HDP’nin başarısından rahatsız olmak…
Seçimler sonuçlandı; AKP kaybetti, HDP kazandı.
Bu gerçeği kimse inkâr edemez.
Başbakan Davutoğlu kaybetmenin ruh hali ile öyle bir konuşma yaptı ki; sanki seçim sonuçlarından habersizdi…
Çanakkale’de kaybeden AKP’nin milletvekili adayları da yapmış oldukları değerlendirmelerde aynı ruh hali içersinde, akla uygun hale getirme adına çeşitli gerekçelerle mevcut durumu savunmaya çalıştılar.
13 yıldır iktidarda olan bir partinin iktidardan uzaklaşması; bu partililerce, kolay kabul edilecek bir gelişme değildir.
Saltanat, güç, ben yaparım devri artık bitmiştir.
Bunlar anlaşılabilir gelişmeler olarak bir yere kadar kabul edilebilir…
Ancak anlaşılamayan; HDP’nin barajı yıkarak, AKP’yi durduran tek adam diktatörlüğüne giden yolu kapatan barış ve özgürlük taleplerinin yaratmış olduğu başarıyı karalamak adına ağzından köpükler fışkırırcasına saldırılarını sürdüren kesimlerin faaliyetlerdir.
İşte asıl tehlike buradadır.
Bu kesimler özünde bugüne kadar nemalandıkları, iktidar olmanın kendilerine sundukları imkan ve avantajları kaybetmenin öfkesini yaşamaktadırlar.
Bugün HDP’nin başarısından rahatsızlık duyanlar demokrasi ve özgürlük düşmanlarıdır.
Ezilen kesimlerin yeni yaşam taleplerinden rahatsız olmaktadırlar, onlar yolsuzluklardan hırsızlıklardan kapitalizmin vahşi sömürü koşullarından beslenenlerdir.
Çatışma, şiddet ve ötekileştirme üzerinden halkların birliğini engelleyerek; düzenlerini şiddet koşullarında sürdürmek zorunda olanlar bu ortam ortadan kalkacağı için rahatsızdırlar, onun için şiddet dilini şimdi çok daha yoğun olarak kullanmaktadırlar.
Ülkede halkların kardeşliği ve barış içersinde bir arada demokratik yaşamın inşa edilmesi, barışın hakim hale gelmesi onları rahatsız etmektedir, onun için HDP’nin başarısını kabul edememektedirler.
HDP başarısından duyulan rahatsızlık öyle bir noktaya taşınmak istenmektedir ki; halkların iradesi yok sayılarak her türlü masum girişim üzerinden provokatif bir algı operasyonu yapılmaya çalışılmaktadır.
HDP’nin başarısını kutlama adına yapmış olduğu etkinliklere saldıranlar seçim kampanyası boyunca sürdürülen provokasyonların devamı için uğraşmaktadırlar.
Ancak demokrasiyi içselleştirmiş, demokrasi bilincini gerçek anlamda rehber almış siyasetçilerin varlığı, HDP karşıtlığı üzerinden sürdürülen özelikle barış karşıtı girişimler karşısında bir güvence olmayı sürdürmektedirler.
Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan böyle bir siyasetçidir.
Onun içindir ki; CHP, Çanakkale’de başarılı bir parti olarak varlığını sürdürmektedir.
Demokrasi anlayışından, barış ve özgürlükler alanındaki yaklaşımından taviz vermeyen bir yerel yönetici olarak kendi partisi dışındaki kişilerin de ayrıca takdirini almaktadır.
Gökhan, samimi bir şekilde HDP’nin barajı aşmasının demokrasi adına olumlu bir gelişme olduğunu belirtmiştir.
Gökhan’ın bu yaklaşımından rahatsızlık duyanlar demokrasiyi kavramaktan uzak bir anlayış sergilemekteirler.
Birde körü körüne ırkçılık dalgasıyla hareket eden bazı tipler var ki; onların şiddet dili ile ördükleri yaklaşımlar, dikkate dahi alınmayacak bir seviyesizlik içermektedir.
HDP’nin başarısını kutlaması kadar doğal bir şey olamaz.
HDP bu kutlamasını keşke merkezde, iskele meydanı ya da Cumhuriyet Meydanı’nda yapsaydı!
Bu başarı AKP’nin durdurulması, tek adam diktatörlüğüne geçit verilmemesi adına bir demokrasi başarısıdır.
Bu başarıdan onurlanmak, sevinmek tüm Çanakkale’deki demokrasi taraftarlarının hakkıdır.
Böylesi bir durumda kendi gettolarımıza çekilmeyi değil daha çok bir arada olacağımız ortamları yaratmamız gerekecektir.
HDP, demokrasi barış özgürlükler ve insanca bir yaşamın yaratılması adına mücadele eden bir Türkiye partisidir.
Bu gerçek bugün çok daha net olarak anlaşılmaktadır.
Siyasal faaliyetlerini buna uygun bir şekilde sürdüren HDP çok daha başarılı olacaktır.
Bundan böyle demokratik halkçı bir Türkiye için oluşturacağı programın her alanda sıkı takipçisi olmak zorundadır.
Kapitalizmin vahşi sömürüsünden çıkarı olan bir avuç azınlık onların işbirlikçiliğine soyunmuş bir takım güçlerin dışında, HDP etki alanı tüm halklar üzerinde genişleyecek, HDP’ ye duyulan sevgi büyüyecektir.
Bu kaçınılmaz bir gelişimdir.
Şimdi daha çok birlik ve dayanışma zamanıdır.
Tüm mağdurlara, ezilenlere, yok sayılanlara kucak aşma, HDP’nin ağacının altında mutlu olma zamanıdır.
