Kazdağları’nı terk edin!
Son günlerde uluslararası altın tekellerinin yerli taşeronlarının kamuoyunu yönlendirmek, altın madenciliğini masum göstermek, aynı zamanda sözde bölge ekonomisine katkı sağlayacak bir girişimcilik örneği olarak sunmak için bir anket çalışması başlattıklarını gazetemizde okumuşsunuzdur. Bu girişim doğal olarak yaşam savunucularının tepkisine yol açtı.
Bir okuyucumuzun,yapılan bu anket çalışması hakkında bu çalışmanın esas amacının ne olduğu, teknik olarak taşıdığı yanlışlıklar , anketin bilimsel olarak güvenilir olmadığı konusunda yapmış olduğu değerlendirmelerini sizler ile paylaşmak istiyorum.
Böylece kamuoyunu yönlendirmek adına yapılan bu çalışmanın gerçek yüzünü daha iyi kavrayacaksınız.
Maksatlı olarak hazırlanmış, aldatıcı ve kamuoyunu yönlendirici bu anket için okuyucumuzun değerlendirmelerini aynen sizler ile paylaşıyorum:
“ALAMOS GOLD ALTIN MADENCİLİK ŞİRKETİNİN YENİ OYUNU -
KAMUOYUNUN ANKET YOLUYLA YÖNLENDİRİLMESİ
Son yıllarda, Kazdağları bölgesinde sömürgeci Batılı ülkelerden gelen bir dizi yabancı şirket altın arama faaliyetleri yürütmektedir. Binlerce maden sondajı ile yer altı ve yerüstü su kaynaklarına dolayısı ile doğaya daha arama aşamasında ağır darbeler indirilmiştir. Bölgede bir yandan arama ve madencilik faaliyetleri devam ederken bir yandan da halkı yanlış bilgilendirme ve baskı altında tutma faaliyetleri tüm hızı ile sürmektedir. Halkın baskı altına alınması; jandarma baskısı, tehdit, bazı kamu binalarını boyama ve tamir etme, camilere yardım, iş verme vaadi ile köylülerin ikiye bölünmesi, göstermelik ağaç dikme törenleri yoluyla hayata geçirilmektedir.
Çokuluslu madenci, Üçüncü Dünyada uyguladığı baskı ve yıldırma faaliyetlerini ülkemizde de aynen uygulamaktadır. Bu yazımızın konusu da Kuzey Biga Madencilik Şirketi takma adıyla Biga Yarımadasında altın arayan Kanadalı Alamos Gold madencilik şirketinin başvurduğu yeni bir aldatma oyununu mercek altına almaktır.
Alamos Gold şirketi (Kuzey Biga Madencilik) Çanakkale’de yürütülen altın arama ve altın madeni işletme faaliyetleri ile ilgili olarak yenilerde Çanakkale halkının kanaatlerini tespit etmek amacıyla bir anket çalışması düzenlemiştir. Anket formunda katılımcılara (denek) 19 soru sorulduğu görülmektedir. Anketler, halkın belli konulardaki genel bilgi, eğilim, deneyim ve düşüncelerini öğrenmek amacı ile kullanılabilecek önemli bilgi toplama yöntemleridir. Ancak, anketler yanlış ellerde halkı yönlendirme aracı olarak da kullanılabilir.
Yazıma söz konusu olan anket birçok açıdan güvenilir bir anket değildir. Anketin teknik eleştirisine geçmeden önce çok önemli bir konunun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Bu anketle katılımcıların kimlik bilgilerinin madencilik şirketi tarafından ele geçirildiğini görmekteyiz.
Özellikle Kazdağları’nda altın madenciliği gibi çok hassas konulu anketlerde katılımcılara isim, telefon numarası, mahalle ve sokak adı gibi özel bilgilerin asla sorulmaması gerekir. Söz konusu ankette bu kural ihlal edilmiştir.
Altın madenciliği, büyük paraların söz konusu olduğu, dolayısıyla da büyük kokuşmuşlukların ve rüşvetlerin döndüğü kirli bir sektördür. Çanakkale halkını aldatmak için her yolu deneyen ve deneyecek olan altın madenciliği şirketlerinin eline böyle bir anketin sonuçlarının ulaştığını varsayalım. Neler olabilir dersiniz?
Şimdi hayali bir kişi düşünelim. Bu kişi altın madenciliğine karşı olsun. Altın madeni şirketi açısından bu kişinin adı belli, adresi belli, aldığı maaş belli. Bunlar yetmezmiş gibi telefon numarası da belli. Maden şirketi bu kişiye sadece bir telefon uzaklığındadır. Bu koşullarda olabilecekleri düşünebiliyor musunuz?
Bu gün, azınsanmayacak bir yüzdesi bir torba makarnaya, bir çuval kömüre oyunu satan bir topluluktan söz ediyoruz!
Şimdi gelelim anketin teknik yanına; bu bir İstatistik makalesi olmadığı için sadece çok önemli noktalara değinilecektir.
Anketlerde, ankete katılan deneklerin nasıl saptandığı, hangi soruların sorulduğu, soruların nasıl yapılandırıldığı, vs gibi konular anketin doğruluğu ve güvenilirliğini belirlemesi açısından hayati öneme sahiptir.
Anketlerde soruların nasıl sorulduğu çok önemlidir. İstenildiği taktirde, amaca uygun olarak düzenlenmiş sorularla katılımcılar istenilen şekillerde yönlendirilebilir. Bu ankette de katılımcıların, yönlendirici sorularla istenilen doğrultuda yönlendirildiğini görmekteyiz. Örneğin, altın madenciliğinin sözde olumlu etkileri sorularda açık açık dillendirilirken, gerçekte yaşanılacak olan büyük çevresel tahribatlar ustaca geçiştirilmektedir.
Bu yönlendirmeyi anlayabilmek için örnek olarak aşağıya aktarılan soru 10, 11 ve 12 ye bir bakalım;
· “Altın madenciliğinin gelecekte Çanakkalenin ekonomik açıdan gelişmesine önemli katkılar sağlayacak bir sektör olacağını düşünüyor musunuz?”
·“Sizce altın madenciliğinin gelişmesi halinde Çanakkale zengin bir şehir haline gelebilir mi?”
· “Sizce altın madeni şirketleri Çanakkalede işsizliğin azalmasına katkıda bulunabilir mi?”
Tarafsız bir ankette, yukarıda belirtilen olumlu çağrışımları dile getiren soruların ardından şu sorular da sorulmuş olmalıydı;
Altın madenciliği gelecekte;
· Çanakkale çevresindeki barajların suyunu olumsuz yönde etkiler mi?
· Bölgedeki kanser vakalarında artış olur mu?
· Bölge insanlarının sosyo-kültür yapısında bozulmaya neden olabilir mi??
· Maden işletmesinde kaç bin ton siyanür kullanılacağını biliyor musunuz?
· Doğal ortama kaç bin ton zehirli ağır metal yayılacağını biliyor musunuz?
· Tarımsal ürün hasılatı ve kalitesinde düşüşler olacağını düşünüyor musunuz?
Anketteki soru 15 ile neyin hedeflendiği gizlenmiştir:
“Size göre gelecekte Çanakkale’nin ekonomisi daha çok hangi sektörlere dayalı olmalıdır?”.
Yanıt olarak, tarımdan sağlığa 10 seçenek sunulmuştur. Bu soru aslında aldatıcı bir sorudur. Şöyle ki, Çanakkale’nin mahallelerinde oturan sıradan vatandaşlar bu sorunun ne muhatabıdır ne de konunun uzmanıdır. Bu sorunun muhatabı olsa olsa ülke kaynaklarının planlamasından sorumlu olan Devlet Planlama Teşkilatı ve diğer ilgili uzman kuruluşlardır. Mahalleli vatandaşlar çoğunluk olarak diyelimki “tarım” cevabını seçseler, madencilik şirketleri tası tarağı toplayıp gidecekler midir! Elbette ki hayır!
Anketin bir başka yerinde katılımcılara, altın madenciliği ile ilgili olarak hangi kaynaklardan bilgi edindikleri sorulmaktadır. Soru 2 şöyledir:
“Altın madenciliği ile ilgili olarak hangi kaynaklardan bilgi ediniyorsunuz?”
Anketlerin genel amacı, söz konusu şirketin yaptırdığı ankette olduğu gibi, anket formlarının başlarında belirtilir. Bu amaç, katılımcılara anket başlamadan belirtilir. Ayrıca anket süresince deneğe sorulan her soru grubunun neyi ölçmeye çalıştığı açıklanmalıdır. Bu açıklamalar anket formunda da yer almalıdır.
Madencilik şirketinin yaptırdığı anketin amacı anket formlarında, “Çanakkale’de yürütülen altın arama ve altın madeni işletme faaliyetleri ile ilgili olarak Çanakkale halkının kanaatlerini tespit etmek” olarak açıklanmıştır. Bu amaç gözönüne alındığında bu sorunun ankete ne amaçla dahil edildiği büyük bir soru işaretidir.
Vatandaşların “Altın madenciliği ile ilgili olarak” nereden bilgi aldığı bir madencilik şirketini neden ilgilendirebilir? Bu bilgi hangi maksatla kullanacaktır? Bu sorunun amacını tahmin etmek hiç de zor değildir. Altıncı şirketlerin aleyhine kamuoyunu bilgilendiren kaynaklar ya rüşvetle, ya da tehditle susturulacaktır.
Sonuç olarak bu anket maksatlı olarak hazırlanmış, aldatıcı ve kamuoyunu yönlendirici bir ankettir. Anket sonucunun altın madencilik şirketlerinin arzu ettiği doğrultuda çıkması tasarlanmıştır. Altın madenciliği lehine bir anket sonucu çıkartıldığı taktirde bu sonucun, kamuoyu ve kamu yöneticileri üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılacağı kaçınılmazdır.”