Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

İT! - SÜNNET! - KÜL!

2682

Değerli okurlarım bu yazımda ayni havayı teneffüs etmekten hicap duyduğum insanlardan söz edeceğim.

***

İT! : Ne acıdır ki ülkemizin kurucusu Atatürk`ümüzden yana olanlara "Mustafa Kemal`in itleri" diyebiliyor.

Kim mi?

Gelibolu Gazi Süleyman Paşa Camisi imamı Mehmet Mutlu... `Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edip` açıkça Cumhuriyetimize meydan okumuştur. Bu hakaret ve suçun bedeli, o vicdansız sözde din adamı kılıklı meczuba mutlaka ödetilmelidir. Ödetecek olanlar da Cumhuriyetimizin savcıları olduğuna göre, onları hep birlikte göreve davet etmek de hakkımız.

Haydi, Sayın Savcılar görev sizin... Bu meczuba haddini bildirin de görelim.

*

SÜNNET! : AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız, Kabataş ilçesinde partililerle bir araya geliyor. 2023 Seçimleri için ağzından çıkanları okuyalım: "Biz Elhamdülillah Müslümanız. Bu gün geldik yarın gideceğiz. Gittiğimizde de yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Zannetmeyin ki ben verdiğim `oy`un hesabını vermeyeceğim. Samimiyetle söylüyorum daha fazla vereceksiniz."

Bu vekil bir nikahta da şöyle konuşuyor: "Sayın Cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getirmeden de nikah defterini vermek istemiyorum."

O ifadeler Hz. Muhammedin yaşamı boyunca yerine getirdiği örnek davranışlar ve yol gösterici sözlerinin bütünü anlamına gelen "sünnet" kavramının bu şekilde kullanılması uygun mu?

*Bu laflar da kendini bilmezliğin, hadsizliğin arşa çıkmış hali değil mi?

Devletimizin din işlerinden sorumlu Diyanet İşleri Başkanı (DİB) Ali Erbaş efendiye okkalı bir soru soralım. Soyadı `Yediyıldız` olan vekile niye iki çift laf etmiyorsun? Etmeyeceksen, sen de ayni fikirdeyim mi diyorsun? Sizler gibi düşünenler nasıl oluyor da Recep Tayyip Erdoğan`ı adeta haşa Peygamber ilan edebiliyorsunuz!?

Bay Erbaş`a bir soru daha; 2. Dünya Savaşı sırasında silahlarımız camilere gizlenip güvence altına alınmış olmasına rağmen "Camiler ahır oldu, ot deposu yapıldı, minareler yıkıldı" denilerek Atatürk dönemini kötüleyip halkımızı kışkırtmaya kalkışanlara karşı niçin bir laf etmiyor, dut yemiş bülbül gibi susuyor, tarihsel gerçekler öyle değil diye sesinizi duyurmuyorsunuz?

*

KÜL! : AKP Çorum Milletvekili Av. Oğuzhan KAYA yaklaşık iki yıl önce 17 Aralık 2019`da sabitlenmiş Tweet`inde neler demiş önce onu okuyalım:

"Ölümü ölümle korkutacağız. Ölürsek te milletimiz ile beraber adam gibi öleceğiz, diyen Sn. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip bir millete, kimse kefen biçmesin, biçtikleri kefenleri kendilerine giydirir, kazdıkları hendekleri ve çukurları kendilerine mezar ederiz."

*Sayın vekil yerel İskilip`in Sesi TV`nin konuğu oluyor yirmi gün önce... Ülkemiz gündemine ilişkin yaptığı değerlendirmelerde bakın neler söylemiş:

- "Milletin Tayyip Erdoğan`la hiçbir sıkıntısı yok. AK Parti olmadığı gün bu memleketin, bu milletin zarar edeceği düşüncesindeyim. Yani ben Tayyip Erdoğan`ın 2023`te Cumhurbaşkanı olamadığında hepimizin neler kaybedeceğinin farkındayım. Onun için ben teşkilatlarımız güçlü olmalı. Bizim teşkilatlarımızda insanlar, insanlara değer vermeli. Samimiyet kazanmalı. Yoksa biz hep beraber KÜL oluruz. Ve biz KÜL olduğumuzda da hiçbirimiz bir şey olmaz. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu`nun bir lafı var. Diyor ki "Biz solcularla Ankara`nın koca koca meydanlarına sığamadık, Mamak`ın 2 metrekare hücrelerine sığdık."

Biz bu gün dünyayı dar ediyoruz birbirimize AK Parti olarak, ona dikkat edeceğiz."

***

Sevgili Çanakkale OLAY okurları Çorumlu vekilin "Erdoğan 2023`te Cumhurbaşkanı olamadığında hepimiz kül oluruz" sözlerine karşı hemşerisi ilahiyatçı yazar Prof. Dr. Hayrettin Karaman`ın sözleri de kutsal dinimizin nasıl siyasetle yan yana getirildiğini sergiliyor.

Ne diyor Karaman: "Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz, iktidara zarar verecekse haksızlık ve yanlışlardan şikayetle doğruları söylemek `CAİZDİR` diyemem."

*Din adamı dediğiniz işte böyle olur(!) Yazıklar olsun size... İşte bu tür tutum, söz ve tavırlarınızdan dolayı sizin gibilerle ayni havayı teneffüs etmekten acı duyuyorum.

Tarihte Bugün: Ankara`nın başkent oluşunun 98. Yıl dönümünü (13 Ekim 1923) en içten duygularımla kutluyor; Atatürk`ümüzü minnet, rahmet ve şükranla anıyorum... T.Ç.