KİŞİLİK ÇATIŞMASI - İDEAL BENLİĞE ULAŞMA ÇABASI

Hayal kırıklığı, günlük hayatta hepimizin karşılaştığı bir durum. Yaşamımızda her şeyin yolunda gitmesi ve yaptığımız işlerin hak ettiği değeri görmesi her zaman mümkün olmuyor.

15976

 Hayal kırıklığıyla ve tatminsizlik hissiyle başa çıkabilmek, geçmişteki hatalara takılı kalmadan hayatımıza devam edebilmemiz için büyük önem taşıyor.  Bu nedenle yapılması gereken ilk şey, hayal kırıklığı ve tatminsizlik yaratan olaylar karşısındaki algımızı değiştirmek.

Algı değişikliği yaratmak ve hayal kırıklıklarına pozitif olarak yaklaşabilmek için öncelikle hayal kırıklığının ve tatminsizlik hissinin nasıl oluştuğunu anlamak gerekiyor.
İdeal benlik ve olası benlik, yani hayalimizdeki olmak istediğimiz kişiyle sınırlılıkları olan gerçek kimliğimiz arasındaki çatışma, hayal kırıklığı ve tatminsizlik hissinin en önemli sebebi. Örneğin; işi bırakıp bir sahil kasabasına yerleşme, her gün spor yapma ve sağlıklı beslenme gibi kafamızda yarattığımız ideal kişiliğimizle işi finansal zorunluluklar nedeniyle bırakamayacağımız, üşendiğimiz için her gün spor yapamayacağımız ya da hamburgerden vazgeçemediğimiz için sağlıklı beslenemeyeceğimiz gerçekliğinde yaşayan olası kişiliğimizin çatışması, kendimizi başarısız hissetmemize ve hayattan yeterince zevk alamamamıza neden olabiliyor.
 
İdeal benliğe ulaşma çabası 
Popüler kültürün dayatmalarından biri olan mükemmellik arayışı, hayal kırıklığının en önemli sebeplerinden biri. Mükemmellik kavramının göreceli oluşu ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım mükemmelliğe ulaşamayacağımız gerçeği; buna karşın toplumdaki mükemmellik beklentisi başarısızlık hissini yaratabiliyor.
Edward Higgins 1987’de Özbenlik Çelişkisi Teorisi’ni ortaya koydu. Özbenlik Çelişkisi Teorisi, az önce de bahsettiğimiz kişinin kendisiyle ilgili beklentilerinin yüksek olması ve yapabildiklerinin sınırlı olmasının çatışma yarattığı görüşünü ileri sürüyor.
 
Aynada kendini detaylı olarak incelemek
Burada tabii ki aynanın önüne geçip vücudunuzu incelemenizden bahsetmiyoruz. Ancak kendinizi tanıyabilmeniz için kendinize dışarıdan bir göz olarak bakabilmeniz, zaman zaman kendi benliğinizden uzaklaşarak kendinizi objektif olarak yorumlayabilmeniz, kendinizi tanımanız açısından önem taşıyor. Kendinizi inceleyerek ‘’Ben kimim?, Gelecekte ne olmak istiyorum?, Hedeflerimi gerçekleştirmek için nasıl planlar yapıyorum?’’ gibi kendinizi tanımaya yönelik sorular sorun. Bu şekilde, olduğunuz kişiyle olmak istediğiniz kişi arasındaki farkı en aza indirgemiş olacaksınız.
 
Yaşamın anlamını kavrayabilmek
Özbenlik Çatışması Teorisi’ne göre, duygusal olarak acı çekmemizin ve umutsuzluğa düşmemizin sebebi kendimizi tanımadan yapamayacağımız işlerle ütopik beklentiler içine girmemiz. Bu nedenle öncelikle kendimizi tanımalı, yaşama amacımızı ve hedeflerimizi belirledikten sonraysa gerçekçi olmayan beklentilerden uzaklaşarak benlik algımızı değiştirmeliyiz.