havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

IŞİD, Kobene ve destek eylemleri

1347
IŞİD çetesinin Kobene’de saldırılarını arttırdığı kenti işgal edip bir katliam gerçekleştirmek için harekete geçtiği şu günlerde, halklar Kobene halkına destek olmak için destek eylemlerine başladılar.
İlk günden yaşamını yitiren insan sayısı 14 olarak açıklandı.
Kobene’de işlenen insanlık suçuna karşı olmak adına gelişen protestolara karşı sürdürülen saldırılar; ülkemizdeki demokrasi ve özgürlük güçlerinin hangi koşularda mücadele ettiğine dair son derece çarpıcı gerçekleri bir kez daha ortaya koydu.
Siyasal irade tam bir ikiyüzlülükle davranarak uluslararası arenada IŞİD’e karşı olduğunu deklere edip içerde kendi halkına IŞID’e karşı çıktığı için saldırmaktadır.
Bu tavır kapitalist sistemin her zaman her koşulda halkların karşısında olduğunu, bunu gerçekleştirmek içinde her türlü entrika içersinde olabileceğini göstermektedir.
Kobene’e sahip çıkmak bir insanlık göreviyken, gericilik Kobene için destek veren emek ve demokrasi güçlerine tüm imkanlarını seferber ederek, her türlü yöntemi kullanarak saldırmaktadır.
Devletin resmi güçlerinden, devlet desteğiyle örgütlenmiş çetelerine kadar herkes seferber edildi.
Kobene’ye destek olan, IŞİD saldırılarını protesto edenler meydanlarda sokaklarda acımasızca saldırıya uğruyorlar.
Barışa sahip çıkan, hemen sınırımızda ki şeriatçı tehlikeye karşı duyarlılık gösteren halkların mücadelesini yıpratmak için;  siyasal irade, ırkçılığı hortlatmak halkların birlik ve kardeşliğine gölge düşürmek adına bildik tezgâhını ve propagandasını yine devreye soktu.
Kobene’de savunulan insanlık onuruyken, bunu Kürt- Türk çatışması üzerinden provoke etmek için harekete geçildi.
Devlet en yetkilisi aracılığıyla şiddet uygulanılacağını deklere etti.
IŞİD’e karşı olduğunu söyleyip, sonrasında  sürdürülen bu uygulamalar siyasi iradenin bir kez daha samimiyetsizliğini ortaya çıkardı.
Emek ve demokrasi güçleri, Ortadoğu’da estirilen savaş rüzgârlarına karşı Kobene nezdinde barışı savunmak,  IŞİD çetesinin saldırılarına karşı durmak adına sorumluluklarını tüm provokasyonlara rağmen sürdürüyor.
Emek güçleri, bugün üretimden gelen güçlerini kullanarak iş bırakma eylemi ile insanlık görevlerini yerine getirecekler.
Kobene’de IŞID saldırılarına karşı koymak, geleceğimize sahip çıkmak demektir.
Emperyalist güçlerin bölgeyi yağmalama adına devreye soktukları şeriatçı terör ülkemiz için de ciddi bir tehdittir.
Bunu görmek, ve bu konuda sorumluluk almak demokrasiden yana olan herkesin görevidir.
IŞİD artık ülkemiz açısından içsel bir olgu haline gelmiştir.
Ülke içersinde koruma altında örgütlenmekte, IŞİD terörüne karşı gelişen mücadeleyi bastırmak adına kitlelerin üzerine ateş açarak görevlerini yerine getirmektedirler.
Ülkemizdeki demokratik güçlerin Kobene halkı ile dayanışması IŞİD terörünü protesto etmeleriyle gelişen mücadele demokrasi ve özgürlükler alanında yeni kazanımlara yol açacak şekilde geliştirilmelidir.
Tabiî ki bir de madalyonun öbür yüzü vardır; Kobene’de IŞID’çi çetenin başarısı gericiliğin ülkemiz üzerindeki saldırılarına yeni bir zemin olacaktır.
Bunun sonucu; halkımız açısından tam bir yıkım ve felaketin  nedeni olabilir.
Bu gerçeği göz önünde bulundurarak savaşlarda sadece insanların yok edilmediğini insanlığın da  yok olacağını unutmadan;  halkların kardeşliği için, barış için, demokrasi ve özgürlükler için Kobene’ye sahip çıkmalıyız.