin çeliştiğini ileri sürenlerin ne kadar yanıldıklarını, ne denli art niyetli oldukları……” diyor.
*(Bizim gibi düşünenler art niyetli değiller ama diyelim ki öyleyiz… Ancak iyi niyetliler belli.. Kim mi onlar? MHP için taşımalı miting yapacak olan AKP’liler! Hay Allah şimdi de art niyetli olduk!..)
Devlet Bey daha önce defalarca ‘diktatörlük’, ‘tek adamlık’ diye nitelediği BAŞKANLIK sistemini eleştirmişti.
İlginçtir, Devlet Bey 5 Ocak 2016 tarihinde bakın neler söylemiş:
“Başkanlık için tutturan tek kişi Erdoğan’dır. 7 Haziran’da başkanlık vermeyen milletimiz fikir değiştirip 1 Kasım’da mı vermiştir, bu nasıl aymazlıktır?”
(Şimdi ayni sorunun muhatabı olan Sayın Bahçeli’ye soralım: Ne değişti de başkanlığın önünü açtınız? Bu soruyu biz şimdi sorunca yine art niyetli olduk! Hay Allah(!))
1 Kasım 2015 seçimlerinde MHP’nin sloganları şöyleydi:
“Artık analar ağlamayacak dediler YALAN…
Terör örgütü ile görüşmedik dediler YALAN…
Komşularla sıfır sorun dediler YALAN…
Tüyü bitmemiş yetim hakkını yedirmeyiz dediler YALAN…”
Bu kadar suçlamadan sonra AKP ve MHP arasında ne gibi bir amaç birliği vardır! Arayın bakalım bulabilecek misiniz!?.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, bir siyasi partinin başına o partiyi yerle bir et diye bir özel ajan seçseniz, sanırım bu denli ihanet yapamazdı!
Devlet Bahçeli 7 Haziran seçimi sonrası “alayına karşıyım” diyerek muhalefetin koalisyon ya da ‘güç birliği hükümeti’ kurmasını engelleyerek 1 Kasım’da AKP’nin tek başına iş başına gelmesini sağladı! Sanki o günlerde AKP 13 yıldır tek başına iktidarda değilmiş gibi…
Böyle “dava adamlığı” ve “dik duruşla” hem ülkeyi hem de MHP’yi tarumar etmek her babayiğidin harcı değildir!..
Bu başarısı nedeniyle Devlet Bey Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türk siyasetinin NOBEL’İ ile ödüllendirilmelidir!
*Eyyyyy MHP’liler, işte KRAL ÇIPLAK!