Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Gerçekleri görelim

2296

“Demokrasi ve özgürlük” savunucusu rolüne soyunan AKP hükümeti, gerçek kimliğini artık gizleyemez durumda. Askeri vesayete karşı olduğunu, darbelere karşı olduğunu her fırsatta dile getiren AKP hükümeti, mecliste Türk Silahlı Kuvvetler iç hizmet yönetmeliğinde yapılacak değişiklik için ‘hayır’ oyu kullanarak gerçek yüzünü gösterdi. Türk Silahlı Kuvvetleri iç hizmet yönetmeliğinin 35. maddesinin “Silahlı Kuvvetlerin görevi ulusal sınırları dış tehdit ve tehlikelere karşı korumaktır" şeklinde değiştirilmesi teklifi AKP tarafından ret edildi. Bununla da yetinilmedi. Faili meçhul cinayetlerin araştırılması teklifi de aynı şekilde gündeme alınmadı. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.”  
Sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri üzerinde bir türlü birlik yaratamayan CHP, bir yandan da bazı kesimlerin gözden düşürme çalışmalarına hedef olmakta.
Özellik ile ulusalcı bir çizgiye çekilmesi noktasında çaba gösteren bu kesimler aynı zamanda 12 Haziran seçimlerinde başarısızlık üzerine oynamakta böylece kendi çizgilerinin hakim olduğu bir CHP hedefi ile hareket etmektedirler.
CHP evrensel sosyal demokrat ilkelerin içselleştiği bir parti olmadan ülkenin yaşanılan bu ağır sorunlarına çözüm üretemez.
CHP içindeki demokrasi ve özgürlüklerden yana kesimlerin bu konuda daha çok sorumluluk alması gerekmektedir.
Tahammülsüzlük de CHP içerinde oldukça yaygın bir yöntem olarak partiyi içerden kemiren bir kurt gibi.
Bir parti örgütü kendi partililerinin bir araya gelip tartışmasından rahatsız olabilir mi?
Bizzat; ne kadar çok böylesi etkinlikler yapılır ise, o kadar çok partinin gelişimine katkı sunar.
Tabii siyaset yapmanın amacı olarak siyasi hedefleriniz dışında başka bir gündeminiz yok ise.
Hafta başında Çanakkale CHP içersinde uzun zamandır bir grup olarak hareket eden CHP’liler, milletvekilliği seçimlerinde nasıl bir politika izleyeceklerini tartışmak için bir araya gelmişlerdi.
Her neden ise, CHP Merkez İlçe örgütü bundan rahatsızlık duymuş olmalı ki; üyelerine telefon mesajı ile partilerinin böyle bir toplantılarının olmadığını bildirdi.
Her şeyden önce CHP, partililerinin toplantı yapma özgürlüğünü engelleyen bir algı oluşturamaz.
Eğer CHP’liler kendi iradeleri ile toplantı yapamayacaklar ise bu partinin demokrasi ve özgürlükler söylevi inandırıcılığını yitirir.
Yapılması gereken bu toplantıyı yapan kişilere çalışmalarında başarılar dilemek olması gerekir iken, CHP üyelerinin cebinden çıkan aidatlar ile bu maliyetin üstlenilmesi gereksiz bir uygulama olmuştur.
CHP böylesi anti demokratik uygulamalar ile siyasi mücadelesinde başarılı olmaz.
Şimdi her zamankinden daha çok birlik ve dayanışma zamanıdır.
Birlik ve dayanışma sorunu sosyalist sol cephede de olumsuz gelişmektedir.
Referandum sürecinde ‘hayır’ cephesini oluşturan TKP, EMEP, ÖDP, ve Halkevlerinin içinde bulunduğu birlik, seçimler için aynı birlikteliklerini devam ettiremedi.
Önce TKP seçimlere kendi örgütlülüğü ile katılacağını deklere etti.
“AKP’ye boyun eğmeyen 500 bin kişi aranıyor” hedefi ile çalışmalarını başlattı.
Diğer sosyalist kesimlerin nasıl davranacağı henüz belirsiz.
Ülkemizin içersinde bulunduğu son derece ağır koşullarda, sol seçeneklerin birlik ve dayanışmasının gelişememesi önemli bir olumsuzluk.
Herkesin şapkasını önüne koyup, düşünmesi gerekir.
Yarınlar çok geç olabilir.

Sermet ATADİNÇ