Gerçekler farklı
Toplumun nabzı meydanlarda atıyor, gerçekleri görmek meydanları takip etmekten geçiyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde bunu bir kez daha gördük.
Klasik söylevler,törenler artık gerçekleri gizleyemiyor.
Üst perdeden söylevler ortalığı kapladı ancak; meydanlardan gelen kadınların sesleri ve talepleri bu söylevleri yıktı geçti.
Kadın erkek eşitliğini fıtrata aykırı bulan, muhafazakar değerler üzerinden kadınları köleleştirmeye çalışan, kadınları kapitalist sömürü çarkının ucuz emeği haline dönüştüren zihniyet; 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününde acemi tiyatro oyuncuları gibi rol yapıyordu.
Birde göstermelik olarak kadın haklarından bahseden bir anlayış var ortalıklarda.
Mevcut sitemin payandası haline gelmiş, kadınların kurtuluşunun yeni bir yaşam mücadelesinden geçtiğini gizlemek adına rol üstlenmiş sözde muhalif güçlerin varlığını da unutmamız gerekir.
Bu 8 Mart da bu mahcup kadın savunucuları, yine mahcup bir edayla itiraflarda bulundular.
Neymiş bu seçimlerde kadın aday adayı çıkaramamışlar.
Günaydın,partinin kadın kolları başkanı olarak görev yap sonrada çık timsah gözyaşları dök.
Kadın kolları başkanı olarak kadın mücadelesiyle ilgilenmesi gerekenler parti içindeki güç savaşlarının, mevki çatışmasının içinde olurlarsa gelinecek nokta işte burasıdır.
Mevki çatışması olarak siyasetin önüne geçen bu yaklaşım kendi yöntemlerine uygun yeni organizasyonları da doğal olarak beraberinde getiriyor.
Parti içi sorunları, gerçeklerden uzak söylevlerle aday adaylığı açıklamalarına malzeme yapmak ihtiyacın getirdiği bir yenilik olsa gerek(!)
Hele hele hükümet yandaşı olmuş bazı çevreleri bu konuda müttefik olarak kullanmak, onlar vasıtasıyla gerçeklerle ilgisi olmayan propagandalar yapmak, çok daha yeni bir uygulama herhalde (!)
Hani şu “Yeni Türkiye” diye AKP aday adaylarının ağzından düşürmediği boy boy resimleriyle propaganda yaptıkları aldatıcı bu zihniyet, anlaşılan sizde karşılığını böyle bulmuş.
Karalama, bilgi çarpıtma ve yalan.
CHP üyeleri iradesinin Çanakkale’de yok sayılarak delege bazında ön seçimin yapılması gerçekten özel bir çabanın ürünü, aynı zamanda Türkiye’de sadece Çanakkale’de yapılması durumu daha da özel kılıyor(!)
Hal böyle olunca bu özel durumunun aktörleri, özel durumlarının getirdiği görünürlükleri nedeniyle kendilerine karşı gelişen tepkileri bertaraf etmek için tabiî ki bir hazırlık içersinde olacaklardır.
Şimdilerde bu planı devreye sokarak yandaş aday adayları vasıtasıyla hedef şaşırtmaya, manipülasyonun aracısı olmuş bazı kesimleri devreye sokarak bilgi kirliği yaratarak; cevahiri kurtarmak peşindeler.
Delege bazlı ön seçim, öncelikli olarak CHP üyeleri arasında tepkiyle karşılanmış beraberinde CHP’nin kitleler üzerindeki etkisini olumsuzlaştırmıştır.
Bunun bedelini CHP Çanakkale’de ödeyecektir.
Bu gelişme burada kapanacak bir konu değildir.
Bu sonuçları gören özel(dokunulmaz) kişiler şimdiden tedbirlerini almaya çalışsalar da Çanakkale kamuoyu gerçekleri biliyor.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı suçlayan bazı demagojiler üreterek bu işin içinden sıyrılmak mümkün değil.
CHP üyeleri ve delegelerinin yakından bildiği bu tezgâhlara ilk cevap 29 Mart ön seçimlerinde delegelerden gelecek.
Ancak ön seçimle sınırlı kalmayacak kadar, siyasi gerçekler itibarıyla hassas olan bu gelişmenin devamını hep birlikte izleyeceğiz.
Vatandaşlar artık kendilerini yok sayan, böylesi anlayışlara itibar etmiyor.
8 Mart’ta ülkenin dört bir yanında meydanlarda taleplerini haykıran kadınlar
bundan böyle ülkedeki siyasi iradenin mücadele ile belirleneceğini ortaya koymuştur.
8 Mart öğretmeye devam ediyor.
Ali Cengiz oyunları, entrika ve yalanlarla siyaset yapma devri bitti.
Şimdi artık halkların kendi gerçeklerine bağlı olarak iradelerinin yansıyacağı yeni bir yaşam var önlerinde.
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, bu böyle bilinmelidir.