Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Kaz Dağları “REFERANDUM”u

2064
27 Ekim Cumartesi,Çanakkale hareketli günlerinden birini daha yaşadı.
Kolin Otel’de Enerji Bakanı Hilmi Güler,Cumhuriyet Meydanı’nda ise;Balıkesirliler,Bergamalılar,Çanakkaleliler;köylüler,kadınlar,gençler,Kaz Dağları’nın eteklerinden kopup gelmiş Yörükler…
Yâni Hilmi Güler’in “ajanlıkla”, “bilgisizlikle” suçladığı yüzlerce insan…Yüzlerce yurtsever…
Konuşmalarla,sloganlarla,halaylarla,alkışlarla,uluslararası tekellere siyanürcülere ve işbirlikçilere,Kaz Dağları’nı talan etmek isteyenlere karşı “HAYIR” dediler…
Konuşmalar ve sloganlar,aynı zamanda ve Bakan’a inat,bir “bilinç” ve “bilgelik” yansıtıyordu.
Hal böyle olunca,insan merak ediyor;acaba Hilmi Güler “câhil” ve “bilgisiz” diye kimleri kastetmişti…
Eğer,söz konusu “câhiller” siyanürcü altın tekellerine karşı çıkan bilim insanları ise,bu sözü anlamak mümkün…
Çünkü,herşeye “piyasa” mantığı ile bakan,tüm değerleri metalaştırarak işportaya çıkaran sermaye düzeni ve onun sözcüleri için;halkın yararına,insanın ve hayatın çıkarına ileri sürülen bilgi, “bilgi” değildir.
Bu “bilgileri” savunan bilim insanları da bu işbirlikçi çevreler nezdinde “bilim insanı” değildir(!)
Eğer kastedilenler köylüler ise;bunun cevabını çok önceden Nâzım Hikmet şöyle veriyor :
                                           
“Topraktan öğrenip
Kitapsız bilendir.
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihnî gibi gülendir.”
                                                             …
“Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün önlerine
ve bir kerre vakterişip:              
‘ Gayrık Yeter!..’
demesinler.”
  
Evet,Cumhuriyet Meydanı’nda bir referandum yapıldı.Daha doğrusu Çanakkale’de bir referandum yapıldı: “Kaz Dağları,altın tekellerine peşkeş çekilsin mi çekilmesin mi ?” diye.
“Evet” peşkeş çekilsin diyenler,önemli ölçüde Kolin Otel’de bulunanların bazılarıydı. “HAYIR”, “Kaz Dağları vatandır,peşkeş çekilemez !” diyenler ise Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran yüzlerce insandı…
Hani Başbakan Erdoğan, “referandum kültürü”nden söz etmişti ya,işte referandum.
İsterlerse sandık koysunlar !
Şimdi biraz daha geriye dönelim:Hani “15 günde 15 yasa” çıkaranlar,Tahkim,Mai,Miga ve Gats’ı bu ülkenin başına belâ edenler,maden,tütün konularında uluslararası sermayenin çıkarlarına uygun yasa çıkaranlar,yasaları değiştirenler,Kaz Dağları’nın talan edilmesinin sorumluları arasındadır.
Bugün Kaz Dağları’nı savunmak;anti-emperyalizmdir,yurtseverliktir.
27 Ekim’de uzun soluklu bir mücadelenin ateşi harlanmıştır,kararlılıkla devam edilmelidir, devam etmeliyiz!..