Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Kimlik Sorunu

2313
    “Alt-kimlik”, “Üst kimlik” tartışmaları geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Yapılan tartışmalar, ileri sürülen görüşler; tartışılan Kürt kimliği açısından önemli olmasa da konuyu tartışanların siyasal ve şoven “kimlikleri” açısından önemli mesajlar içeriyordu.
    Yinede geçmişte “Kart-Kurt” diyenlerin bugün alt-üst kimlik diye tartışıyor almaları bile, kimilerine göre bir ilerleme sayılabilir…
    “Kimlik” tartışmalarını bir yana bırakarak, şunu söylemeliyiz : Kürtler Ortadoğu’nun en eski halklarından birisidir. Dili, kültürü, yaşama biçimi ve folkloru ile tarihsel bir gerçekliktir. Bugünde, gerçek, yaşayan bir “kimlik” olarak yanı başımızda durmaktadır.
    Daha önemlisi, Kürtler ve Türkler bin yıldır bir arada, iç içe, kardeşçe ve karşılıklı etkileşim içerisinde yaşamaktadır.
    Anti-emperyalist ulusal kurtuluş savaşını birlikte veren iki halk arasında egemen olan kültür bölünme değil, birlikte yaşama kültürüdür; düşmanlık değil, kardeşlik kültürüdür!..
    Her türlü şoven kışkırtmaya, provokasyonlara rağmen barış, kardeşlik ve birlikte yaşama duygu ve düşünceleri, bugünün de bir gerçeğidir.
    Asıl tehlike, “Kürt sorunun” ABD Emperyalizmine ve onun çözümüne havale edilmesidir.
    ABD çözümü “!”demek, Kürt sorunun amerikan çıkarlarına eklemlenerek, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP)’nin bir parçası haline getirilmesi demektir.
    Bu ise, ABD’nin eline Türkiye`ye karşı kullanacağı bir koz vermektir.
    ABD, Kürt sorunun ancak, kontrol edebilir bir istikrarsızlık düzeyine çekerek, kendi manevrası için kullanmayı düşünür. Bu da her şart altında bölgenin ve Türkiye’nin çıkarına değildir.
     Kimlik sorununa dönecek olursak; önce şunu tüm çevreler içlerine sindirmelidir; Kürtler, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun bir gerçeğidir. Bütün halklar gibi Kürtlerinde, tarih olarak şekillenmiş bir “kimlikleri” vardır. Bu, tarihin olduğu kadar sosyolojinin ve kültürel antropolojinin de bir gerçeğidir.
     Bugün yapılan tartışmalar bu gerçeği siyasal ve hukuksal tanımlanmasına ilişkindir.
    Türkiye bu tarihsel kimliği, halkların birliği, kardeşliği ve bir arada onurluca yaşayacağı şekilde çözmek zorundadır.
    Kürtler ve Türkler barış içinde daha bin yıl bir arada yaşayacak birikime ve geçmişe sahiptir. Görülmesi ve anlaşılması gereken budur!..
    Asıl tehlike, Kürt sorununu CİA ve FBİ tarafından çözümünü (!) beklemektir.
    Bu örgütlere elini verenin kolunu kurtardığı görülmemiştir!..