Kazova kazağınız olsun istemez misiniz?
Kazova kazakları hikâyesi bu ülkenin geleceğinin temelleri için atılmış önemli bir adımdır.
Gezi ruhunun ortaya koyduğu çok önemli bir deneyimdir.
“Başka bir dünya mümkün” kavrayışının önemli üretimlerinden biridir.
Vahşi kapitalizmin emek üzerindeki sömürüsü karşısındaki yeni bir umuttur.
31 Ocak 2013 günü kapı dışarı edilen Kazova Tekstil işçileri direndiler patronsuz, sömürüsüz bir üretim ile Kazova kazaklarını yeniden ürettiler ve satışa sundular
İşten atılan Kazova işçileri başından itibaren bu saldırıyı göğüslemek için, önemli bir mücadele sürdürdü ve ciddi bir başarı hikayesi yarattı.
Fabrika önünde başlayan direniş patronların evleri önünde ve çeşitli meydanlarda sürerken gezi mücadelesi ile birleşti.
Gezi mücadelesinin; birlikte başarma, çözüm olma noktasındaki öne çıkan ruhuyla Kazova işçileri fabrikalarını işgal ederek patronun her türlü hukuksuz olarak sürdürdüğü uygulamalara karşı yeni bir alternatif için seferber oldular.
Makinaları, hammaddeleri kaçıran patron fabrika binasında sadece hurda birkaç makine bırakmıştı.
Alacaklarına karşılık bu makinelere haciz koydurarak üretime geçen işçiler, şimdi patronsuz sömürüsüz bir üretimin ilk ürünlerini aldılar.
Bu organizasyon her geçen gün daha bir güç kazanarak mücadelesini sürdürüyor.
Son olarak açtıkları bir satış mağazasında ürettiklerini halka sunan Kazova işçilerine destek de her geçen gün büyümekte.
Satış mağazası aynı zamanda bir kültür merkezi olarak da kullanılmakta.
Kazova işçileri üretimden gelen güçlerini kültürel gelişme ile birleştirerek daha donanımlı olma hedefi ile hızla yol alıyorlar.
Sanatçılar, tasarımcılar kendilerine her konuda önemli bir destek sunuyorlar.
Satış mağazasının açılışı yine bu destek temelinde organize edilen bir sokak defilesi ile gerçekleştirildi.
Bu deneyim daha şimdiden enternasyonal bir destek bulmuştu.
Bask ve Küba genç takımının 15 Şubat’ta Havana’da oynanacak dostluk maçında giyeceği formalar Kazova işçileri tarafından üretilecek.
Bir mücadele geleneği içersinden doğmuş bu deneyim son derece değerli;çünkü onların yarattığı marka “Diren Kazova”
Gezi mücadelesini karalamak isteyen “eşkiyalık” ve “Vandalizm” değerlendirmesinde bulunan faiz lobisinin organizasyonu değerlendirmesi ile çamur atan herkese kapak olsun Kazova kazakları
Şimdi işçilerin önünde yeni bir hedef var; bir direniş fabrikası yaratarak, yeni bir örgütlenmeyi oluşturmak.
Yolunuz düşerse; Merkez Mahallesi Abide-i Hürriyet Caddesi Hanımefendi sokak No: 4/A Şişli/İstanbul adresindeki Kazova satış mağazasından “Diren Kazova” markalı kazaklardan temin ederek bu dayanışmanın sizde bir parçası olun.
100. yıl kutlamaları üzerine.
100. yıl hazırlıkları kapsamında henüz ortada somut bir şey yokken, siyaset malzemesi olarak gündeme taşınması; bu konudaki umutları gün geçtikçe zayıflatıyor.
Dikkat ediyorum; AKP adayı her türlü konuyu malzeme haline getirerek, klasikleşmiş “Ankara’ya deniz getireceğim” propagandasına soyunmuş durumda.
100 yıl çalışmaları ile ilgili olarak ‘100 Yıl Koordinasyon Merkezi’ dışında hiçbir organizasyon yapılmamışken, Vali Ahmet Çınar’ın proje oluşturmak konusunda çabalarının dışında ortada henüz bir şey yok iken AKP’li adayın faturayı Çanakkale Belediyesine kesmeye çalışan propagandaları talihsiz söylevlerden öte geçmeyen, tribünlere oynan bir tarzın içi boş halidir.
Halbuki 1 yıl gibi çok kısa bir süre kala, içinde bulunulan durumun hazırlıksız konumu siyasete malzeme edilemeyecek kadar vahimdir.
Bu konuda samimi olmak somut proje ve organizasyonlar temelinde harekete geçmekten geçer bunun adresi de bu saatten sonra merkezi iktidardır.
Yarın bir 100. Yılı beceremedik demek istemiyorsak, acil yeni bir eylem planı yapmak zorundayız.
Yapabilir miyiz dersiniz?