sermet@canakkaleolay.com
CHP Çanakkale İl Örgütü, kabuğuna çekilmiş hantal yapısını aşmak için çaba gösteriyor. İlçe danışma kurullarından sonra, il danışma kurulunu toplayarak önündeki hedefleri belirleme noktasında bir çalışma başlattı. İl danışma kurulunda, aynı zamanda gündemin iki önemli konusu hakkında sunumlar gerçekleştirildi. Bu çabaların sonuç getirmesi, başarıya ulaşması noktasında; siyasal mücadele anlamında belirleyici olan, yerine getirilmesi gerekli bazı kriterler pratik olarak gerçekleştirilemezse, gösterilen bu çabalar süreç içerisinde sönümlenecek ve etkisizleşecektir.
İl Danışma Kurulu toplantısında gerçekleştirilen sunumlarla başlayalım.
Gündemin önemli konularından olan taşeron işçilik ve kiralık işçi sistemi noktasındaki sunumu DİSK Genel İş Çanakkale Şube Başkanı Erdinç Uslan, çevre mücadelesi konusundaki sunumu da İl Genel Meclisi Üyesi ve Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant gerçekleştirdiler.
Her iki konuda yapılan sunum da sanırım, yeteri kadar doyurucu olmuştur.
Önemli olan bundan sonrasında yapılacaklardır.
Emek ve ekoloji mücadelesi açısından son derece güncel ve önemli bu konularda şimdi Çanakkale CHP nasıl bir eylem planı içerisinde olacaktır.
Sermayenin bu alanlardaki saldırılarını boşa çıkarmak adına neler yapılmalıdır.
Bu talepler temelinde sürdürülecek program nasıl oluşturulmalı emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliğinde siyasal iradeye geri adım attırmak, için neler yapılmalı, yaşamsal değerler ve emeğin hakları konusunda kazanımlar nasıl sağlanmalıdır?
Bu konuda bir program oluşturulmaz, bu program temelinde Çanakkale halkının desteğini alacak kitlesel tepkilerin örgütlenmesi için somut bir takım etkinlikler planlanmaz ise yapılan bu sunumlar, bu konudaki gösterilen çabalarda bir hiç olarak kalacaktır.
CHP bu noktalarda bir zaaf içerisindedir, Çanakkale CHP ise çok daha sorunlu bir görüntü vermektedir.
Uzun yılar bu konudaki sorumluluklarını unutan Çanakkale CHP örgütünün bu konuda hareketlenmesi gerekmektedir.
Çanakkale CHP kendisini salonlardan kurtarmalı, sokaklarda halkı ile birlikte, demokrasi emek güçleriyle dayanışma içerisinde sermayenin tüm saldırılarına karşı dinamik bir karşı duruş için gerekli dinamizmi yaratmalıdır.
Siyasal mücadelenin gereği budur, Saray- AKP uygulamalarına karşı durmak demokrasiyi özgürlükleri savunmak bunu gerektirmektedir.
Bunun ötesindeki her şey görüntüdür, iş olsun diye yapılan dostlar alışverişte görsün modundaki zaman geçirme halleridir.
Bu süreçte CHP Çanakkale Örgütü tarafından sermaye düzeninin, demokrasi, emek ,barış, özgürlükler, yaşamsal değerler, kadın , laiklik üzerinden sürdürdüğü her türlü saldırı girişimini boşa çıkaracak bir ideolojik mücadeleyi de polemikten uzak sorunların özünün en yalın bir şekilde kamuoyuna aktarılacağı bir iletişim ve bilgilendirme mekanizması da işletilmelidir.
Sermaye gerçekleri karartmak adına, polemik denilen söz dalaşını kendisine rehber edinmiştir.
Sermayenin bu oyununa gelmemek için, ideolojik olarak doyurucu aynı zamanda eğitici bir program temelinde hareket etmek; sermayenin gerçekleri gizlemek adına sürdürdüğü kafa karışıklığına yol açarak, olayları gerçek mecrasından saptırmak için kullandığı polemik tezgahını da yıkıp atmak gerekmektedir.
Son günlerde CHP İl Başkanı ile AKP İl Başkanı arasında süren “teşekkür” tartışması bu kapsamdaki bir dalaşmaya dönüşmüştür ki; AKP’nin demokrasi, özgürlük, emek alanındaki onca saldırısı dururken bu temeldeki bir polemik AKP’nin istediği bir kulvarda olmak demektir.
Çanakkale’nin geleceğini yol edecek, çevresel değerlerimizi yandaşlarının daha çok para kazanması için yok sayan; suyumuzu toprağımızı, havamızı, sağlığımızı, etkileyecek bunca saldırının sorumluları, koruyucuları destekçileri var oldukça AKP yöneticilerine tabii ki birileri teşekkür edecektir.
Yok edicilerin, teşekkürü onlara hayırlı olsun.
Ancak halk, kendi geleceğine sahip çıkan demokrasi özgürlükler insanca yaşam adına kendilerinden yana olanlara teşekkür eder.
CHP bu mücadelenin gereğini yaparak bu teşekküre layık olmalıdır.
Teşekkürden anladığımız bu olmalı, siyasal mücadelemizi bu temelde sürdürmeliyiz.
CHP halkın talepleri temelinde mücadelenin partisi olamazsa, meydanlarda sokaklarda sermaye düzeninin mağduru olmuş kesimler ile birlikte hareket edemezse, gericiliğin bu yoğun saldırıları karşısında varlığını sürdürme imkanını koruyamaz.
Diğer yandan ideolojik olarak hiçbir şey söylemeyen, CHP’nin muhalefetteki başarısızlığı üzerinden laf üreterek muhalefet yapan parti içerisindeki bazı kesimlerinde yıkıcı çabalarının olduğu bir dönemde CHP dinamik bir siyasal mücadelenin parçası olmak zorundadır.
Bu mücadelede demokrasi ve emek güçleriyle birlikte hareket etmekten çekinmemeli, gericiliğin bu denli azgın saldırılarına karşı durmak açısından bu birlikteliğin gereği CHP tarafından yerine getirilmelidir.
Bugünlerde Çanakkale çevresinde çokça dolaşan CHP içerisindeki bazı ulusalcı kesimlerin de destek verdiği, tıpkı AKP gibi laf salatasıyla siyasal mücadele sürdüreceğini zanneden çevreler de dikkatle izlenmeli verecekleri yıkıcı etkiler noktasında uyanık olunmalıdır.