İzmir’den sonra!
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İzmir’den sonra Çanakkale ziyareti AKP’ye yerelde katkı sunmayacaktır.
Yerel seçimler öncesinde bir destek konumu da yaratmayacaktır.
İzmir’de yaşanılanlar halkın hafızalarına kazınmış olup, Recep Tayyip Erdoğan’a Çanakkale Halkı bu bağlamda olumlu bir yaklaşımda bulunmayacaktır.
Taşıma kıtalarla, İzmirlilere küfürler yağdıranlar, barlar ve kafelerde oturan vatandaşları attıkları sloganlar ile taciz edenler bütün ülkenin gündeminde ve vatandaşın hafızasında.
Hele evlerinin balkonlarından tencere tava çaldıkları için balkonlarında bile tazyikli sulu müdahaleye maruz kalan vatandaşları unutmak mümkün mü?
Çanakkale’de sabit telefonlar üzerinden miting çağrısı saygısızlığı ile başlayan ilk hareket birçok Çanakkalelinin tepkisini çekti.
Yine bugün özellikle Çanakkale Deniz Zaferinin 99 yılı bahane edilerek taşınacak bindirilmiş kıtalarla yaratılacak bir kalabalık ile karşılaşacağız.
Çanakkale Savaşları gerçeği saptırılarak sürdürülen hamasi söylevleri tekrar izleyeceğiz.
İzmir’de yaşanılanlardan sonra Çanakkale’de bugün oluşacak görüntü Çanakkalelilerin biraz daha AKP siyasetinden uzaklaşmasının nedeni olacak.
Ortalığı onca yolsuzluk rüşvet ve hukuksuzluğun örnekleri kaplamışken yapılmak istenen böylesine şatafatlı işler ve takiyeye Çanakkaleliler prim vermez.
Zaten Recep Tayyip Erdoğan’ın Çanakkale ziyaretlerinin sonuçları yıllardır böyle olmuştur.
Bu güç gösterisinin Çanakkaleliler üzerindeki etkisi tam tersi bir sonuç yaratır ve Çanakkale halkı yapısal niteliğine uygun olarak mazlumdan yana olan mütevazi kimliği ile yaklaşımda bulunarak bu gösterilere prim vermeyecektir.
Seferber edilen, kullanılan kamusal imkânlar AKP algısının, 17 Aralık sonrasındaki görüntüsü nedeniyle eskiden farklı olarak çok daha tepki görecektir.
Gestaş’a ait bir feribotun Gökçeada’dan bugün Tayyip Erdoğan mitingine insan taşımak için organize edilmesi bu örneklerden biridir.
Bu yıl 18 Mart etkinlikleri Çanakkale’de gerçek algısının dışında , AKP’ye karşı tepkinin geliştiği bir sonuç yaratacaktır.
İzmir’de yaşanılanlardan sonra Çanakkale’deki algının bu temelde olması çok doğaldır.
Siyaset her zaman aynı yöntemlerle sürdürülemez.
İçinde bulunulan şartların iyi analiz edilmesi gerekir.
Bunu başaramazsanız büyük emekler harcayarak gerçekleştirdiğiniz işler geri teper.
AKP, Çanakkale’de 18 Mart organizasyonu için bugün bu hataya düşmüştür.
Sonuçlarına da katlanacaktır.
Gökçeada feribotundan bahsedince 3 yaşındaki bir çocuğun ölümü ile sonuçlanan Sirkeci’deki arabalı vapurunda denize düşen araba olayını düşündüm.
Görgü tanıklarına göre, aracın ön tekerleklerinin gemide, arka tekerleklerinin iskelede olduğu bir zamanda gemiye yol veren bir kaptanın görevini nasıl bir sorumlukla yerine getirdiğini anlamak gerçekten zor.
Ya diğer görevlilerin sorumlulukları, yerine getirmesi gerekli görevler nerede kaldı?
İşte böylesi bir vurdumduymazlık neticesinde 3 yaşındaki bir çocuk hayata veda etti.
Annesinin babasının yakınlarının yaşadıkları acıyı tarif bile edemeyiz…
Böylesi bir vurdumduymazlık ile görev yapan kişilerin ve buna yol açan sistemsizlik ve kontrolsüzlüğün önünü alamazsak daha çok acılar yaşarız.
Dejenerasyon her yerde.
Boşuna “ülkenin çivisi çıktı” denmez zaten…