İğneyi kendimize batırmayı öğrenmek…
Çanakkale’de kutlanan 1 Mayıs sonrasında, yaşanılan bazı olayları bahane ederek işçi ve emekçilerin mücadele ve dayanışma gününe kara çalmak, gölge düşürmeye çalışmak, doğru bir yaklaşım değildir. Bu tavır yıllardan beri yapılmaya çalışılan bir dezenformasyon politikasının sonucudur.
1 Mayıs gibi anlamlı bir gün 1977’den beri böylesi olumsuzlaştırıcı propagandalara maruz kalarak bugünlere geldi.
Hiç kimse, 1 Mayıs’ın yılların emek mücadelesinin sonunda kazanılan coşkusunu karalamaya kalkmasın.
Evet bir takım olumsuzluklar yaşanmıştır, bu konuda ilgili taraflar bu konuyu değerlendirir, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşırlar.
Yaşanılan bu olayları çirkinlik vb gibi nitelendirmeden önce fotoğrafın bütününü görmek, emekçilerin böylesi onur dolu günlerini bazı provokasyonlara alet etmemek gerekir.
Bu yaklaşımı aktardıktan sonra, gazeteci arkadaşlarıma “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” nedeniyle kendi mesleğimizin sorunlarını duyarlılık ile ele almalarını öneririm.
“Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olan 3 Mayıs’da içinde bulunduğumuz durum nedir acaba?
100`e yakın gazeteci hala tutukludur, gazeteciler hakkında açılan dava sayısı 10 bini aşmıştır.
Ne yazık ki, bu yılda Freedom House örgütünün önceki gün yayınlanan son raporunda “basın özgürlüğünde Türkiye, 197 ülke arasında 117’inci sırada ve kısmen özgür ülkeler arasında yer alıyor” tespitine yer verilmiştir.
Çalışma koşulları itibarıyla iş güvenliği tamamıyla ortadan kaldırılmıştır.
Gazetecilerin yıpranma paylarının ortadan kaldırılması zor durumda çalışan gazetecilerin durumlarını daha da kötüleştirmiştir.
Başta Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Yasasında çağdaş hukuk tanımlarına uygun iyileştirmelerin biran önce yapılması gerekmektedir.
Yine çalışan gazeteciler olarak editöryel bağımsızlık itibarıyla gazetelerimizin içinde bulunduğu koşulların, siyasetin ve sermayenin müdahalelerine karşı koyabilecek bir dönüşümü sağlayabilmesi için gerekli önlemleri talep etmeliyiz.
Basın özgürlüğünün bu denli sıkıntılı olduğu bir dönemde iğneyi kendimize batırarak çuvaldızı başkaları için hazırlamalıyız.
1 Mayıs sonrası güzel etkinlikler
Bugün saat 18.00`de 90. yıl Gösteri Merkezinde (çadır) Çanakkale Gençlik Derneği Girişimi tarafından düzenlenen Grup Yorum konseri var.
Grup Yorum Türkiye’de devrimci mücadele tarihinin müziği olarak geniş kitlelerin beğeni ile takip ettiği bir müzik grubu.
Çanakkalelilerin bu konsere ilgi göstereceğini tahmin ediyorum.
Emek Gençliği, 5 Mayıs günü saat 19.00`da Belediye Nikah Salonunda yapacakları etkinlik ile Denizlerin idam edilmelerini 40. yılında anacaklar.
Sinevizyon gösterisi, müzik dinletisi ile sürecek etkinlik, Denizlerin devrimci geleneğinin 40 yıl sonrasında; gençliğin örnek aldığı bir değer olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Hafta sonu Çanakkale Çevre Platformu’nun düzenlediği “Atikhisar Kır Şenliği” “Altın’cı filo”nun yaşam değerlerimizi, suyumuzu, toprağımızı havamızı yok edecek girişimine karşı son derece önemli bir etkinlik.
Program temelinde 5 Mayıs’ta saat 12.30`da Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldıktan sonra bir yürüyüş gerçekleştirilecek.
Program 6 Mayıs’ta saat 11.00 belediye önünden kalkacak otobüsler ile Kayadere mesire yerine gidilerek burada etkinlik; şiir ve kompozisyon yarışması ödül töreni, müzik, halk oyunları, şiir dinletileri, çeşitli yarışmalar, pilav ikramı şeklindeki aktiviteler ile sürecek.
Tüm bu etkinlikleri kaçırmamanızı tavsiye ederim.