KAPIMIZDA SAYISIZ GÖÇMEN!
İnsanlık tarihinin en büyük göç dalgaları yaşanıyor. İran ,Irak ,Suriye ,AfganistanÜlkemiz bulunduğu konum itibariyle göç yolları üzerinde. Özellikle Çanakkale, Midilli Adasına yakınlığı nedeniyle bu durumdan en çok etkilenen şehirlerden biri.
Ülkemizde geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Haziran 2021 tarihi itibariyle 3 milyon 684 bin 412 kişi. Bu kişilerin 1 milyon 746 bini 0-18 yaş arasında çocuklardan oluşuyor. Ülkemizde bulunan toplam Suriyeli içinde kadınların ve çocukların oranı %70.
Göç İdaresinin Haziran 2021 raporuna göre ülkemizde en çok Suriyeli; İstanbul, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Adana ve Mersin`de ikamet ediyor.
110 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiği ve ülkemizde şimdiye kadar 450 bini aşkın Suriyeli bebeğin doğduğu da veriler arasında.
Ülkemizde bulunan Afgan sayısı ise henüz tam olarak netleşmiş değil. Gelmeye devam ediyorlar!!!
Şimdi kavram kargaşasını temizleyelim.
Mülteci kime denir?
Mülteci; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununa göre ırk, din, tabiiyet, belirli bir toplumsal gruba mensup olması ya da siyasi düşünceleri nedeniyle kendi ülkesinde yaşayamayan, yaşamaktan korkan, ülkesini terk eden veya terke zorlanan yabancılardır. DİKKATTT BURASI ÖNEMLİ!!!! BİR KİŞİYE MÜLTECİ DENİLEBİLMESİ İÇİN BU KİŞİNİN AVRUPA ÜLKELERİNDEN GELMESİ GEREKLİDİR!!!
6458 sayılı kanunumuza göre Avrupa`dan saydığımız, kanunda belirtilen nedenlerle ülkemize gelmiş olan yabancılara biz mülteci diyoruz.
Yukarıda sayılan nedenlere bağlı olarak Avrupa dışından gelen yabancıların statüsü ise kanuna göre şartlı mülteci kabul ediliyor.
Hukukumuzda geçtiğimiz yıllarda yaşanan yoğun Suriyeli göçü için yalnız Suriyeliler için kullanılan bir statü bulunmakta bunun adı ise `Geçici Koruma`.
Bu kadar yoğun göç yaşanırken ülkemizin demografik yapısında önemli değişiklikler yaşanıyor. 10 veya 20 sene sonra ülkemizde `yabancı` konumuna gelme olasılığımız çok yüksek.
Ülkelerin sahip oldukları kültürler, kimlikler vardır ve bunlar yüzyıllardan beri süre gelen bir geleneğin taşıyıcısıdır. Siz bu demografik yapıyla oynayarak bir ülkeyi rahatlıkla kimliksizleştirebilirsiniz. Şu an ülkemizde kimliksizleştirme politikası, oyunları oynanıyor. Ne yazık ki millet olarak bu oyunda izleyici koltuğunda oturuyoruz.
Ülkemize, kültürümüze, dilimize sahip çıkmak bizim elimizde. Kültür kaybolursa dil yok olur, dil yok olursa toplum yok olur. Bilinçli ve kültürlü insanlar yetiştirmekten başka çözüm yok! Çözüm yine eğitimde. Siyasete kukla edilmiş eğitimi; işgalden kurtarıp, fikri ve vicdanı hür nesiller yetiştirmekten başka çözüm YOK!