KADIN CİNAYETLERİ
Her geçen gün kadınlarımıza yapılan cinayet , tecavüz haberlerini duydukça üzülmeye korkmaya devam etmekteyiz. Şubat ayında yazdığım yazıda `Kadına şiddet ve cinayet` bahsetmiştim. O zamandan şuana kadar durum ne yazık ki çok kötü. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021 aylık verilerine göre Ocak ayı 23 cinayet 14 şüpheli ölüm, Şubat ayı 28 cinayet 12 şüpheli ölüm, Mart ayı 28 cinayet 19 şüpheli ölü, Nisan ayı 16 cinayet 14 şüpheli ölüm, Mayıs ayı 17 cinayet 20 şüpheli ölüm, Haziran ayı 18 cinayet 20 şüpheli ölüm, Temmuz ayı 20 cinayet 12 şüpheli ölüm, Ağustos ayı 31 cinayet 21 şüpheli ölüm, Eylül ayı 26 cinayet 19 şüpheli ölüm, Ekim ayı 18 cinayet 19 şüpheli ölüm, Kasım ayı ise 25 cinayet ve 21 şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Yani 250 cinayet, 191 şüpheli ölüm olmak üzere toplam 441 kadın ölmüştür.
Haberlerden sosyal medyadan gördüğümüz kadarıyla cinayete kurban giden kadınlarımız akıl almaz yöntemlerle; boğularak, darp edilerek, silahla veya kesici aletle katledilerek yakılarak, gömülerek parçalanarak yok ediliyor. Katil ise kıskandım, tahrik oldum, şüphelendim,aldatıldım ve en acısı ise kadın savunmasız olduğu için yaptım gibi savunma yapıyor. Her gün duyduğumuz kadın cinayetlerine bu son olur diye dua ederken her geçen gün bir kadın daha öldürülüyor.
`Kadınlar şiddete maruz kaldığında hayatının tehlikede olduğunu hissediyorlar.`
Dr. Gülseren Budayıcıoğlu yazısında, hayatının tehlikede olduğunu fark edip polise başvuran kadınlarımızı ise ya halen yürürlükte olan yasalarımız koruyamıyor ya da var olan yasalar gerektiği gibi uygulanamıyor. Bunu sadece ben değil, hepimiz, her gün görüyor ve duyuyoruz. Kadının şikâyetleri onu korumaya yetmiyor. Sonunda o kadın bütün çabalarına rağmen yine de göz göre göre öldürülüyor. Kadın cinayetleri yalnızca psikolojik sorunlar nedeniyle işlenmiyor. İçinde bulunduğumuz sosyoekonomik koşullar nedeniyle benliği zedelenmiş erkeklerin yanı sıra, kadının işgücü piyasasına girişiyle artan gücüne, geleneksel erkeğin tahammül edememesi de bu cinayetlerde önemli bir rol oynadığını söylüyor.
Peki kadın cinayetleri için ne yapılmalı?
Her şeyden önce toplumun bu konu hakkında gerçekçi bir şekilde eğitilmesi gerekiyor. Kadınların ne yapmaları gerektiğini yani bir konu hakkında kendi düşüncelerini ifade etmeleri gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Kadının kendisine ve çocuklarına bakabileceği, tek başına da ayakta kalabileceği bir kazancının olması, kadını çok daha cesur ve dirençli kılıyor. Her belediye bünyesinde kadın danışma merkezleri ve uygun yerlerde yeterli sayıda kadın sığınma evleri açılmalı. Bu merkezler, yasada ayrıntısı ile tanımlanmış fiziki şartlara uygun olmalı. Kadın danışma merkezleri, şiddet gören kadının ve çocuğun başvurusunu beklemeden, kolluk güçleri ile bağlantıya girerek şiddet mağduruna gerekli korumayı sağlamalı. Cinayetlerde suçluların yeteri cezayı almaması başka birinin cinayet işlemeye yeltenmesini tetikliyor.
KADIN CİNAYETLERİNE DUR DE!