sermet@canakkaleolay.com
Hayal etmek, başarının ön koşuludur. Hayal etmek tıpkı bir tasarım gibidir. Hayal etmek sınırsızlığı yaşamaktır. Hayal etmek insan aklının kullanımı demektir.
Birde hayallerin gerçek olması kavramı vardır.
Bu boyutu ile hayal kavramının bazı koşutları vardır.
Bu koşutlar objektif olan yani irademizin dışındaki ve sübjektif bize bağlı olan kriterlere bağlıdır.
Bütün bunları Şimdi Çanakkale de yeniden gündeme getirilen Troy Atının nerede konuşlandırılacağı tartışmaları üzerine yazıyorum.
Başta Valimiz Atalık ve sonrasında Valimiz Atalık’ın Troy adası projesine destek veren Prof Dr. Ülkü Altınoluk tarafından formüle edilen proje konusu, hayal etmek anlamında güzel bir örnek.
Fakat gerçekleştirilmesi noktasındaki kısıtları üzerinde düşünmek gerekir.
Doğal dengeleri bozan, hele hele deniz doldurma gibi projeler ekolojik dengeleri olumsuz etkileyeceğinden iyi analiz edilmelidir.
Bu objektif bir kısıttır.
Yine bu noktada üstlenilecek bütçe, sübjektif kısıt olarak Çanakkale için gerçekleştirilmesi zor bir bütçedir.
Bu projeye destek vereceklerin bu iki kriter temelinde çözümlerini de üreterek kamuoyu ile paylaşmaları iyi olacaktır.
Troy atı Çanakkale’ye getirildiğinde Çanakkale turizmine katkılarının bu denli güçlü olacağını hayal edememiştik.
O süreçte Çanakkale Belediyesi öncülüğünde çeşitli sivil toplum örgütlerinin katılarak tartıştığı platformda önce şimdiki yerinde sonra özgürlük parkının tamamlanması ile o alanda sergilenmesi fikri kabul görmüş idi.
Bu zaman içersinde Troy atı beklenilenlerin üzerinde bir ilgi yarattı.
Bu bakımdan bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi konusunda yeniden bir değerlendirme ihtiyacı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu yaklaşım içinde hayallerimizin gerçekleştirilmesi kapsamındaki bazı koşulları göz önünde bulundurarak hareket etmeliyiz.
Özellikle doğal çevresel dengelerin kendi gerçekliklerini zorlayan yaklaşımlardan uzak kalınmaması çok önemlidir.
Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.
Kent Konseyine görev
Bu noktada izlenecek yöntemsellik konusunda da bir netlik sağlanmalıdır.
Önce Kent konseyi genel kurulunda bu nokta ele alınmalıdır.
Yapılacak çalışmalar sonrasında oluşacak alternatif görüşlerin referandum ile halkın iradesine sunulması sonrasında oluşacak irade esas alınmalıdır.
Böylece halk iradesinin hakim kılınması noktasındaki kültürel gelişmenin de önü açılmış olacak,kent konseyi formaliter olma noktasındaki kısırlığını kıracak.
Bu olay örnek olacak ,bundan sonra Çanakkale halkı yaşamına ilişkin konularda müdahil olarak karar süreçlerine katılacak .
Kent Konseyi çalışacak.
Benim hayalimde bu…
Sermet ATADİNÇ