Yusuf Sonkurt

yusuf@canakkaleolay.com

KORKMAK VE KORKUTMAK

1196
               Her canlı gibi İnsanoğlu’da korkar ve korkutulur. Hatta en çok korkan ve korkutulan yaratık olmuştur insan. En yırtıcı hayvan aslan kendisine yaklaşan tehlikeye karşı dişlerini göstererek kükreyerek korkutur. İnsanoğlu dinsen yönden işleyeceği günah, cehennem ateşiyle korkutulmuş, günah işlememe korkusu yaratılmıştır. Toplumsal çağdaş yaşama geçildiğinde çeşitli cezalarla korkutulmuş, suç işlememe korkusu yaratılmıştır. Velhasıl kelam insan kadar korkak bir yaratık yoktur. Korkaklar, korkutularak hegomanyalarını sürdürürler.
                Çocuklar öcüyle korkutulur, yaramazlık yapmama korkusu yaratılır, anne babanın sopasından, hata yapmama korkusuna kapılan çocuk uslu uslu oturur. Fakir zenginden, koyun çoban köpeğinde, yönetilen yönetenden korkar.
                Suçsuz ne karakola gitmekten, ne mahkemede hakim karşısına çıkmaktan korkar. Suçlu korkaktır, sağı solu korkutarak suçun unutturmaya, örtülmesini ister, korkutmanın da çeşitli şekilleri vardır. Kimisi silahla, kimisi ekonomik güçle, kimisi yasalarla gerçekleştirir.
                Son yıllarda telefon dinlemelerinden korkar olduk. Neden korkulur, kirli işler çevrildiğinden korkulur. Gizli kirli işler çevirmeyen kişilerin umurunda dahi değildir. Ne çok kirli işler çevirenler var ki telefonların dinlenmesinden her geçen gün onlarca kişi yakalanıp yargı önüne konuluyor. Dinlenen kim olursa olsun gizli, gayri ahlaki, günah işliyorsa cezasını çekmeli, suçlu telefon dinleyen olursa, ahlaki çöküşün nedeni olur.
                İstiklal Marşımız dahi Korkma diyerek başlar, neden korkulur, İstiklal ve Bağımsızlığımızın elden gitmeme korkusundan.
                Korkmadan ve korkutulmadan yaşanılabilir bir ülke olma dileklerimle.
                Şen ve esen kalınız.