İnsanlık ölmemiş mi?
"Adana`da insanlık ölmemiş denilen bir olay" yaşandı.
Adana`da Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) bulunan eşi çalışamadığı için kaldırımda yeşillik satarak çocuklarını okutan Gamze Yılmaz`ın (40) toptancılara vereceği 7 bin TL ile cep telefonu, kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındı. Gözyaşlarına boğulan Yılmaz`ın halini görenler, yeşillik satın almak için yoğunluk oluşturdu, kuyruğa gird
Gamze Yılmaz, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) bulunan eşi çalışamadığı için çalışıyor. Eşi çalışsa, belki birlikte çalışacak ve çocuklarına daha iyi bakabilecekler.
40 yaşında. Adana`da sokaktan ekmeğini kazanan, Gamze Yılmaz`ın toptancılar vermek için ayırdığı para ve cep telefonu çalınmış. Parası çalınan seyyar satıcı kadın, borçlanarak sokakta tezgah açmış. 3 çocuğun okul masraflarını karşılamak, hasta eşine bakmak için çalışan kadın kaldırımı ekmek teknesi yapmış. Borçlandığı toptancılar sayesinde; ekmek teknesine yeni yeşillikler ve yumurtalar almış.
Zaman zaman ağlamış.
Mahalle ahalisi de destek olabilmek adına yeşilliklerini, almış. İnsanın burnunu sızlatan fotoğraf kareleri de böylece çekilmiş. Gözyaşlarının yakıcı sıcaklığı, nasıl da fotoğraf karelerini delip geçmemiş?
Fotoğraf karesi dümdüzdür değil mi? Kelimelerin yetmediği yerde fotoğraf devreye girer.
Haber sadece satırlardan oluşmuş olsaydı, belki bu kadar boğazımızı düğümlemezdi.
Boğanızı düğümledi mi sahi?
Gözyaşlarını silerken fotoğraf kareleri çekilmiş.
Gamze Yılmaz gazetecilere şöyle demiş, "Eşim hasta olduğu için ben hem ona hem de çocuklarımıza bakıyorum. Tezgahı temizlerken arka tarafa süpürge almaya gitmiştim o sırada adamın biri geldi aldı her şeyimi"
Tezgahını daha temiz pak yapabilmek için, ürünlerinin albenisini arttırıp daha hızlı ürün satıp, bir an evvel evine gidebilmek için süpürge almaya gitmiş.
7 bin TL. Ne alınır ki 7 bin liraya? Gamze Yılmaz ne alınacağını şu sözlerle anlatmış, "Bu para yumurtacının, ıspanakçının, fasulyecinin parası. 3 gündür kazandığım, sermaye yapacağım paraydı. Her şeyim gitti"
Gamze Yılmaz, her şeyinin gittiğini böyle anlatmış işte. İnsanlık bitmiş.
Demiş ki, "Konuşamıyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Sermayemi çalan kişi eğer beni duyuyorsa lütfen paramı geri getirsin. Zorla geçiniyoruz" demiş.
Gamze Yılmaz, zaten zar zor geçindiğini bu sözlerle anlatmış.
***
Kış geliyor. Yakacak kömür parası, yokluğun çilesi ne olacak? Dayanışma iyidir. Dayanışma yaşatır elbette. Gamze ablamız ya sadece böyle bir olaydan mustarip seyyar satıcılardan bir tanesiyse? Ya çok daha fazlası varsa?
Münferit bir olay mı? Hiç sanmıyorum. İnsanlığın can çekiştiği, yer yer bitkisel hayata girdiği bir dünyada, münferit olması çok zor geliyor. İnsanların, komşuların; seyyar satıcıdan dayanışma içinde, gıda alması muazzam. Kışın soğuğunda, yazın sıcağında... çatısı olmayan bir iş yerinde çalışan, ekmek kapsını kaldırım olarak bellemiş bir kadın; ekmeğini taştan çıkartıyor.
Çalışmak ayıp mı?
Elbette değil.
İnsani yaşam koşullarında, sağlık güvencesi, iş güvencesiyle çalışmak...