Geçtiğimiz yüzyıl, insanlığın kanını donduran pek çok olaya sahne oldu. Ne yazık ki barış timsali olmuş birçok ülkenin insanlık suçları işlenirken sessiz kaldığına da şahit olduk. Hitler`in yaratmış olduğu algıyla sayısız suç işlenmesi, ardından kısa bir süre sonra Kıbrıs`ta yaşananlarBunlar yaşanmışken daha fazlası olmaz, daha fazlasını yapmaya kimse cesaret edemez derken 1990lara damgasını vuran vahşet BOSNA SAVAŞI!!!
SIRP, HIRVAT, BOSNALI ayrımıyla insanlığını unutan savaş suçluları... Bosna savaşının nasıl başladığıyla ilgili birçok kaynağa internette rahatlıkla ulaşabilirsiniz ancak şuna değinmek istiyorum ki barış içinde kardeşçe yaşayabilmek sizce İmkansız Bir Şey Mi???
İnsanları ideolojilerine , ırklarına, cinsiyetlerine göre ayırmak; ayrımcılığa maruz bırakmak insanlıkla bağdaşmıyor. Günümüzde pek çok din adamı, siyasetçi bu konuda yanlış söylemler içinde." İnsan olmak nedir? " İnsan olmanın tanımını yeniden yazabiliriz. Bosna`da çok uzun zaman değil 20,25 yıl önce yaşananlar çok yeni. Unutmamamız gerek. Unutmamak hesap sormak değil, unutmamak ders almak ve barış için duruş sergilemek demek. Unutmamak geçmişin peşine düşüp gelene geçene ceza kesmek değil unutmamak yaralarımızı sarıp geleceğe güçlü ve güvenle inşa etmek demek.
Birbirimizi inancıyla, cinsiyetiyle, yapmış olduğu seçimlerle yargılamak yerine İNSAN olduğunu, CAN olduğunu bilerek iletişimde olmak en büyük erdemlerden biri.
Günümüzde o kadar kolay bir şekilde etrafımıza yargı dağıtıyoruz ki! Herkes kendince yargıç olmuş durumda. Biliniz ki savaşları başlatan yargıç pozisyonuna oturmuş insan topluluklarıdır. Haklılığını sürdüren ve haklılığından taviz vermeyen kitlelerce savaşlar doğmuştur.
Bosna`da olan da diğer savaşlarda olan da birtakım kimselerin belli bir toprak parçasında hak iddia etmesi ve haklılığından vazgeçmemesi...
Toprak parçaları üzerinde iddia etmiş olduğumuz haklılık bizi hangi çağdaş medeniyet seviyesine yükseltecek!
Peki bu suçlar işlenirken sessiz kalan devletlerin içinde bulunduğu yargı mekanizmalarıı ne kadar adil olacak!
Dünya; insan olmayı unutmuş, haklılığıyla var olan sayısız çocukyetişkinle dolu.
Bosna Savaşında yaşananlar daha 25 sene önceye ait. "TWICE BORN(2012):Sen Dünyaya Gelmeden " "In the Land of Blood and Honey (2011):Kan ve Aşk" " Annemin Yarası(2016)" Bosna Savaşı ile ilgili izleyebileceğiniz filmlerden. Ayrıca Ayşe Kulin Sevdalinka romanı da o dönemi tüm çıplaklığıyla anlatan akıcı bir kitap.
Olayları unutmaktan, yok saymaktan ziyade yaşananları tüm gerçekleriyle idrak etmeli, yenilerinin yaşanmasına müsaade etmemeliyiz. Bunun için toplumsal hafızayı daima diri tutmak ve nedenleriyle sonuçlarıyla tüm olayları objektif olarak bilmeye, anlatmaya , öğretmeye devam etmeliyiz. Yalnızca kendi tarihimizi öğreterek, öğrenerek değil; insanlık tarihini de öğreterek, öğrenerek ilerlemeliyiz. İnsanlık tarihi, yakın çağ tarihi gibi derslerin birçok alanda anlatılması gerektiğini düşünüyorum.
Daha fazla paylaşılamayan topraktansa barış içinde kardeşçe yaşayan bir dünya vizyonu için neler mümkün sence??
