GÖÇMEN KRİZİ DEVAM EDİYOR
Bugünlerde gündemimiz ülkeye yasal olmayan yollardan akın akın gelen Afgan göçmenler. Van`da vatandaşlarımızın çektiği tarlaları yağmayan buğday, arpa bırakmayan Afgan göçmenlerin görüntüleri sosyal medyada yayılmaya devam ediyor.
Ankara Altındağ`da yaşanan olayda hayatını kaybeden 18 yaşındaki Emirhan`ın ölümünden sonra ise tansiyon iyice yükseldi.
AKP seçmeni bile durumdan son derece rahatsız olduğunu dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın ``Türkiye`nin, Taliban`ın inancıyla ters bir yanı yok`` sözleri herkes tarafından tepki gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan Afganistan`ın içinde bulunduğu durumun çok sıkıntılı olduğunu hatta belki de Taliban lideriyle görüşme durumunun bile olabileceğini ifade etti.
Ülkemizi düzensiz göçle birlikte neler bekliyor?
Öncelikle savaş her şekilde karşı olmamız gereken bir durum. Türkiye`nin Mustafa Kemal ATATÜRK izinde YURTTA SULH CİHANDA SULH çizgisine geri dönmesi şart. Şu an içinde bulunduğumuz politik ortamda bu çizgiden sapmış bulunuyoruz. Çok üzülerek söylüyorum ki devlet sırrı adı altında çok kirli politik oyunlar dönüyor. Vatandaş olarak vergimizi ödüyor ve kendimize düşen sorumlulukları yerine getiriyorsak devleti denetlemek hakkımız. Verdiğimiz oyların arkasında durup yönetenleri sorgulamak en doğal, yasal hakkımız. Kimse bu hakkınızı kullandığınız için size hesap soramaz.
Afganistan`dan gelen göç dalgasıyla birlikte sosyologlar; ülkenin kültürel dokusunun değişeceğini, Ankara`da yaşanan olayların daha bir başlangıç olduğunu, aynı kültürle yetişmeyen birbirinden çok farklı bu toplumların büyük sorunlara gebe olduğunu ifade ediyorlar.
Türkiye`deki kadınları hedef alan paylaşımıyla tepki çeken Afgan Sunatullah Saadat özür videosu yayınladı. Türklerin dinsizlik ve kültürel yozlaşma içinde olduğunu videosunda ifade eden Sunatullah özür videosunda dahi görüşlerimin arkasındayım demekten çekinmedi.
Kültürü bu kadar farklı binlerce insanı aramıza almanın ülkenin yıllardır oluşturmaya çalıştığı etnik dokusuna zarar vereceğini düşünüyorum.
Sanırım yüzyılın en büyük göç dalgası bu olsa gerek.
Peki Taliban`ın ardında yatan ne? Coğrafya neden paylaşılamıyor?
Coğrafi olarak incelediğinizde Çin ve Rusya egemenliğinin bölgede hüküm sürdüğünü görebilirsiniz. Amerika`nın bu iki güç karşısında durma isteği ve bölgedeki güç mücadelesi şu an yaşadığımız sorunların temeli. Bölgeye silah teminatı da yine bu devletler tarafından arka kapılarda yapılmakta.
Devlet teorisinde devletin varlık amaçlarından biri güvenliği sağlamaktır. Şu an kendi ülkemizde güvende hissetmiyoruz. Durum gösteriyor ki taliban ülkemize yerleşiyor ve bu çok ciddi bir iç güvenlik meselesi. Acil önlem almazsak çok geç kalabiliriz.
Alanya`da özel plaja Afganistan bayrağının açılması, İstanbul`da taliban bayrağının açılmasıBunlar daha başlangıç gibi görünüyor. Eğitimsizliği, cahilliği büyük bir meziyet olarak gösteren zihniyetin yönetim adı altında hüküm sürmesinin sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Mesele kaçalım gidelim bu ülkeden meselesi değil. Şu an burada neler yapabilirim meselesi.
Mustafa Kemal ATATÜRK 1921 yılında ``Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.`` Diye boşuna söylememiş.
Tüm vatanı kucaklayıp, sorunlara hep birlikte çözüm üretmeliyiz. Bu ülke artık ayrıştırıcı bir siyaseti değil, birleştirici bir siyaseti hak ediyor.
