Karabiga halkı Namık Güver’i tartışıyor!
Karabiga’da gerçekleşen ÇED toplantısından çok, yaşanan olaylar ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Namık Güver tartışması kamuoyu gündemini meşgul ediyor. Güver’in tavırları ve yapılan yanlışlığın, halkı sadece tedirgin etmesinin ötesinde, geleceklerinden kaygı duyan Karabiga sakinlerinin tepkisini ortaya çıkardı.
Karabiga’daki ÇED toplantısında, halkın demokratik tepkisi, bir şenlik havasına dönüşmüş iken, yaşanan bu olayları biraz irdelemek gerekiyor.
- Orada ÇED toplantısı yapılamadı.
- Saat 11 olarak belirlenen toplantının tutanağı, yaklaşık olarak saat 11.45’te yazılmaya başlandı.
- “Herkes sakin olsun, yetkililerin tedirgin etmeyelim” anonsunun ardından, halkın bırakın slogan atmayı, birbiri arasında konuşmamasına rağmen, başta Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Namık Güver’in agresif tavırları ve düzenlenen tutanak halkın somut tepkisine neden oldu.
- Yapılamayan toplantının, yapılmış gibi gösterilmesi, en azından toplantı tutanağına “Toplantı sona ermiştir” yazılması halkın tepkisini çekmeye yetti.
- Toplantının tarafı olarak, halk adına oraya katılan, Karabiga Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Aslı Badem ve Biga Çevre Derneği Başkanı Kamil Aru’ya ısrarla istemelerine rağmen, toplantı tutanağının verilmemesi, tepkilerin bir kat daha artmasına neden oldu.
- Toplantı yeri olarak belirlenen Karabiga Belediye Düğün Salonu’na giremeyen yetkililerin, herhangi bir şey anlatmadan, dışarıda tüm iyi niyetlerle kurulan masadan, halka “diyeceğiniz var mı?” diye sorup, “Halka soruldu, termik santral istemedikleri görüldü” diye yazılması ne kadar etiktir, doğru mudur? Hukuki midir?
Şimdi bunlar neden yapıldı, niye yapıldı tartışmasına girmeden, başka bir şeyden yola çıkalım.
Namık Güver, o toplantıda kimi temsil ediyordu?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı. Yani? Yani, devleti!
Devleti temsil eden birisinin, bu tür anlaşma-anlaşmazlık platformlarında her şeyden önce tarafsız olması gerekir. Eğer halk bu kişinin tarafsızlığını tartışır noktaya geldiyse, orada o bürokrat devleti temsil etmekten uzaklaşmış demektir.
Bu işin bir tarafı, ama önemli bir tarafı. Yani devleti temsil yetkisini alan ve tarafsızlığı “halk” tarafından tartışılan bu kişi, Namık Güver!
Kimdir Namık Güver? Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürü!
Şimdi, “Sayın” müdüre soralım;
Oradaki şenlik havası neden kargaşaya döndü?
Yapılamayan toplantı için neden yapılmış gibi bir ifade ile tutanağı imzaladınız?
Israrlara rağmen, neden tutanağın bir kopyasını taraflara vermediniz?
Tarafları halk ve termik santral yetkilileri olan bir platformda, devleti temsil ettiğiniz halde, halk sizin tarafsızlığınızı tartışıyor. Peki, orada sizin tarafınız kimdi?
O saate kadar, toplantı yerinde 3-5 kişiyi geçmeyen, ya da halkın içine karışmayan kolluk kuvvetleri, sizin gelmenizle birlikte neden arttı?
Bu kargaşa planlı mıydı?
Planlı ise planı kimler tarafından nerede yapıldı?
Siz halen o toplantıda tarafsız olduğunuza inanıyor musunuz?
Başka bir şey daha var “Sayın” müdür, geçtiğimiz haftalarda Karaköy’de numune alımı sırasında, müdürlüğünüze bağlı görevlilerin altın madeni şirketi yetkilileri ile yemek yediği iddiaları da vardı. Bu iddiaların araştırmasını yaptınız mı? Yaptıysanız akıbeti nedir?
Sadece siz değil, müdürlüğünüzün yaptığı çalışmalar bunca tartışılırken, o görevi layıkıyla yaptığınızı düşünüyor musunuz?
Bu soruları aynı zamanda Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Namık Güver’in amiri konumunda olan Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna’ya da soruyoruz.
Yapılan suç duyurusunun soncunda ne çıkar bilmiyorum, ancak bu soruların cevapları, halk nezdinde en azından “VİCDANEN” önemlidir.
Sayın müdür siz bu sorulara cevap verebilir misiniz?
Yarın yapılacak Serçiler Köyü’ndeki ÇED toplantısı, “devlet adaleti” ile gerçekleşecek midir?
Yoksa yarın da Karabiga’ya benzer durumla karşılaşır mıyız?
Umarım yarın yapılacak ya da yapılması düşünülen diyelim, ÇED toplantısında herhangi bir sıkıntının çıkmamasını, halkın demokratik tepkisinin devlet adaleti(!) ile gerçekleşmesi umuduyla…