Hep Önde Olmak!..
DEĞERLİ okurlarım, 12 Haziran seçimlerini geride bıraktık. T.B.M.M.’ye giren AKP, CHP, MHP ve BDP ( Bağımsızlar )’yi kutluyor, seçim sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Seçmen denen büyük jüri, bu kez de AKP’yi 1. Parti yaptı. Bu defa ki birincilik; umarız, onlara olumlu itici güç oluşturur ve önceki iktidar dönemlerin de yaptıkları yanlışları yaptırtmaz.
***
* Hep Önde Olmak; "Ben Neymişim Be Abi!" dedirtir. Ama insanın içine bir endişe ve korkuyu da yerleştirir.
Nasıl mı ?
- “Eyvah! Ya, Gene Önde İpi Göğüsleyemezsem !?’’ Korkusunu yaşatır.
- Böyle bir korkuyla yaşamak da kolay değildir hani.
- Açık ara birinci gelenle birlikte Türkiye’yi oldukça zor bir dönem bekliyor. Bu öngörüm de yanılmak isterim.
- Bakalım "İleri Demokrasi (!)" denilen ne menem şey ülkemize neler kazandıracak!!!
· Aslında, ikinci gelmek bazen, birinci gelmek den daha iyidir!
Çünkü, İkinci;
- Neden 1. olamadığını daha ayrıntılı analiz etme yeteneğini geliştirir, özeleştirisini yapar ve maratona daha iyi hazırlanması gerektiğini içselleştirir. Doğru değerlendirmelerle antrenman programını öyle yapar ve uygular ki; istese de 2. parti olamaz!..
- Beklenen patlamayı da gelecekteki ilk yarış da yapar.
Eğer İkinci; neden – sonuç ilişkisini doğru algılayıp, gerekli çabayı gösterirse, iktidar alternatifi olma yolunda epey yol kat eder ve umudun adresi olduğunu inandırıcı bir biçimde sergiler.
***
Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU liderliğinde yenilenme yolundaki CHP, örgütlerinde saptadığı eksikleri gidermek için, sanırım zaman yitirmeden gerekli adımları atacaktır.
Kendisi, Genel Başkan olarak üzerine düşeni; olağanüstü bir çabayla –81 İl’e ayak basarak- yerine getirmiştir.
Seçmen 12 Haziran’da Kılıçdaroğlu’na bir kredi açmıştır. Bence, vadesi 2015 genel seçimlerine kadardır!..
Ancak bugün ne görüyoruz?
- Henüz pusulalardaki mühürlerin mürekkebi kurumadan, partinin önceki Genel Başkanı Sayın BAYKAL; CHP’nin kendi iç sorunlarıyla boğuşmasını arzular tavrıyla eleştirilerine start veriyor!
- Bu aculluk niye? Siz, 19 Yıl Genel Başkanlık yaptınız, başarılı mıydınız?
- Bu tutumunuz çok manidar! Yazık ki çok yazık…
- Oysa, CHP’nin 22 Temmuz 2007’de 112 olan Milletvekilli sayısı, 12 Haziran 2011’de 135’e çıkmıştır. Oyunu ve Milletvekilli sayısını arttıran CHP’nin başarısı küçümsenemez.
- Yerel seçimlerdeki oy oranları genel seçimler için kıstas olamaz…
- Çünkü, yerel seçim ile genel seçimdeki seçmen davranış ve iradesinin sandığa yansıması farklıdır.
· Bunu siyaset bilimi okumuş Sn. Baykal bilmez mi???
CHP, 12 Haziran da mevcut oy oranını 10-15 puan artırma beklentisi içindeyken, gerçekleşen de 5 puan olunca, doğaldır ki moraller bozuldu.
· Artık olan olmuştur. Dün’e değil, geleceğe bakılmalıdır.
· Ancak, dündeki yanlışlar geleceğe taşınmadan…
***
Bilindiği gibi birincinin asıl hedefi Anayasayı "tek başına!" yapabilecek bir çoğunluğu elde etmekti. Referanduma bile götürecek bir çoğunluğa ulaşamadı. Ama, burası Türkiye belli olmaz ulaşabilir de!!!
Ancak, Sayın Başbakan R.Tayyip ERDOĞAN ünlü “Balkon’’ kürsüsünden:
- “Hem Meclis içinde ve dışındaki siyasal partilerle, hem de toplumun her kesimiyle uzlaşarak bir Anayasa yapmayı hedeflediğini’’ vaat etti. Umarız, hedeflenen gerçekleşir. Eğer vaat edilen yapılırsa, hiç kuşkusuz Türkiye kazanacaktır.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, bu haftaki mektubumu ülkemiz gündemiyle ilişkilendirerek Yüce ATATÜRK’ün özlü sözlerinden iki alıntıyla bitiriyorum:
- “En büyük tehlike zaferin eşiğinde durur.’’
- “En korkulacak an zafer anıdır.’’
Dostça Selamlar. Esen Kalınız…