Hey gidi günler hey!

 

Geçenlerde, yerel basında bir fotoğraf paylaşılmıştı. Üç tane bıyıksız adam. Altına da,  “Çanakkale’de yaşayan, üç ünlü şahsiyeti tanıyabildiniz mi?” diye yazılmıştı. Biz tanıdık tabii ki. Zira o fotoğraftakilerden birisi de bizdik. Ancak, okuyucuların tanıması mümkün değildi. Diğer iki kişi ise, Metin Aydoğdu ile Siyami Gök. Sene 1976.Çanakkale Dardanelspor Süper ligde. Üçümüzde yöneticiyiz.  Kocaelispor müsabakası öncesi, basın mensuplarına,uğur getirsin diye, hani şimdikiler Totem diyor ya,”Bu maçtan üç puan alırsak, bıyıklarımız keseceğiz” diye söz verdik. Üç puanı aldık. Dardanelspor tesislerine gelen berberlerin, önüne oturduk. Bıyıklarımız gitti. Helal olsun. Yalnızca, Askere gittiğimizde kestiğimiz güzelim bıyıklarımız gitmişti. Ama küme düşmekten de kurtulmuştuk. Tabi ki o dönemlerde de, her zaman olduğu gibi, Çanakkale Dardanelspor’un muhalifleri vardı. Yine bir maç öncesi. Galibiyet golünü atana 3 teneke peynir vaat ettik. O dönemde, TİGEM müdürüyüz. Nitekim müsabaka sonunda törenle, galibiyet golümüzü atan Aytekin’e 3 teneke peyniri takdim ettik. Vay efendim. Muhalif bir gazeteci ki Sayın Niyazi Önen’e muhalif olduğundan, bizleri de hedef almıştı. Kendi gazetesine manşet yapıp, yine kendi televizyonunda çamur attı.”Söyle Mehmet. TİGEM Müdürü bu peynirleri nereden alıyor? Devlet kesesinden hovardalık”.Oysaki bu peynirlerin parasını cebimizden ödeyip, faturasını da almıştık. Yeni bir yıla girerken aklımıza geldi işte. Ne yazık ki, Çanakkale Dardanelspor şu anda 3.ligde. Ama marka değerini kaybetmedi. Dardanelspor denilince; nice yıldızlar yetiştirmiş, Türkiye liglerine yüzlerce sporcu göndermiş, alt yapısı kuvvetli bir kulüp geliyor. Umuyoruz ve diliyoruz ki, bu güzide kulübümüz, yine eski şaşaalı günlerine yeniden dönecektir. Her yeni yıla umutla giriyoruz. Ne yazık ki, yıl sonunda ise, o yılın iyi geçmediğini söylüyoruz. Yeni yıl girer. Bir de bakarız ki, gelen gideni aratır. Bu böyle sürüp gider. Bir kaç gün içinde spor gazeteleri geçen yılın analizini yapacaklar. Bizim aklımızda kalan ise üç beş kırıntı. Avrupa’da yokuz. İthal futbolculara mahkûmuz. Atletlerimiz bile devşirme. Dünya Devletleri sporda nasıl başarılı oluyor? Konusunu inceleyip, uygulamıyoruz. Kendi bildiklerimizi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Sonuç elde var sıfır. Spora siyaset karıştırmışız. Futbolu, kendisini kral zanneden birine emanet etmişiz. Her şey tek elden yönetiliyor. Neyin analizini yapacaksınız ki? Her şey rağmen geleceğe karamsar bakmamamız lazım. Unutmayalım,”Her sabah Dünya yeniden kurulur. Her Sabah taze bir başlangıçtır”. Taze bir başlangıç olması dileğiyle, Yeni Yılınızı kutluyor, mutluluklar diliyoruz. 

Sağlıcakla kalınız.