Güzel şeyler de oluyor…
Güzel şeylerin olması, bir takım gerçekleşmelerin olumlu özellikleri memnun edici gelişmeler olarak, hepimizi etkiliyor. Yüzlerimiz gülüyor ‘bu kente yakışan da budur’ diyerek bir iyimserlik dalgası içinde kendimizi buluyoruz. Ülkemizin makro gerçeklerini bir an olsun bir yana bırakarak, moral buluyoruz. Gazeteciler olarak, mesleğimiz gereği sorgulama noktasında daha baskın olan tavrımız nedeniyle olumlu gerçekleşmeleri göremediğimiz bazı anlar olabiliyor. Her zaman bardağın dolu tarafından da bakmasını bilmeliyiz. Çanakkale’de son günlerde yaşama geçirilen birçok olumlu pratik var. Şimdi sizler ile biraz bunları paylaşmak istiyorum...
Çanakkale’nin yeni valisi Güngör Azim Tuna kentin ekonomik sosyal ve kültürel hayatındaki gelişmeler için destek veren bir çaba sarf ediyor.
Vali Tuna, yaşamın bizzat içinde daha müdahil olma noktasında bir tarza sahip.
Müdahil olduğu noktalarda da toplum yararına olumlu sonuçlar veren gerçekleştirmeler sağlıyor.
İlkesel anlamda ortaya koyduğu değerleri, toplumun çıkarları ile uygunluk içersinde.
Çevresel değerler konusunda hassas.
Sosyal ilişkileri boyutunda alçak gönüllü ve aktif.
Böyle olunca; Çanakkale bazı kazanımlar sağlayabiliyor.
Trol ile yapılan avcılıkta kurallara uyum konusundaki denetime verdiği önem, vakıf yönetimi etik değerleri için gösterdiği hassasiyet yaşanılan olumluluklardan bazıları.
Kentin çeşitli kurumları arasında işbirliğini önemseyen, sivil toplum örgütleri ile işbirliği adımları ile aynı zamanda motive edici bir rol üstlenmiş durumda.
Böylesi bir tarz ile Çanakkale, bazı sorunlarını aşma konusunda daha hızlı bir yol alabilir.
Bu durum Çanakkale için avantajdır, çeşitli aktörler böylesi bir idari performansı iyi değerlendirmelidirler.
Bu yıl daha anlamlı
Çanakkale Belediyesi 48. Troia Festivalini gerçekleştirmeye hazırlandığı şu günlerde festival içeriğine, önemli bir vizyon kazandırmış durumda.
Çevre bilinci ve özellik ile Kazdağlarında altın üretimine karşı “Havada siyanür kokusu, izin verme Doğa ile barış”sloganı ile oluşturulan konsept ve festival programı kapsamında halkın bilgilendirilmesi için düzenlenen paneller, yine çevre bilincine dikkat çekmek için planlanan diğer aktiviteler ile 48. Troia Festivali daha bir anlam kazanmış durumda.
Başkan Ülgür Gökhan tanıtım toplantısında 48. Troia Festivalinin açılışının yapılacağı Troia Ören Yeri için henüz izinlerin alınmadığını bildirdi.
Sakın ola; kin ve nefret duyguları ile bazı kişilerin engellemeleri sonrasında bu izin verilmez ise, bunun hesabını kimse veremez.
Bir kentin 48 yıllık çaba ve emeklerini yok sayacak bu uygulama tarihte 10 kez savaş ve doğal afetler ile yıkılan Troia’nın 11. yıkım felaketi olur.
Ben şimdiden hatırlatmak istedim.
Şeffaf Beygir nasıl kişnedi?
Bu arada Şeffaf Beygir Film Festivali sona erdi.
Bu sene maalesef festivali izleyemedim.
Şeffaf Beygir iyi kişnedi mi, ne kadar kişiyi taşıdı, bu verileri izleyemediğim için bir değerlendirme yapamıyorum.
Bu değerlendirme için iletişim kurduğum kişilerden de maalesef bilgi alamadım.
Hem kendi adıma hem de şeffaf beygirciler adına üzüldüm.
Kendi adıma üzüldüm; çevremden hiçbir kimse izleme sorumluluğu göstermemişti.
Şeffaf Beygirciler adına üzüldüm;acaba yine yeterli bir katılım oluşmamış mıydı?
Bu festivali gerçekten önemsiyorum.
Bu festivalin gelişmesi, kentlinin sahip çıkması, sanatsal çalışmaların halka mal olması anlamında önem taşımaktadır.
Şeffaf Beygirciler bu yılki tecrübeleri ile bir sonraki yıla daha güçlü hazırlanacaklardır.
Artık Şeffaf Beygir’in sesi bütün kenti hareketlendirmelidir.
Bu sergi kaçmaz
Levent Çelikel Abimiz (Tak Tak Levent) ilk kişisel fotoğraf sergisini Çimenlik Kalesi sergi salonunda açtı.
Levent Abi özellikli bir abimizdir.
Bir Parkinson hastası olarak, izleyeceğiniz böylesi güzel fotoğraflara imza atması; onun yaşama bağlı olması, kendisi ile barışık ve güçlü iradesinin bir sonucudur.
Kendisini kutlarım, sergiyi gezeceklerin de Levent Abiden öğrenecekleri şeyler olduğunu hatırlatmak isterim.
Bu çalışmada kendisine katkı sunan Çanakkale Belediyesi’ne ayrıca teşekkür ederim.
Bu destek önemli bir destek olup, çok anlamlıdır.
Rektörlüğün sağduyusu
Taşeron şirkete bağlı olarak ÇOMÜ’de çalışan işçinin önce sürülmesi sonra işten atılması sonrasında sendikanın rektörlük ile yaptığı görüşmeler neticesinde atılan işçinin sorununun çözülmesi olumlu bir gelişmedir.
Çanakkale’de emekten yana olan kesimler atılan işçiye sahip çıkmışlar, verdiği mücadeleye destek olmuşlardır.
Bu önemli bir roldür.
Rektörlükte gelişen bu irade sonrasında sorumlu davranmıştır.
Böylesi insani bir konuda gerginliğin tarafı olmaktan vazgeçerek, sağduyulu bir yaklaşım sergilemesi ile takdir toplamıştır.
Kentin sivil toplum kuruluşları daha hareketli.
Olumlu gelişmelere tanık olduğumuz şu günlerde sivil toplum örgütleri de yeni projeler ile bu sürece katkı sunuyorlar.
Başta ÇTSO olmak üzere çeşitli kuruluşların bir hareketlik içinde olması ve bunun sürdürülebilir boyutu kentsel gelişme açısından önemli bir argümandır.
ÇTSO yeni projeleri için düğmeye bastı.
Şimdi bir ileri adım daha atarak; zaman ve diğer planlama donelerini kamuoyu ile paylaşırlar ise adımlarını hızlandırmış, kamuoyu güvenini geliştirmiş olurlar.
Son olarak ÇOMÜ öğrencileri için burs desteği de takdir toplamış, kentin üniversitesine sahip çıkması anlamında teşvik edici bir girişim olmuştur.
Bu konuda Rotary Kulübü tarafından geliştirilen proje çok daha heyecan vericidir.
Troia değerlerinin ortaya çıkarılıp, bu değerlerin esin kaynağı olacağı yeni ürünler ile elde edilecek gelir hem burs kaynağı olarak kullanılacak hem de yaratılacak yeni ürünler ile kentin tanıtımı için yeni destek alanı oluşturulacaktır.
Bu ürünler Troia dönemi takıları ve aksesuarları bazında yaratılacak hediyelik eşya bazındaki ürünler olacaktır.
Böylece Çanakkale’nin kendi değerlerine uygun olarak yaratamadığı hediyelik eşya sektöründeki boşlukta önemli ölçüde doldurulacaktır.
Güzel şeyler oluyor, sürdürülebilir olmasını sağlamak için bazı eksikliklerimizin olduğunu da bu arada unutmayalım…