Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

İyi ki varsın, Ülgür Gökhan

1125
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Belediye Meclis toplantısında AKP’nin çarpıtmaya çalıştığı lokma dağıtma olayı üzerinden kirli siyaset anlayışına karşı vermiş olduğu demokratik siyaset dersi bir kez daha Çanakkalelilerin takdirini aldı.
Siyasette yalan ve çarpıtmalardan medet umarak karalama temelinde yapılan böylesi girişimlerin bu kentte karşılığı yoktur.
Özellikle Ülgür Gökhan gibi bir başkanın yalan ve iftiralara karşı sonuna kadar gerçekleri savunma noktasındaki tavrı bu kent açısından bir güvencedir.
İki gün sonra sandığa gideceğiz;telaş ve kaybetme korkusuyla her türlü yönteme başvuran, çaresizlik psikolojisi içersinde olanlar, gösterdikleri tavırlarla büyük bir tepki alıyorlar.
Bir anlamda kendi sonlarını hazırlayan bir tavır içersindeler.
Tabiî ki bu durum kaybetmenin getirdiği bir ruh halidir.
Çanakkale’de lokma dağıtım olayı sonrasında da yaşanan budur.
Bir kez daha AKP’nin yalan, çarpıtma karalama, tertip ve provokasyonlardan beslenen siyaset anlayışı ile varlığını sürdürme çabasının çaresizliği ve hafifliği ortaya çıkmıştır.
Başkan Gökhan’ın bu çarpıtma ve yalanlarla kamuoyunu yanıltma girişimine karşı her zaman olduğu gibi göstermiş olduğu ilkeli tavır bu planın boşa çıkarılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Çanakkalelilerin yaşanan bu olaydan alacakları bir ders vardır.
Bu ders oylarını kullanırken tercihlerini etkileyecek bir kriter olacaktır.
Yaşanan bu olay biraz daha irdelediğinde bunun münferit bir olay olmadığı gayet net olarak anlaşılabilir.
AKP yurdun dört bir yanında özellikle halef ve selefiyle vermiş oldukları mesajlar ve yaşanılanlar nezdinde dezenformasyon çarpıtma ve yalan kurgusunu kendi deneyimlerimizle görerek seçim gününe kadar geldik.
Bunlarla da yetinmeyenler çeşitli provokasyonlar düzenleyerek özelikle HDP’nin barajı aşmasını engellemek için; bombalamaktan tutun çeşitli saldırılara kadar, en son Bingöl’de seçim aracının şoförünün öldürülmesine kadar her türlü kirli, karanlık yönteme başvurdular.
Çünkü yıkılan barajın altında kalacak olanların sonları pek parlak olmayacaktır.
12 Eylül faşist darbesinin barajları, artık kendilerini korumaya yetmiyordu…
Halkların demokrasi ve özgürlükler temelindeki yeni yaşam çağrısı bu barajı yıkıp geçecek bir potansiyele ulaştı.
Bakın, Bingöl’de HDP seçim aracının şoförünün öldürülmesinden saatler önce yapılan mitingde Cumhurbaşkanı HDP için neler söylemişti.
Savcımızı şehit eden teröristler bunları destekliyor. Paralel örgüt, darbeci Doğan medyası, eş cinseller, Ermeni lobisi, Ali’siz Aleviler hepsi bunları destekliyor”
Bu kara propagandanın arkasından yapılan bu insanlık dışı saldırı oldukça manidardır.
Tüm bu gelişmeler sonrasında 7 Haziran seçimlerin önemi çok daha farklı bir nitelik kazanmıştır.
Bu seçimler; emekçilerin, gençlerin, kadınların, çeşitli milliyet ve inanç grubundan halkların yeni bir yaşam alternatifi ile baskı ve şiddetten beslenen köhnemiş düzen arasındaki bir seçim olacaktır.
Yeni bir yaşam için atılacak adımlar için AKP’nin durdurulması zorunludur.
Bunun için HDP’nin barajı yıkarak mecliste yer alması gerekmektedir.
İşte, bu seçimleri ve HDP’yi önemli kılan bu siyasal durumdur.
Yıllardır yok sayılanların, mağdurların, ezilenlerin ötekileştirilenlerin temsilini sağlamak; yani biz olmak için bizlerin mecliste olması yegâne şarttır.
Oyunuzu kullanırken tercihlerini kendiniz için yapın ve “BİZLER MECLİSE” kavramı 8 Haziran sabahı pratik bir gerçekliğe dönüşsün.
İşte o zaman “BÜYÜK İNSANLIK ÇAĞRISI” hepimizin gelecek umudu olarak değer kazanacaktır.
İnsanlığa yakışır bir yaşama evet demek için AKP’yi durduralım, Barajları yıkalım.
BÜYÜK İNSANLIĞA EVET DE.
BİZ’LER MECLİSE.