KATIK KÜLTÜRÜ

1757
Çocukken büyüklerimiz bize önümüze konan yemeği hep “katık edip de ye oğlum “ demez miydi? Yokluğun ya da zorlukların farkında olabilmemiz için önemli bir hayat düsturuydu bu. Elimizdeki her şeyi tasarruflu kullanmayı öğreten bu algı diğer değerler gibi yok olmak üzere.
Bu konuda hiç unutamadığım bir olayı paylaşmak istiyorum sizinle; yıllar önce Atatürk havalimanında bir yakınımı karşılamak üzere beklerken, bir temizlik işçisinin öğle yemeği menüsünü görünce duygularımı tanımlamakta güçlük çektim. Bir şişe sütü ekmekle katık eden bu işçinin yüzünde mücadele etmenin onuru vardı.
Hayatı fastfood tarzı yaşamaya alıştırılan toplumlar, değişimleri içlerine sindirememekte ve geleneklerini unutmaya mahkum olmaktadırlar. Sosyal değişme gelişmekte olan toplumların kültürlenme sürecine “üretme – tüket “ şeklinde etkide bulunmaya devam etmekte. Bu durum toplumu yeteri kadar duyarsızlaştırıp, günümüz Türkiye’ sinde olduğu gibi katık etmeyi unutan bir toplum haline gelmemize neden oldu.
Sadece yiyeceğimizi mi katık etmeyi unuttuk?
Aşkı, sevgiyi, mutluluğu, dostluğu kısacası elimizdeki herşeyi.
Sokağa çıkın bir bakın, mega, maxi gibi kavramlarla sosyal psikolojinin tüketime yönelik tüm unsurları tüketici aleyhine kullanılmakta. Tuzağa düşmek çok kolay.Her şeyin yenisi, yeni teknolojide olanı o kadar güzel teşhir ediliyor ki, aldanmamak elde değil. Ayakkabı ve elbise dolapları dolu ama yenisini giymek ya da yeni teknolojiyle üretilmiş bir ürünü kullanmak insanlara sanki ayrı bir statü kazandıracakmış gibi paranın katık edilmesi de unutularak her fırsatta alışveriş yapılmakta.
İlköğretimin birinci kademesinde hatta okul öncesi eğitim alan çocukların ellerinde bile asgari ücretin 2 katı değerinde telefonları gördükçe durumun vehametini biraz daha iyi anlayabiliyoruz sanırım.
Elimizdekinin değerini bilememek durumu tüm bunların sonucu olarak toplumun benliğini o kadar sarmış durumda ki, içinden çıkmak geçekten çok zor.
Her şeyin bir değeri ve bedeli var. Bedel ödeyerek, hak ederek bir şeyleri elde etmenin hazzı ve keyfi onurlu yaşamın en önemli düsturu bence. Arsızlık, kıskançlık, ihtiras benliği yer bitirir.
Uzun lafın kısası…..
“KATIKSIZ MUTLULUKLAR İÇİN KATIK ETMEYİ UNUTMAMAMIZ DİLEKLERİMLE”