Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kapitalizmin Truva Atları... 17.07.2009

2100

Kapitalizm insan haklarını ret eder. Hafta başında Çanakkale’de “Eşitlik politikaları ve ayrımcılıkla mücadele” konulu bir atölye çalışması yapıldı. Bu etkinlik İsveç Uluslar arası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın finansman desteği ile İnsan Hakları Ortak Platformu ve Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsancıl Hukuk Enstitüsü işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu tip etkinliklerin böylesi kurumlar tarafından gerçekleştirilmesi hep tartışma konusu olmuştur. 

Ne işi vardır; İsveç Uluslar arası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın ve Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsancıl Hukuk Enstitüsü’nün Türkiye’deki ayrımcılık ve eşitlik politikaları ile.

Nitekim bu konuda birçok kişi gazetemizi arayarak ayrımcılıkla ile ilgili politikalara maruz kalan kesimler olarak neden böyle bir çalışmanın duyurulmadığını sordular.

Bu taleplerini bende çok önemsedim.

Bu konudaki çalışmalar için bilgi alabileceğim bir yetkiliye bu konuyu sordum.

Yetkili öncelikle bunun bir atölye çalışması olduğunu bildirdi ve organizasyonun bu temelde yapıldığını belirtti.

Bu konudaki çalışmalar zaten hep böyle gerçekleştirilmektedir.

Bir atölyedir aldı başını gidiyor.

Konunun gerçek ilgilileri habersiz.

Onlar adına birileri derin bir takım çalışmalar yapıyor.

Son günlerde ülkemizde sözde sivil toplum adına yapılan sadece bu .

Konunun asli öğeleri hep devre dışı.

Ayrımcılıkla mücadele çalışmasında ayrımcılığa maruz kalan unsurlar yok.

Olsun zaten temsili demokratik sistem içersinde değil miyiz

Siz bol bol atölye çalışması yapın…

Ayrımcılığa karşı son derece fedakarca karşı duracağınıza ben inanıyorum!!!

Tıpkı toplantının finansmanını yapan  İsveç Uluslar Arası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın ülkesine ait silahlar ile Irakta on binlerce insanın katledilmesine sessiz kaldıkları gibi.

Bu konuyu hep garipseyen bir kişi olarak bunu böyle kabul ettikten sonra bu konuda görüşlerine başvurduğum kişinin şu sözleri çok şaşırtıcı idi.

Sorum üzerine şu cevabı aldım.

“Bana bunu sizden önce 2 kişi daha sordu” dedi

Birinin polis olduğunu söyledi ikincisinin kim olduğunu belirtmedi.

Yani bir nevi beni polislik ile suçladı.

Önce bu şahsın tahammülsüzlüğüne anlam veremedim

Demokrasiden özgürlüklerden dem vuranlar kamuoyunu bilgilendirme amacıyla bilgi almak isteyen bir gazetecinin tavrından neden bu kadar rahatsız olurlar?

Rahatsızlığın da ötesinde bunu polislikle suçlamak ne demektir.

Sayın sivil toplum yöneticisi, öncelik ile Çanakkale Basınının önemli bir kurumunun sorumlu müdürü olarak bana yönettiğiniz bu eleştiri gazetemi bağlar.

Bu bakımdan sizi şiddet ile kınıyor ve bu tavrınızın sehven, bir dil sürçmesi bağlamında geliştiğini  sizden duymak istiyorum.

Bunun ötesinde gelelim kişisel değerlerim temelindeki konu hakkındaki düşüncelerime.

Şunu çok açık bir şekilde not ediniz.

Bu sistem dahilinde yani emperyalizme bağımlı az gelişmiş kapitalist düzen koşullarında “eşitlik politikaları ve ayrımcılık ile mücadele” gibi konular ütopyadan öteye geçemez.

Bu değerlerin mutlak anlamda yaşamsal gerçeklik kazanacağı sistemler bu düzen sınırları dışında sağlanır.

Yani insan haklarının gerçek anlam kazanacağı her türlü ayrımcılığın yok olacağı toplumsal sistemler Sosyalist sistemlerdir.

Ben bu konuda böylesi çok açık bir duruş gösteriyorum…

Amaçlarının ne olduğu belli olmayan, demokrasicilik oynayan İşveç Uluslar Arası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı gibi örgütlerin sözde ayrımcılıkla mücadele gibi sahte olan kurgularının peşinde değilim.

İşte bu bakımdan hodri meydan diyorum.

Gizli amaçlar ile hareket eden, kapitalist dünyanın gerçeklerinin gizlenmesi amacını üstlenmiş bu tip organizasyonların sahtelikleri ile bir yere varılmaz.

İşin aslına dönün, insan hakları ihlalleri ve ayrımcılığın kaynağı olan bu düzeni ret edin, yama olmayın…

İşte böyle yaklaşırsanız, o zaman kimleri polislik ile suçlayacağınızı daha iyi algılayabilirsiniz.

 

Yapılan etkinlik ile ilgili bazı detay bilgiler sorduğum bu etkinliğin, finansmanı üstlenen İsveç Uluslar Arası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın gerçekleştirdiği bazı projelerden size örnekler vermek istiyorum.

2006 yılında saydam bütçe araştırması projesi, proje ortakları arasında; Bill-Melinda , Ford Vakfı, Açık Toplum Enstitüsü,  bulunmakta.

Proje ortaklarının ünleri size bir şey ifade ediyor olsa gerek.

Saydam bütçeden dem vuran İşveç Uluslar Arası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı ülkesinin gizli silah satışındaki rekorunu hangi saydamlıkla açıklayacak?

Eşitlik politikaları ve ayrımcılık ile mücadeleden bahseden İşveç  Uluslar Arası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı  son yıllarda en büyük silah ticareti yapan ülkeler arasında 9. sırada olduğu gerçeği karşısında ne yaptı?

Irakta on binlerce kişi Amerika’ya satılan İşveç malı silahlar ile öldürülürken İşveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı nerdeydi? 

 

İşte böyle…

 

Sermet ATADİNÇ