Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Israr ile yazacağım…

2106
ÇOMÜ’de işten atılan taşeron işçilerini her fırsatta yazmaya devam edeceğim. Onlara destek olunması gerektiğini, bu uygulamanın üniversite gibi bir bilim kurumuna yakışmadığını hep söyleyeceğim. Onların sesi olmayı; işe geri alınmalarının sağlanmasına kadar sürdüreceğim.
 
Çünkü bu insani bir tutumdur, her vicdanlı insanın yerine getirmesi gerekli bir görevdir.
Hele ki; bir gazeteci arkadaşımızın ölümüne sebep olacak kadar bir acıya dönüşmüş ise bu insanlık dışı uygulamaya karşı olmak çok daha anlam kazanmıştır.
 
Atılan işçilerin mücadelesi sürüyor.
1 Nisan günü Biga’da bir yürüyüş gerçekleştirilecek.
Bu yürüyüşe destek olalım, katılalım, onları yalnız bırakmayalım.
Bir yandan da süren hukuk mücadelesi var.
O alanda da atılan işçiler lehine gelişmelerin sağlanması hepimizin umudu.
Çanakkale’nin duyarlı insanları olarak atılan bu işçileri yalnız bırakmamak için hepimizin yapabileceği bir şeyler olduğunu not ediniz.
Bu konuda KESK bünyesinde başlatılmış bir çalışma var.
Onlara destek olmak için KESK ile ilişkilenebilirsiniz.
 
Bunları sizler ile paylaşırken bugün yapılacak CHP Merkez İlçe kongresi sonrasında delegelerin iradesi ile seçilecek yeni başkan ve yönetiminin Biga’da  gerçekleştirilecek bu yürüyüşe katılarak işçilere destek vererek, yapacakları bir başlangıcın ne kadar değerli olacağını da  yazmadan geçemeyeceğim.
Uzun zamandır parti içi sorunlar ile enerjilerini olumsuz kullanan CHP örgütünün böyle bir başlangıcı ne kadar umut dolu ve heyecan verici olur diye düşünüyorum.
 
Paylaşmak istedim.
 
Buradan hareket ile kongreden hangi aday çıkarsa çıksın yeni dönemde, yeni görevler ile ülkemizin gün geçtikçe artan sorunları noktasında yeni bir başlangıç yapmasını çok önemsiyorum.
 
Çanakkale CHP örgütsel performans anlamında dışa dönük olarak önemli erozyonlar yaşadı.
Bu kongre sonrasında, bu yaşanmışlıkların geride bırakılarak yeni bir başlangıç yapılması önemli.
Umudum yeni dönemde var olan sorunlara yeni sorunlar eklenmeden halkın beklentilerine uygun bir mücadele hattının örüldüğü dinamik bir yapının yaratılması…
Bir umuttur diyerek, not edelim.
 
İnsanlık yararına iyi olan tüm girişimlere destek vermek, yanında olmak gazetecilik mesleğinin bir ilkesidir.
 
ÇOMÜ yönetiminin bu kapsamda Tıp Fakültesi ile ilgili geliştirdikleri, yatırımları, hizmetleri önemli olup, ciddi bir şekilde kentin desteklerinin geliştiği bir   modele doğru taşınmalıdır.
 
Tıp Fakültesinin ilk yıllarında dekan olarak görev yapan Prof. Dr. Ahmet Reşit Ersay’ın çabalarını çok iyi hatırlıyorum.
Kendisini bu vesile ile bir kez daha kutlarım.
O zamanlarda tıp fakültesinin gelişimi için kentin dinamikleri ile  işbirliğinin sağlanması amacıyla  büyük bir enerji sarf eder iken bunun pek karşılığını bulamıyordu.
Böyle bir handikabın yaşandığını biliyorum.
Şimdilerde bu alandaki gelişmeler nasıldır bilemiyorum.
Çeşitli nedenler ile şimdilerde üniversite ile sağlıklı bir ilişkilenme içersinde değilim.
Bir de buna, en son Rektör Hocanın konuşmama kararı eklenince vaziyet hepten  olumsuzlaştı.
Diğer akademik birimler de kendilerini kapatmış durumdalar.
Bunlar farklı konular, olabilir, fakat şu gerçeği değiştirmez; tıp fakültesi Çanakkale halkının sağlığı açısından son derece önemli bir kurumdur.
Bu kuruma sahip çıkmalıyız.
Bu sahip çıkmak sözde kalmamalı, gerekleri yapılmalıdır.
Bunlar nelerdir derseniz, şimdilik bilmiyorum.
Bu gereklilikler konusunda ilgili birimler paylaşımda bulunurlar ise, sizler ile seve seve paylaşırım.
İnsanlık için; atılan işçilere de sahip çıkacağız.,halkın sağlığı için önemli olan tıp fakültesine de.
Bu böyle biline …