Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Hareketli bir hafta sonu

1612
Bu hafta sonu Lüleburgaz CHP mitingi, devrimci sanatçı Tuncel Kurtiz’in Çamlıbel Köyü’nde toprağı verilişi nedeniyle; bir orda bir burada derken oldukça hareketli geçti.
Yerel seçimler yaklaştıkça CHP muhalefetin dozunu arttırdığı gibi, özgürlükler konusuna daha radikal olarak sahip çıkmaya başladı.
Lüleburgaz mitinginde çiftçi sorunlarının ana tema olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu iktidarın özelikle baskıcı, özgürlükleri yok sayan uygulamalarına sert eleştiriler yaparak, bu konudaki hassasiyete dikkat çekip  özgürlükler vurgusunu öne çıkardı.
CHP’nin daha aktif olarak halkçı ve kamucu politika konusundaki vurgusu bu mitingde öne çıkarıldı.
Miting için herhangi bir taşıma yapılmamıştı, çevre ilçe ve illerden tabiî ki bireysel olarak gelenler vardı.
Miting katılım konusunda göz doldurdu.
Fakat katılan partililerin coşkusu ve heyecanı Kılıçdaroğlu’nun heyecanına heyecan katacak düzeyde değildi.
Daha çok tarım kesimi ağırlıklı bir kitle olması nedeniyle partililer, Kılıçdaroğlu’nun heyecanına pozitif bir katkıda bulunamasa da Kılıçdaroğlu’nun performansı olumluydu.
Miting alanındaki en renkli görüntülerden birini; “Ezine’de seçim, önseçimle  kazanılır”  pankartı açan Ezineli partililer oluşturdu.
Herhangi bir taşıma organizasyonu yapılmadığı için Çanakkale’den mitinge katılan tanıdık çok fazla sima göremedim.
Milletvekili Ali Sarıbaş, Belediye Başkan Vekili Muharrem Erkek genel başkanlarını yalnız bırakamamışlardı.
Kılıçdaroğlu’nun özgürlükler vurgusu kapsamındaki “diktatörlerin özelliği budur, halkı kandırırlar. Gerçek yüzünü dünya öğrendi, artık bütün dünya şunu iyi biliyor; Türkiye Cumhuriyeti’nde bir diktatör var. O diktatör baskıyla sopayla TOMA’yla bu ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Ne olursa olsun, ister TOMA’nı al gel, ister plastik mermini, ister biber gazını, ister polisini, ister ordunu getir. Mücadele edeceğiz çünkü biz özgür ve bağımsız bir Türkiye istiyoruz”sözleri Gezi direnişi etkilerinin izlerini  belirgin bir şekilde gösteriyordu.
Alanın etrafında toplanmış vatandaşlar ve çevredeki insanlar şahsında genelde bir CHP ilgisi gözleniyordu.
Lüleburgaz’daki miting için CHP açısından başarılı bir miting olmuştur diyebiliriz.
Gözlemlediğim ve değerli bulduğum diğer bir konu da miting alanı çevresinde  propaganda yaparak sol gazetesi satışı yapan gençler oldu.
Bir ara üniversite yıllarımı hatırladım.
Yolculuk moduna girmiştim artık, ertesi günde  devrimci sanatçı Tuncel Kurtiz’i  sonsuzluğa uğurlamak için Çamlıbel köyündeydim.
Halkın sanatçısı olmanın ne demek olduğunu bir kez daha gördüm;  halkın sevgisini kazanmanın, onların kalplerinde yer almanın en güzel ifadesiydi gösterilen sevgi seli.
Binlerce araç, onbinlerce insan Çamlıbel köyünü doldurmuştu.
Anayoldan itibaren köye kadar olan yol yoğunluk nedeniyle tıkanmıştı, anayoldan köye araçların çıkma imkanı kalmamıştı.
Yaklaşık 3 km lik yolu çok sayıda vatandaş, Tuncel Kurtiz’e son görevini yerine getirmek için yürüyerek mezarlığa ulaştılar.
Devrimci sanatçı, Kazdağları dostu Tuncel Kurtiz’i sevenleri yalnız bırakmadılar.
Yaşamı sürecinde üretmiş olduğu değerli  çalışmaları nedeniyle vatandaşlar halkın sanatçısı olmanın karşılığını tüm duyarlıkları ile gösterdiler.
Çanakkale’den  de Tuncel Kurtiz dostları Çanakkale Belediyesinin organizasyonu ile bu sevgi selinin parçası olmuşlardı.
CHP Milletvekili  Ali Sarıbaş ve Belediye Başkan Vekili Muharrem Erkek de devrimci sanatçı Tuncel Kurtiz’i son yolculuğunda yalnız bırakmayanlar arsındaydı.
Böylesi bir günde keşke bu organizasyonun daha düzenli olması için görev almış, gerekli düzenlemeleri yaparak yaşanan kaosa müdahale edecek birileri olabilseydi.
Ders alınacak bir konu olarak ayrıca not edilmelidir.
Tuncel Kurtiz’in vefatı ile birlikte ne yazık ki yaratılan bilgi kirliliği ile alevi vatandaşlarımızı itibarsızlaştırmak adına bazı spekülasyonlara medyada tanık olduk.
Tahtakuşlar Köyü  Muhtarı ve ihtiyar heyetinin  Kurtiz’in köylerine gömülmesine izin vermiyorlar şeklindeki spekülasyonlar üzerinden  Alevi Türkmenler için bir itibarsızlaştırma çalışması içerisine giren bir kısım medyanın  her fırsatta böylesi bir çalışma içersinde olmaları gerçeği   ile yine karşılaştık.
Fakat Tuncel Kurtiz dostları, bu çabaları bir kez daha boşa çıkararak,  büyük bir sevgi seliyle; “Her yer Taksim, her yer direniş” ve “Her yer Tuncel, her yer Kurtiz” sloganlarıyla  gerekli cevabı verdiler.