akadirkenar@hotmail.com
Geçen yıl salğın döneminde kilosu yüz liraya kadar çıkan ve `bulamıyacağız galiba` diye, gece rüyalarımıza giren sarımsak varya; galiba bu sene sokaklara saçılacak! Eylül ayında piyasaya çıkacak olan Kastamonu sarımsağına daha günler varken, tarlada kilosu 10 liraya kadar inmiş durumda. Bu arada, sokak aralarında gezen ve `Taşköprü sarımsağı geldiiii` diye bağıran satıcılara inananlar var! Onların sadece araç plakaları Kastamonu, bilginiz olsun. Keklenmeyin gündüz vakti! Evet bu faydalı bilgiyi verdikten sonra yoğun gündemimize devam edelim.
Şimdi bu deniz salyası; kakası, kusmuğu, balgamı, adına ne derseniz deyin! Bilimsel adı Musilaj ortaya çıktıntan sonra; biraz aklı başında olan insanlar korkuyor haliyle. Denize girsek alerji yapar mı? Balık yesek zehirlenir miyiz? Hemen aydınlatalım; salyanın alerjik reeksiyona neden olabileceği doğru. Ama, balıklara olumsuz bir etkisi yok. Yani gönül rahatlığıyla balık yiyebiliriz. Ancak, denize temiz yerlerde girmekte fayda var. İşte bu faydalı bilgiyi de aktardıktan sonra gündemimize devam edelim.
Bu arada yukardaki başlığı atıp, iki pragrafı hayata geçirdiğim zaman süresince katil olduğumu da belirtmem gerek! Gündüz zaman diliminde olduğumuz için, hedefimde `Kara Sinekler` var. Şuana kadar üç ölü, iki de yaralı var savaşımızda. `Barışın Kenti` belediyemiz ile, `Kara sinek ve Sivri sinek aileleri` arasında ki barış anlaşması nedeniyle, özgürlüklerini kazanan uçan haşereler pek bir mutlu bu sene! Ama olan bizim keseye oluyor. Bize sormadan yapılan bu ateşkes yüzünden, gündüzleri karalara, geceleri sivrilere karşı kimyasal silah kullanmak zorunda kalıyoruz! Ki, fiyatlar inanılmaz durumda. Eğer, hane halkları olarak harcadığımız bu paraların onda birini harcayan bir ticari işletme olsa, vergi rekortmeni olurdu inanın! He bunu yazdın da, çözüm olarak ne öneriyorsun derseniz. Önce metorloji müdürlüğünü arayıp, rüzgar durumunu öğrenin. Sonra da, diyaneti arayın. Sivri sinek soktu, abdesttim bozulmuşmudur diye. Nerenizden soktuğunu da özellikle belirtin ki, adamlar da yanlış fetva vermesin size. Yemeklere kara sinek kondu diye de Tarım İl Müdürlüğüne danışabilirsiniz. Nekadarı zararlı mesela. Beş tane kara sinek karpuz suyu içtiyse, bunu tüketmemizde bi sakınca varmı? Labaratuvar tahlili gereklimi? Sorun işte! Aklınıza ne takılırsa. Kurum mu yok! Kurum kurum, kurum dolu kurumcuklarım! Evet, bu faydasız ve bir o kadar da can sıkıcı bilgiyi de yazıya döktünten sonra, yoğun gündemimize devam edelim.
İki güzel haber sosumuz!
Şimdi korononun izniyle Perşembe günü özgürleşeceğimiz güne sayılı saatler kala, yazımızı iki de güzel haberle de noktalayalım. Bazı insanlar sosuz yemek yiyemez bilir siniz! Başka bir tat katar sos yemeklere.
İlk güzel haberimiz ASSOS`tan geldi. Deniz Baykal`ın himayelerinde kurulan Halk Tv`nin sahibi Cafer beyin, ASSOS sevgiyle inşa ettiği `Select Et ve Balık Restaurant` açılmış. Açılışına da çok sayıda CHP`li katılmış. Ancak, resturantın etekleri uzun mu gelmiş nedir, kıyı kenara bulaşmış. E haliyle de kaçak kısmı da varmış. Denize sıfır olmak kolay değil tabi! İşte, kalbimizi pıt pıt çarptıran bu mutlu haberi de öğrenmiş olduk.
Yine bu arada restuarntın ismi dikkatinizi çekmiştir. `Select` ingilizce olup, meali; "Seçme, seçilmiş, seçkin; Seçmesini bilen; Seçmek, ayırmak, intihap etmek; Mümtaz, güzide, üstün; Titiz, ince eleyip sık dokuyan..." Eee CHP`lilere de bu yakışır. ASPAVA koyacak değiller ya dükkanın ismini!
Gelelim ikinci mutlu haberimize. Medai iftarımız, biricik, hayırsever şirketimiz GESTAŞ`ın yönetim kurulu üyeliklerine ilave kontenjan kondu. Yönetim Kurulu beşten yediye çıktı. Bu arada büyük bir değişiklik de yapılmış oldu böylece, genel müdür de artık yönetim kuruluna alındı. Biliyorsunuz, batmak üzere olan güzide şirketimizi, Mahir bey kurtarmıştı. Adı gibi Mahir, soyada gibi Sevinç yaşattı bize. Yönetim kurulu üyeliğini çoktan haketti yani. Bi de, beş kişiye söz anlatmak zordu ama, yedi kişiye daha da zor olacağı için, onun da yönetimde olması iyi oldu. Bakalım Mahir bey, maharetini gösterip, Çanakkalelilere bi indirim yapacak mı? GESTKART falan değil, plakaya şöyle. Memleketimizi gezemiyoruz arkadaş. Hadi Mahir bey, sadece gazetelere değil, halkı da bi sevindir, olur mu?
Not: Bu yazı klimasız ortamda, yaklaşık beş bardak çay eşliğinde yazılmıştır! Sizde okurken, çay içmeyi ihmal etmeyin!