Kamusal alanda atıllık
Kamusal alanlar hepimizi ilgilendiren alanlar olarak buraların işe yaramaz bir şekilde kullanılması tüm toplumu ilgilendiren konuların başında gelmektedir.
Bu noktada bir duyarlılık yaratmak, böylesine atıl bir şekilde kullanılan alanlar konusunda kamuoyunun talepte bulunmasına katkı sunmak için bir iki örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bunlardan biri Kilitbahir motor iskelesinin bulunduğu alandır.
GESTAŞ şirketi Kilitbahir seferlerini iskeleden yapmaya başladığından beri bu alan kaderine terk edildi.
Bu durum, kentin denize bakan en değerli alanlarından biri olarak bir olumsuzluktur.
Bu gelişme aynı zamanda çevredeki esnafı da olumsuz etkilemiştir.
Çevredeki esnaf seçimlerden önce yapmış oldukları basın açıklamasıyla bu duruma dikkat çektiler.
Seçim popülizmi ile siyasetçiler bu iskelenin tekrar kullanıma açılacağını söyleseler de böyle olmadı.
Buradan çıkarılacak bir ders daha var; kamusal alanlar siyasetçilerin elinde siyasal populizm yeri geldiğinde yandaş rantı olarak kullanılabilecek riskleri de içlerinde barındırırlar.
Bu bakımdan böylesi alanlardaki kamuoyu denetimi son derece gereklidir.
Kilitbahir motor iskelesinin bulunduğu alanın atıl bir şekilde kullanılmasına müsaade edilmemelidir.
Burasının ne şekilde değerlendirileceği tartışılarak vakit geçirmeden, zamana havale edilmeden verimli ve etkin kullanımı sağlanmalıdır.
O bölgede, şu anda otopark olarak kullanılan alan ile birlikte bu alanın birlikte kullanımı planlanmalıdır.
Hatta bir ara gündemde olan Vakıflar İş Merkezinin de yıkılarak bu alana dahil edilerek bir kent meydanının yaratılması son derece uygun olur.
Bu alanın kullanılmasına ilişkin pek çok öneri geliştirilebilir.
Önemli olan bu konuda talepte bulunmak ve bu sürecin başlatılması konusunda zorlayıcı olmaktır.
Nasıl değerlendirileceği konusu da bu sürecin bir parçası olarak ele alınarak işe yaramazlık konumundan bu alanı kurtarmak gerekir.
Diğer bir konu da Çanakkale halkına kazandırılmış olan Tekel Şarap Kanyak Fabrikasının yerinin durumudur.
Burasının değerlendirilmesi için yapılan ihale çok tartışıldı.
İlk ihale iptal edildi,ikinci ihalede sürecin kendi kodları gereği ihaleye teklif veren çıkmayınca ihale yapılamadı.
Bu durumda ,şimdilik orası da zamana havale edildi.
Bu gelişmede payı olanlar, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlardı.
Buraya yapılacak proje ve bu proje sürecine ilişkin işleyiş konusunda bilgisi olmayan ve sonrasında ihale şartnamesini bile okumadan ahkam kesenler , aynı zamanda çeşitli çıkar gruplarının kendi aralarındaki rekabeti temelinde olaya yaklaşarak ihaleyi kimin alacağı kriteriyle yaklaşıp, sonuçta bu alanın çeşitli düzeylerde yapılan iletişimler sonrasında belirlenen hedeflere uygun bir şekilde değerlendirilmesi süreci kesintiye uğramıştır.
Bu gelişmeler bir kamusal alan olarak bu bölgenin de kullanılmasını işlevselleştirmek konusunda olumsuz etkilerdir.
Şimdi yerel yönetim, başlattığı bu girişimi tüm şeffaflığı ile sürdürerek bu sürecin akamete uğramasının önüne geçmelidir.
Kamusal alanların, kamusal çıkarlara uygun olarak değerlendirilmesini talep etmek bu konuda takipçi olmak bir vatandaşlık görevidir.
Bu performans oluşturulamazsa bu alanlar daha çok uzun yıllar işlevsiz olarak kalacaktır.
Burada vatandaşa düşen sorumluluk talep etmek, önermek olmalıdır.
Yoksa bu işin kimin tarafından yapılacağı gibi ihale takipçiliğiyle uğraşılmamalıdır.
Buradan bir sözümde Tekel Şarap Kanyak Fabrikası ilk ihalesinin oldubittiye getirildiğini iddia eden şirket acaba ikinci ihaleye neden katılmamıştır.
Çanakkale kamuoyu bu konuda bilgilenmek istemektedir.